"The Last Year of Darkness" (Karanlığın Son Yılı) belgeselinin yönetmeni Benjamin Mullinkosson ile belgeselin ortaya çıkışını, “Funkytown”ın ve müdavimi arkadaşlarının onun için önemini konuştuk.

SANAT

“Kırılganlık güçtür, filmin kahramanlarından bunu öğrendim”

 

Yönetmenliğini Benjamin Mullinkosson’ın üstlendiği “The Last Year of Darkness” (Karanlığın Son Yılı) belgeseli, 15 Mart’ta MUBI’de gösterime girdi. Belgesel, Çin’in güneybatısındaki Siçuan eyaletinin başkenti Chengdu’da bulunan “Funkytown” isimli gece kulübünün ve müdavimlerinin hikâyesini; Mullinkosson’ın deyimiyle “altın dönemini” anlatıyor.

 

Kulübün müdavimleri LGBTİ+’lar, drag queenler, yoksul gençler ve “marjinal” diğerleri… Belgesel boyunca canlandırıcı tekno ritimleri eşliğinde karakterlerin danslarına, flörtlerine, öpüşmelerine, sarhoş olmalarına ve midelerinde bir şey kalmayana dek kusmalarına tanıklık ediyoruz. Ve karakterlerimizi maddi kaygıları, aile buhranları ve belirsizliklerle dolu kasvetli gündüz gerçeklerinden karanlıktaki coşkularına dek takip ediyoruz.

 

Yönetmen Benjamin Mullinkosson’la belgeselin ortaya çıkışını, aldığı tepkileri, “Funkytown” kulübünün ve müdavimi arkadaşlarının onun için önemini konuştuk.

 

Yönetmen Benjamin Mullinkosson.

 

 

Belgesel-filminizde karakterlerin çok özel anlarına tanıklık ediyoruz. Onları buna nasıl ikna ettiniz? Onlarla nasıl tanıştınız? Ya da siz de zaten bu alt kültürün bir parçası mısınız?

 

“The Last Year of Darkness” filmindeki herkes çok değer verdiğim yakın arkadaşlarım. Hepimiz Funkytown’da sorunlarımızdan kaçarken birbirimizle tanıştık. Aslında hiçbir zaman bir film yapmak istemedim. 2018’de Los Angeles’taki reklam dünyasından kaçmak için Chengdu’ya geri taşındım ve Funkytown’a kaçtım. Filmde yer alan ve şu ya da bu şekilde mücadeleden kaçan herkesle yerli erik şarabıyla dolu kadehler eşliğinde tanıştım. Yihao, Funkytown’daki bir gecemizde, “Los Angeles’tan bir film yapımcısı mısın? Benim hakkımda ne zaman bir film yapacaksın?” dedi. Ben de “Cumartesi gecesine ne dersin?” dedim. Teklifimi kabul etti ve her şey böyle başladı. Yihao’nun yanı sıra Funkytown’da tanıştığım sekiz arkadaşımı beş yıl boyunca izledik.

 

 

Filmin çekimleri ne kadar sürdü ve elde ettiğinizle yola çıkarken aklınızda olan benzer şeyler miydi?

 

Toplam 600 saat, yani 125 gün ya da gece çekim yaptık. Başlangıçta akşam 10’da buluşacak ve her bir kişiyi gece için hazırlanırken filme alacaktık. Kahramanı partiye kadar takip edecek, onun kafayı ve hayattaki amacını bulmasını, kusmasını, aşık olmasını ve ardından sabah 10’da eve dönmesini filme alacaktık. Film ekibimiz çekim boyunca filmdeki arkadaşlarımızla parti yapıyordu ve yıllar süren partilerden sonra, hepimizin mücadelelerimizin gerçekliğiyle yüzleştiğimiz gündüz saatlerinde çekim yapmaya başladık. Filmin kurgusu iki yıl sürdü ve sonunda Funkytown ile hikâyeleri en çok iç içe geçen dokuz kahramandan beşini filme dahil etmeye karar verdik. Kurgu sırasında, her bir kahramanın kendi hikâyesine katkıda bulunmasıyla filmin anlatılarını geliştirdik. Herkesin iyi temsil edildiğini hissettiği bir film yapmak istedim. Bu yüzden de film, başından sonuna dek gerçekten bir işbirliğiydi.

