“Hepsi ibnelikten”

Lubunyalık, İstanbul, sınıf, yaş ve statü gibi dinamiklerin birbirleriyle çarpışıp durduğu romanı Deniz Ne Kadar Güzel’de şatafatlı, dokunaklı ve sürükleyici bir polisiyeye imza atan yazar Yiğit Karaahmet ile bol spoiler’lı bir sohbet.

Toplumun en temel biriminden çatışmanın ilk merkezine: Aile

“Romanın babayla, suçun failiyle değil; anneyle, suçun tanığıyla yüzleşme romanı olduğunu söyleyebiliriz.”

Kırıklar, Boşluklar, Rüzgar Belki Güneş…

Filmden kareler değil, cümleler yazmak istiyorum: “annem hep bunu yapar…”, “benden utanıyorsun biliyorum”, “çok şanslısın benimki gibi kulakların yok” , “nasıl bir kız annesini tanımaz.“

Şiddeti Savuşturma Mücadelesinin Kıyısında Amerika’da Kadın Olmak

Birkaç yıl önce, bir seri tecavüzcünün yaşadığım mahalledeki kadınlara saldırmasından hemen sonra, üç gün boyunca kendini savunma kursuna kaydolmuştum. Orada öğretilen ilk şey, menzile kararlılıkla ilerler gibi hızlı adımlarla yürümenin caydırıcı bir etkisinin olabileceğiydi.

Benim Büyüleyici Dostum Nil

Bir sabah mutfak masasında kahvemi içerken kendimi çocukluğumda beni en çok etkileyen kız arkadaşım üzerine düşünürken buldum.

Bağımlılık Yaratan Romanların Püf Noktası

Uyumlanabilen karakterlerin dehası.

“Sen ne kadar beni yok sayarsan say, ben buradayım”

Ağlanacak hallere gülmeleri en güzelinden anlatan Ayten Kaya Görgün’le güzel bir sohbet.

Damızlık Kızın Öyküsü – 2. Raund

“Bir direniş olmalı, yoksa bütün o suçlular nereden geliyorlar, televizyonda gösterilen?”

‘Her mektup bir aşk mektubudur’: I love Dick ve kadın arzusu üzerine

Dick; nice Dick arasından zavallı bir Dick kulumuz, bir tezahür, içi kadın arzusuyla dolmayı bekleyen bir şişme bebek.

Pin It on Pinterest