Evler, Odalar, Hışırdayan Yapraklar, Belki Şarkı Söyleyen Birisi…

Herkes değişmiştir de sen aynı kalmış sanırsan kendini, orada onları beklemiş ve kimse gelmemiş gibi bir yalnızlık ve belki ihanete uğramışsın hissi. Bu yüzden eski arkadaşlar biraz da rahatsız ederler aslında…

Kalıplar, Marazlar, Çizgiler, Belki Aşktan Silgiler…

Oğlum öğretti bana, insan kendinden taşar, olmakta olduğu şeyden akar.

Duvarlar, Köşeler, Çatlaklar, Belki Aradan Sızan Birileri…

Kocası ve oğluyla beraber bir evde yaşayan Olive’e kocası Henry, sevgililer günü hediyesi olarak bir kart verir, Olive okur ve çöpe atar.

Kırıklar, Boşluklar, Rüzgar Belki Güneş…

Filmden kareler değil, cümleler yazmak istiyorum: “annem hep bunu yapar…”, “benden utanıyorsun biliyorum”, “çok şanslısın benimki gibi kulakların yok” , “nasıl bir kız annesini tanımaz.“

Pin It on Pinterest