 

 

 

Filmin bu kadar ilgi görmesini bekliyor muydunuz? Ya da bu durumdan memnun musunuz?

 

Bu, gerçekten özel bir film ve bu kadar yayılacağını düşünmemiştik, bu yüzden hepimiz çok heyecanlıyız. Oyuncuların hepsi kendilerini film yıldızı gibi hissediyor. Aslında bu film Funkytown’a ve Chengdu’daki deneyimlerimize bir aşk mektubu olarak yaratıldı. Dolayısıyla filmin geniş çapta gösterilmesi yeraltı parti topluluğumuza hak ettiği saygıyı kazandıracak. Pek çok insan, karakterlerin mücadeleleriyle bağlantı kurduklarını söyleyerek bize ulaştı ve benim için şaşırtıcı olan da bu –savunmasız olduğumuzda ve bireysel karanlığımızı ifade ettiğimizde, dünya açılıyor ve dayanışma sayesinde bir araya geliyoruz. Kırılganlık güçtür. Ben de filmin kahramanlarından bunu öğrendim.

 

 

 

Şanghay, Pekin, Guangzhou ve Shenzhen gibi büyük kentlerde queer gece hayatının bir turizm geliri de olduğunu biliyoruz; ancak filmin geçtiği ve Funkytown’ın olduğu yer, böyle bir yer değil. Funkytown, her an yıkılmak üzere ve küçük bir gece kulübü. Neden burayı tercih ettiniz?

 

Funkytown’a 2018’de ilk kez gittiğimde çok şaşırmıştım. Funkytown, Chengdu şehrinin merkezine yakın, ana yollardan birinin üzerinde yer alıyor. O zamanlar bar, Chengdu’nun en yeni metro hattını inşa eden devasa bir şantiye ile çevriliydi. Sonuç olarak Funkytown fiziksel olarak, yoldan geçenlerden gizlendi. Hiç kimse Funkytown’a tesadüfen rastlayamazdı. Sadece orayı bilenler oraya gidebilirdi. Bu sayede 2018’den 2023’e kadar olan yıllarda gizli bir ütopyada var olduk. Ana akım topluma uyum sağlayamadığımız için karşılaştığımız sorunlardan kaçabildiğimiz yer burasıydı. Burada kendimizi keşfetme, kendimizi bulma, hata yapma ve hayatın anlamını keşfetme konusunda özgür hissettik. O yıllarda Funkytown’ın bir parçası olan herkes bu dönemi “altın bir dönem” olarak görüyor. Benim için bu film, Funkytown’a ve bu özel yıllarda kim olduğumu keşfetmeme yardımcı olan topluluğa bir aşk mektubu.

 

 

 

Funkytown’daki eğlencenin dışına çıktığımızda hiç bitmeyen bir inşaat ve aslında bir kentin yıkımını görüyoruz. Sizin de Chicago’nun banliyölerinde büyüdüğünüzü biliyoruz, bu deneyim bakış açınızı nasıl etkiledi?

 

İnşaat beni mıknatıs gibi çekiyordu, özellikle de Funkytown’ın hemen yanında olduğu için. Çoğu zaman Funkytown’a gittiğimizde barın hemen yanında vinçler kamyonları indiriyor ya da arkadaşlar iş makinelerinin üzerinde oturmuş içki içiyor olurdu. Özellikle Funkytown’da parti yapanların türünün tek örneği modası düşünüldüğünde, bu çok büyüleyici bir görüntüydü. Kentin gelişimi, kusan arkadaşlarımın hemen yanı başında gerçekleşiyordu. Dün gece NewFest’te Leilah Weinraub ile soru-cevap sırasında, kusmayı gün içinde işlenen günahlardan toplu bir arınma olarak tanımladı. Buna bayıldım. Kusma, toplumun temizlenmesinin önemli bir parçasıdır. Kusma evrenseldir.

