Kadınlarla erkekler arasındaki sağlıksızlık uçurumu. İYİ DEĞİLİZ!

MEYDAN

Sevgili 5Harfliler, Sağlığınız Nasıl?

 

OHAL’in kalkması ama aslında hiç kalkmamak üzere yerleşmesi üzerine Bayan Gümüş’le sohbetimizden sonra, kendimi akıl sağlığı verileri ararken buldum. Benim gibi kaç kişi bu süreçte sıyırdı, milletçe ne kadar antidepresan tüketiyoruz ve bu tüketim son birkaç yılda nerelere ulaştı? Nerdeyse 2 haftada 1 eczaneye Passiflora almaya gittiğimde fiyatının 5’er lira zam yediğini görüyorum. Üstelik büyük kutusu hiçbir yerde bulunmuyor! Eczacılar hep aynı şeyi söylüyor: Talep çok fazla. Hele nöbetçi eczaneyse, ertesi güne hiçbir şey kalmamış oluyormuş! Yakında karneyle Passiflora mı alacağız? Neyse bunlar bir başka yazının konusu olsun, benim yolum Sağlık Bakanlığı sağlık verileri yıllığına çıktı. 2015 senesi linki bozuk çıktı ama sitedeki 2016 senesinin verilerinden başlayarak 2012’ye kadar gittim. Oldukça kapsamlı istatistiki veriler bulduğum bu yıllıklarda kadın ve erkekler arasındaki sağlıklılık ve kendini iyi hissetme oranlarında çarpıcı bir uçurumla karşılaştım.

 

5Harfliler’de sağlık konusuna mümkün olduğunca sık değinmeye çalışıyoruz. Burcu’nun cinsel sağlık ve üreme teknolojileriyle ilgili yazıları var mesela. Yanlış Teşhislerin Mağduru Kadınlar çevirisinden sonra Nigar’ın yaşları 15-65 yaş arası 40 kadınla görüşüp hazırladığı şahane derleme var: Size Öyle Geliyor Teşhisi Kadınların Sağlığına Mal Oluyor. Willow’un ciddiye alınmadığı, geçiştirildiği için teşhisi ortalama 8,5 sene geciken endometriyozis belası ile ilgili Kadınlar için Abartmadan Hasta Olma Rehberi: Endometriyozis yazısı ve Dr. Alper Hasanoğlu’nun danışanı kadınları objeleştirdiği yazısına yaptığı Bir Cinsel Obje Olarak Borderline Kadın eleştirisi. Daha başka yazılar da var elbette ve bu yazılara gelen yorumlardan da açıkça görülüyor ki sağlık alanında daha fazla konuşmaya, tartışmaya ve araştırmaya ihtiyacımız var.

 

Peki çoğu kişisel deneyimlerden yola çıkarak hazırlanmış bu sağlık yazılarını cinsiyet dağılımına odaklanarak baktığımız Sağlık Bakanlığı verileriyle karşılaştırdığımızda önümüze nasıl bir tablo çıkıyor? Aşağıda istatistiklerini göreceğiniz üzere, kadın ve erkek sağlıklılık oranları arasında büyük bir uçurum var. Kadınların 25 yaştan itibaren sağlık yüzdeleri ivmeyle düşmeye başlıyor ve olay 35-44 yaş aralığında kopuyor. Sağlıklılık oranı kadınlarda hızla yere çakılmaya doğru giderken 55 yaşına geldiğinde kadınların sadece yaklaşık yüzde 30’u kendini iyi hissediyor. Erkeklerdeyse 55 yaşta bu rakam %50-60 aralığında.

 

Kadınların belli alanlarda daha çok sağlık sorunu yaşadığını biliyordum ama neredeyse HER ALANDA erkeklere oranla 2 kat hatta bazen 3 kat daha sağlıksız olduğunu bilmiyordum. Kadınlar her türlü hastalıkta açık ara önde, genelde erkeklerde görülen kalp rahatsızlıklarında bile! İstatistiklere dahil edilmiş hastalıklar arasında şunlar var: boyun, bel, kas, iskelet sistemi sorunları, hipertansiyon, romatizma, ülser, şeker, sinüzit, migren, astım, alerji, tiroid, akciğer, idrar kaçırma/tutamama, kronik kalp yetmezliği, karaciğer, kronik kaygı, kronik depresyon ve diğer ruh sağlığı hastalıkları. Bu istatistiklere göre kırda yaşayan kadınlar kentte yaşayan kadınlara nazaran daha sağlıksız. 45 yaşa gelindiğinde kırda yaşayan kadınların durumu daha sert şekilde kötüleşiyor. Buyrun galerimize:

 

 

 

Kadınların kendi kendine meme muayenesi yapma oranları oldukça düşük. En ağır ilerleyen ve iyileşme şansı çok yüksek olan rahim ağzı kanserinin başlıca önleyicisi olan pap smear testi yaptırma oranlarıysa HİÇ İYİ DEĞİL.

 

 

Doğumda anne ölüm oranlarında Ortadoğu Anadolu’da uçmuş gitmiş. Neden?

 

 

Nigar’ın, Burcu’nun ve willow’un  yazılarında açık ve net şekilde görülüyor ki hastanelerde saygı görmeyen, ciddiye alınmayan kadınlar sıklıkla geri gönderiliyor veya yanlış teşhisle eve dönüyorlar. Seneler sonra teşhis konduğunda hastalık ya kronikleşmiş oluyor ya da bir organı kaybedecek noktaya geliniyor.

 

Ancak Sağlık Bakanlığı verilerinde ortaya çıkan bu sağlıksızlık durumu yalnızca yanlış teşhisle açıklanamaz. Kuşkusuz daha kapsamlı ve incelikli araştırmaya ihtiyaç var. Fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddete maruz kalan kadınlar her allahın günü evin, işin, sokağın darbelerini yiyor, adaletsizliğin mührünü iliklerinde taşıyorlar. Bununla da kalmıyor, kadınlar hayatın her alanında erkeklerin yükünü ve üzüntüsünü de üstleniyorlar. Böyle bir tabloda hem bedensel hem de ruhsal sağlığı korumak elbette çok zor. Hayatın getirdiklerine göre esneklik göstermek ve adapte olmak zaman zaman güzel meziyetler olabilir, ama bizler için hayat başka türlü zorken, bu koşullara katlanmak, elimizdekilerle yetinmek ve onlara adapte olmak zorunda değiliz aslında. Kimsenin yükünü üstlenmek, acısına merhem olmak zorunda değiliz.

 

Gözüm 5Harfliler, canım 5Harfliler: saçınızı süpürge ettiğiniz yeter! Kirpiğiniz yere düşmesin!

 

 

Ana görsel: Rochelle Rubinstein, Genesis.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

MEYDAN

YHortlayan Nafaka Tartışması
Hortlayan Nafaka Tartışması

"Yoksulluk nafakası erkeklerin kadınlara bir lütfu değil, pek çok ülkede olduğu gibi Türkiye’de de devletin kadınların güçlenmesine ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına yönelik aldığı tedbirlerdendir."

MEYDAN

YAmme Hizmeti: Tacizci Akademisyen Listesi
Amme Hizmeti: Tacizci Akademisyen Listesi

Hoca veya öğretim görevlisi kadın bilimcilerin en az yarısının cinsel tacize veya istismara uğradığı tahmin ediliyor.

Bir de bunlar var

Canım Ablam
Yatağımda Uyuyan Biri: Mısır’da Feminizm ve Evlilik Üzerine
1 Aralık Dünya AIDS Gününde Örgütlenmeyi Hatırlayalım!*

Pin It on Pinterest