Korkmuyoruz, susmuyoruz, itaat etmiyoruz. Bilinmelidir ki her birimiz bu mücadelenin böylesi sistematik bir şekilde baltalanmaya ve yok sayılmaya çalışıldığı yerde yine alanlarda olmaya, haklarımızı dile getirmeye ve sözümüzü söylemeye devam edeceğiz.

MEYDAN

8 Mart’ta Erzincan’da Neler Oldu? : Erzincan Katre Kadın Danışma ve Dayanışma Derneği ile Söyleşi



8 Mart’ta aralarında Katre Kadın Danışma ve Dayanışma Derneği’nin de bulunduğu Erzincan Kadın Platformu, Çağlayan duraklarından başlayarak Cumhuriyet meydanına doğru yürüyecek ve basın açıklaması gerçekleştirecekti.

 

Kadın ve LGBTİ+’lar, Gülten Akın’ın “İlkyaz” şiirini okuyacak ve yaktıkları mumlarla 6 Şubat depremlerinde hayatlarını kaybedenleri anacaktı.

 

Ancak, basın açıklaması sonlanmak üzereyken bir grup erkek tekbirlerle alana girdi, kadınlara saldırmaya çalıştı ve kadınların elindeki gökkuşağı bayraklarını parçaladı.

 

8 Mart’ta Erzincan’da neler yaşandığını Katre’den dinliyoruz.

 

 

8 Mart’ta Erzincan’da ne yaşandığını bize kısaca anlatabilir misiniz? Grup size hangi saiklerle saldırdı, ne dediler?

 

8 Mart’a Erzincan 13 Şubat otobüs duraklarından Cumhuriyet Meydanı’na yürüyüş gerçekleştirdik. Dünya Kadınlar Günü’nde kadınların, LGBTİ+’ların haklarını savunmak, depremde yitirdiğimiz tüm insanları anmak, anılarına saygı ile mum yakmak için bir araya gelip kadınların özgürlüğünü haykırdık.

 

Basın metnini okuyup sloganlarımızı attığımız sırada bir grup bize doğru “Siz Ermenisiniz, ailemizi bozacaksınız,” diye bağırmaya, tekbir getirip küfür ve hakaret etmeye başladı. Bu esnada gökkuşağı bayrağını parçalayanlar oldu. Etraftaki kalabalık bir anda çoğalmaya başladı. Ancak, kadınlar olarak bu yoğun baskıya rağmen etkinliğimiz bitene kadar alanda kaldık.

 

Saldırı esnasında polis ne yaptı?

 

Erzincan Emniyet Müdürlüğü, bu grubu engellemek yerine biz kadınları dağıtmak istedi. Alandan uzaklaşmamıza rağmen grup küfür ve hakaret etmeye devam etti. Ofisimize gitmek üzere ayrıldığımız sırada arkamızdan gelmeye devam edenler oldu. Polis bizleri açık hedef haline getirip saldırmak isteyenleri dağıtmak yerine arkadaslarımızdan bazılarına “O bayrağı indir” diye bağırarak bizi engellemeye çalıştı. Ofisimize yakın bir yerde seyir halindeki araç içerisinde bir erkeğin sözlü taciz ve küfürlerine maruz kaldık.

 

Polis bizleri yakın kadrajdan sürekli çekti. Polisin bize saldırmak isteyenlere karşı olan tutumunu, daha önceki eylemlerimiz de sayıca fazla olan ve çevik kuvvetin bizleri abluka altına almasını da göz önünde bulundurarak -ve saldırganlara karşı ılımlı hareketleri de- böylesi bir saldırının planlı yapıldığını düşündürüyor. Ve tabii bizleri açık hedef haline getirdiklerini de.

 

Bu saldırılar olmasa nasıl bir 8 Mart tahayyül etmiştiniz?

 

Erzincan’ da kadınlar olarak çoğu zaman alanda olduğumuz çeşitli basın açıklamaları ve eylemler yaptığımız bir yerde 8 Mart eylemlerimizi gerçekleştirecektik. Yani yine aynı şekilde yürüyüşümüzü gerçekleştirip, basın açıklamasını yapıp, dilekçede belirttiğimiz üzere saat 17.30’da son olarak depremde yitirdiğimiz insanları anmak için birer mum yakıp, şiir okuyup dağılacaktık.

 

Ancak yine de bu baskıcı ve tehditkâr tavır karşısında duyarlılığımızı yitirmeden bir arada kalmayı ve bizlerin değil saldıranların engellenmesi için direttik. Böylesi bir olay yaşanmamış olsaydı çok daha anlamlı ve 8 Mart’ın amacına uygun bir şekilde anma ve basın açıklamamız son bulacaktı.

 

Şunu da ayrıca merak ediyoruz: Erzincanlı kadınlar, LGBTİ+’lar ve çocuklar depremden nasıl etkilendi?

 

6 Şubat’ta burada da hissedilen deprem herkeste olduğu gibi bizlerde de büyük bir korku ve tedirginlik yarattı. Yaşanan afetin yarattığı ağır hasar ve Erzincan’ın fay hattı üzerinde yer alması ve bir deprem bölgesi olmasından dolayın kadınlar, çocuklar ve LGBTİ+’ların bu süreçte nasıl zorluklar yaşayacaklarının farkındayız. Bu yüzden deprem gündemi bizleri de bir yerde konumlandırdı ve bununla yüzleşerek neler yapabileceğimize odaklandığımız ve her birimizin buna hazırlıklı olması için dayanışma gösterdiğimiz bir süreç oldu.