 

 

Anlattığınız hikâye özel bir hikâye gibi görünse de aslında Türkiye ile çok benzer geldi bana. Burada da queerler, drag queenler, yoksul gençler ve “marjinal” diğerleri belli başlı mekânlara hapsolmuş durumda. Bununla ilgili ne düşünürsünüz?

 

Bence dünyanın dört bir yanındaki izleyiciler bu filmdeki herkesin ne kadar bağ kurulabilir olduğuna şaşıracaklar. Medya, Chengdu’daki arkadaşlarımın ne kadar harika olduklarını nadiren gösteriyor. Böyle harika bir topluluğun parçası olduğum ve Chengdu’yu evim olarak nitelendirdiğim için şanslıyım. Amacım Chengdu’daki arkadaşlarımın ne kadar harika olduklarını göstermek.

 

 

 

Çin toplumu bu topluluklara nasıl bakıyor? Sadece LGBTİ+’lardan bahsetmiyorum. Filminizde de yer alan tüm alt kültür topluluğu temsillerinden bahsediyorum aslında.

 

20 yaşına geldiğimizde ve Funkytown gibi yerlerde kendimizi bulduğumuzda belli bir sihir var. İster cinselliğimizi keşfetmek, kariyerimizi sorgulamak, travmayla yüzleşmek, aşık olmak, risk almak, sarhoş olmak veya ister sadece kusmak olsun, bu büyüme veya reşit olma dönemi büyüleyici. Bu projenin amacı da buydu; arkadaşlarımın kusması ve büyümesi hakkında bir film yapmak.

 

Bu nedenle de film, başrol oyuncuları ve filmi yapan herkes için gerçekten çok özel bir yerde konumlanıyor. Hepimiz ana akım topluma uymadığımızı hissediyoruz ve Funkytown gibi mekânlar bu yüzden çok önemli. Çünkü bazen ancak karanlıktan sonra kutlanabilen bir yaşamı kutlamak için dayanışma içinde bir araya gelebiliyoruz.

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI

MEYDAN

Y“Çocuğa yönelik cinsel istismar davalarının çoğu cezasızlık politikası ile örülüyor”
“Çocuğa yönelik cinsel istismar davalarının çoğu cezasızlık politikası ile örülüyor”

Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği’nin avukatı Burcu Uçuran, “G.U. vs TÜRKİYE” davasını ve derneğin bu dava üzerinden AİHM’e yaptığı başvuruyu anlattı.

MEYDAN

Y“Bayram Sokak, trans kadınların barınma ve hafıza mekânıdır, tarihimizdir.”
“Bayram Sokak, trans kadınların barınma ve hafıza mekânıdır, tarihimizdir.”

Bayram Sokak 12 Platformu, İstanbul Bayram Sokak’ta trans kadınların evlerinin mühürlenmesiyle ilgili İHD’de düzenledikleri basın açıklamasında, uygulamanın hukuksuzluğuna ve keyfiliğine dikkat çekti.

MEYDAN

Yİliç’te ne oldu?
İliç’te ne oldu?

İliç'te yaşanan kaymanın öncesinde, 21 Haziran 2022'de, aynı maden sahasında bir siyanür sızıntısı yaşandı. Siyanür sızıntısının ardından, çevre örgütleri İliç'te yaşanan çevre sorunlarını vurgulamak için protestolar düzenledi ve suç duyuruları yaptı. Ancak, mahkemeler, ÇED raporunun onaylanmasına ve kapasite artışının devam etmesine izin verdi.

KÜLTÜR

YSararmış Yapraklar: “Bin Kilo Var Omuzlarımda Beni Aşağıya İttiren”
Sararmış Yapraklar: “Bin Kilo Var Omuzlarımda Beni Aşağıya İttiren”

“Sararmış Yapraklar” sonu mutlu biten bir hikâye. En çok da bir daha âşık olamayacağını düşünenler ve sokakta yaşayan köpekler için.

Bir de bunlar var

İskele: Hera Büyüktaşçıyan’ın Sanatında Hafızanın Meçhul Ufuk Çizgisi
Sedef Kakmalı Ev: Düşlere Giriş
Dikiş Biçimleri ya da Zamanın Gölgesinde Var Olmak

Pin It on Pinterest