Transların ve deneyimlerinin patolojikleştirilip kriminalize edilmesinde de sözde bir “normal”in ve “doğal”ın yaratımı ve onlara yapılan referanslar önemliydi. Ve bu “normal”i doğumda atanan cinsiyetle kendi cinsiyet kimliği örtüşen cis gender deneyimler temsil ediyordu.
Şiddetin kimler tarafından legal olarak icra edileceğini belirleyen devlet, şiddet uygulayan erkekleri cezasızlık politikalarıyla teşvik etmeyi sürdürürken, bu şiddete öyle ya da böyle karşı çıkanları da damgalamak ve cezalandırmak için her araca şüphesiz ki başvuruyor ve başvurmaya devam edecektir.
Demans ve alzheimer olgularının hangi politik ve sosyal koşullarda özneleri etkisi altına aldığını tartışmak feminist perspektif açısından bir gereklilik.
İzmir’de trans kadınlara yönelik saldırı olayları, devletin transları yerinden etme politikasının ve uyguladığı sistematik şiddetin güncel bir örneği.
“Birimizin hayatının yok sayılması hepimizin hayatının yok sayılması demek.”
“Aslında hepimiz biraz tuhafız. Öyle olmasak nasıl ayırt edilirdik birbirimizden?”
Hafıza ve hayallerimiz arasına bir ip gerer Emine Sevgi Özdamar.
Matrix bir trans alegorisi olarak önümüzde nasıl bir dünya açıyor?