 

Henüz büyük bir sarsıntı daha yaşamamış olmamız, bunun olmayacağı anlamına gelmiyor ve biz kadınlar, çocuklar ve LGBTİ+’ların ihtiyaçlarının kendi özelinde ne kadar ulaşılmaz olabileceğini de deprem bölgesinde yaptığımız üç günlük çalışmada gözlemlemiş olduk. Başta çocukların psikolojik olarak nasıl etkilendiği, gündelik yaşama nasıl adapte olabilecekleri ayrı bir motivasyon ve pedagojik çalışma gerektiriyor. Erzincan yerelinde deprem şu an için bir korku senaryosu ve herkes tedirgin.

 

Son olarak, kamuoyuna duyurmak istediğiniz bir çağrınız/kampanyanız var mıdır?

 

Biz kadınlar elbette korkmuyoruz, korkmayacağız… Bu ve buna benzer saldırıların bütün kadınlara yapıldığının, yapılabileceğinin farkındayız. Saldırgan bir siyasi iklimin ve nefret söyleminin oldukça arttığı bu zamanlarda, ayrımcı bir dil ve tavırla kadınlara karşı gücünü göstermeye çalışan mevcut iktidar ve kolluk kuvvetlerinin halkın hassasiyetlerini gözetmek adına sarf ettikleri bu çabayı her gün kadınlar katledilirken, çocuklar istismar edilip LGBTİ+’lar nefret söylemine maruz kalırken göstermediklerini de biliyoruz.

 

Ve yine biliyoruz ki aynı düşünce ve söylemle bu şiddet sarmalını destekleyenler ve ses çıkarmayanlar aynı şeyleri tekrar yapacak. Ancak bizler bir kez daha söylüyoruz: Korkmuyoruz, susmuyoruz, itaat etmiyoruz. Bilinmelidir ki her birimiz bu mücadelenin böylesi sistematik bir şekilde baltalanmaya ve yok sayılmaya çalışıldığı yerde yine alanlarda olmaya, haklarımızı dile getirmeye ve sözümüzü söylemeye devam edeceğiz.

 

Irkçılığa, nefret söylemlerine, homofobiye, transfobiye, kadın düşmanlığına karşı kadınlar, çocuklar ve LGBTİ+’lar için daha özgür bir yaşam için mücadele etmeye, alanlarda olmaya devam edeceğiz.

 

 

* Katre Kadın Danışma ve Dayanışma Derneği’nin 8 Mart 2023’te gerçekleşen saldırıya ilişkin basın açıklaması buradan izlenebilir.

 

 

Ana görsel: Katre Kadın’ın geçen seneki 8 Mart yürüyüşünden bir kare

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI

SANAT

Y“Kırılganlık güçtür, filmin kahramanlarından bunu öğrendim”
“Kırılganlık güçtür, filmin kahramanlarından bunu öğrendim”

"The Last Year of Darkness" (Karanlığın Son Yılı) belgeselinin yönetmeni Benjamin Mullinkosson ile belgeselin ortaya çıkışını, “Funkytown”ın ve müdavimi arkadaşlarının onun için önemini konuştuk.

MEYDAN

Y“Çocuğa yönelik cinsel istismar davalarının çoğu cezasızlık politikası ile örülüyor”
“Çocuğa yönelik cinsel istismar davalarının çoğu cezasızlık politikası ile örülüyor”

Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği’nin avukatı Burcu Uçuran, “G.U. vs TÜRKİYE” davasını ve derneğin bu dava üzerinden AİHM’e yaptığı başvuruyu anlattı.

MEYDAN

Y“Bayram Sokak, trans kadınların barınma ve hafıza mekânıdır, tarihimizdir.”
“Bayram Sokak, trans kadınların barınma ve hafıza mekânıdır, tarihimizdir.”

Bayram Sokak 12 Platformu, İstanbul Bayram Sokak’ta trans kadınların evlerinin mühürlenmesiyle ilgili İHD’de düzenledikleri basın açıklamasında, uygulamanın hukuksuzluğuna ve keyfiliğine dikkat çekti.

MEYDAN

Yİliç’te ne oldu?
İliç’te ne oldu?

İliç'te yaşanan kaymanın öncesinde, 21 Haziran 2022'de, aynı maden sahasında bir siyanür sızıntısı yaşandı. Siyanür sızıntısının ardından, çevre örgütleri İliç'te yaşanan çevre sorunlarını vurgulamak için protestolar düzenledi ve suç duyuruları yaptı. Ancak, mahkemeler, ÇED raporunun onaylanmasına ve kapasite artışının devam etmesine izin verdi.

Bir de bunlar var

Afsaneh Najmabadi’yle Humeyni, Devrim Sonrası Eşcinsellik ve Trans Geçiş Süreci Üzerine
“Cancel Culture” (İptal Kültürü) ile Güçlüler Mağduru Oynuyor
Korku kuşağında bugün: HÜDA PAR’ın parti programı

Pin It on Pinterest