Çalışma hayatına son vermek zorunda kalan kadınlardan, istemediği halde toplumsal annelik kalıplarına sıkıştırılan özgür ruhlardan, arzularından hatta kendinden vazgeçmek zorunda kalan yorgun beş harflilerden biri olmayı kim isterdi?
Hakikati yok saydıkça, inkar ettikçe, bilip de sustukça geçmişin hayaletleri bize hep musallat olacak. Bizi özgürleştirecek şey bilmeye cesaret etmek ve hakikat anlatıcılarının çoğalması.
Romans, polisiye, bilimkurgu, Gotik edebiyat… Kadınlık ve kadın kahramanlar popüler türlerin kalıplarına da sığmıyor ve dönüşüyor. Aksu Bora ve Emel Uzun Avcı’yla derledikleri Hafif Kahramanlar kitabı üzerine konuştuk.
Yönetmen Sarah Polley bir röportajında şöyle diyor: “Bir şeyi anlatacak kelimeleriniz olduğunda, bu o şeyi nasıl anlamlandırdığınızı, onu hayatınızın hangi noktasına dahil ettiğinizi değiştirir.
Doğrusunu söylemek gerekirse, Kızılcık Şerbeti’nin ilk bölüm fragmanını izlediğimde bu karşılıklı nefret söyleminin yeniden üretileceğini sanıyor ve dizinin, kadın hareketinin yıllardır buna karşı verdiği mücadeleyi hiçe saymasından korkuyordum. Yanılmışım.
Odysseus artık bir kere çıkmıştır evinden. Bir kere gittiğiniz zaman artık dönseniz bulamayabilir, dönseniz de aynı insan olmayabilirsiniz. Anne babanızın birer ölümlü olduğunu fark etmişsinizdir artık.
Biz de bir çeşit lezbiyenlik çeşnisi katılıp edilmiş bir metoo filmi izlemiş oluyoruz: zampara lezbiyen orkestra şefinin pek de hazin olmayan sonu.
Unkapanı’nı 90’lı yıllara denk gelen çocukluğumun filmlerinden, genç şarkıcılara kaset yapan müzik yapımcılarının vahası olarak biliyorum. Epey bir süre de aklımdaki bu imajı değişmedi. Yıllarca otobüsle önünden geçerken cazibesiz büyük bir kütle olarak algıladım onu.
Filmin büyüsü, bittikten sonra da devam ediyor olmasından geliyor. Geçmiş aslında hiç geçmiyor. Filmi izledikten günler sonra aklınızda kalanların sizi giderek daha çok etkilemeye başlıyor olması sürpriz değil.
Yazar Annie Ernaux ve yönetmen Céline Sciamma: İkisinin de eserleri toplumsal normların ağırlığının yanında, arzunun özgürleştirici gücüne de ışık tutuyor. Feminist olduklarını açıkça beyan eden iki sanatçı da kendilerini tamamen yaşadıkları zamanın mücadelelerine adamış durumda.