Didem Madak sempozyumu 11-12 Aralık'ta Ege Üniversitesi'nde.

SANAT

YAZI

Ne zaman yazmaktan kaçsam / Banyoyu kireç çözücüye buluyordum

11-12 Aralık tarihleri arası Ege Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kadın Çalışmaları Ana Bilim Dalı’nda Didem Madak sempozyumu düzenleniyor ve ben çok sevdiğim bir insanın da konuşmacılar arasında olacağını bilmenin pür sevincini yaşıyorum.

 

Konuşmacılar hakkında bilgiye ve sempozyum programına şuradan ulaşabilirsiniz.

 

Ben de bu sırada Ayşegül Ergül’ün “Didem Madak Şiirinde Kadının Eylem Alanlarına Yakından Bakma Denemesi” adlı bildirisinden bahsetmek istiyorum.

 

Bir kadın şair olarak Didem Madak’ın şiirlerindeki bu eylemlerin, kadınlığın sınırları içerisinde kaldığı kabul edilen bu eylemlerin, Didem Madak anlatısındaki yeri nedir? sorusunu soran Ayşegül, cevabını Didem Madak’ın “Kendim Ettim Kendim Buldum” adlı şiirinde buluyor:

 

Bu dünyaya, yemeğin pişmesini, bebeğin doğmasını, çamaşırların kurumasını beklerken, çamaşırların kuruduğunu, yemeğin piştiğini ve bebeğin doğduğunu yazan bir kadın gelmesini diliyorum. Ayrıca bunları yaparken aklına mukayyet olmasını istiyorum. Ayrıca bebeğe de iyi bakmasını diliyorum. Sıkıntılardan bir ev kurup ayakta tutmasını istiyorum. Bir gün bu olacak.”

 

Kadın sanatçıların, kadınlık deneyimlerini eserlerini yansıtmamaları gerektiği görüşünün aksine Madak şiirinde kadınlık, olduğu gibi, sere serpe ve törpülenmeksizin yer bulur kendisine. Kadının sadece kadın olduğu için deneyimlediği durum ve eylemler, özcülüğün mutlak sabitleme eğiliminden uzak durularak değerlendirilecek olursa bu şiirlerde kadının, hem ev/ev işleri ve hem de yazı/üretim alanına eş zamanlı dahil olması önemlidir. Bu alanlar, tıpkı gündelik yaşam pratiğinde olduğu gibi zaman zaman çakışan ve bu çakışma zemininde de kadını ve/ya kadınlık deneyimini daha belirgin kılan alanlardır.

 

 

“Ne zaman yazmaktan kaçsam

Banyoyu kireç çözücüye buluyordum.

Yazmaktan kaçtığımda mavi sular köpürüyordu kirli fayans aralarında”

 

Toplumsal cinsiyet odağında ve geleneksel olarak dağıtılan rol(ler) gereği yemek pişirmek, bebek doğurmak, çamaşırları kurutmak gibi eylemler kadınlığın sınırlarına dâhil edilir. Bildirinin başından bu yana terazinin karşılıklı kefelerine koyulan kadınlığın eylem alanları bir kez daha karşı karşıya gelir. Yazmaktan kaçan anlatıcı, ya da daha yakından bir otobiyografik okumayla biz bu kişiyi şairin kendisi bilelim, Didem Madak kendisini banyoda bulur. Kireç çözücü, yazmaktan kaçan/çekinen/korkan kişinin kalemi için de bir çözücü işlevinde midir bilinmez ama yazı, yazmak, kelimeler, şiir… Üretim alanına dâhil olan bu anahtar kelimeler Didem Madak şiirinde çok sık karşılaşılan kelimelerdir. Şair, yazmayı olduğu kadar yazamamayı da konu eder şiirine.

 

 

Tamamını sempozyumda dinleyebileceğiniz veya sonrasında kitaplaştırıldığında okuyabileceğiniz bildiride beni en çok etkileyen soru; Bu şiirlerdeki kadın, banyodaki fayanslar ve kalemi arasındaki dengeyi kurmaya çalışırken hangi toplumsal baskı dinamikleri ile mücadele etmek zorunda kalır?

 

Cevabın izlerini Didem Madak şiirlerinde süren Ayşegül Ergül, bu şaire çok fazla aşina olmayan bana da yol gösteriyor bildiri boyunca.

 

İstanbul’da ödevlerini yetiştirmek zorunda olan bir öğrenci olduğum için sempozyuma katılamayacağım fakat katılmayı düşünenlerin ağzına bir parmak bal çalmak istedim. Benim ağzımdaki tat hala geçmiş değil.

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI

MEYDAN

YEmekçi Kadınların Kızılcık Şerbetine Karnı Tok
Emekçi Kadınların Kızılcık Şerbetine Karnı Tok

Yıllar önce seçim vaatleri çarşaf çarşaf yayınlanırken yalnızca “Aile politikaları” başlıklarında kendilerine yer bulabilen kadınların bugün somut çözümler içeren ve muhatap alan politikalar arasında seçim yapabilme imkânı bulması Türkiye’deki kadın hareketinin etkisinin bir meyvesidir.

MEYDAN

YBir “Ev Hanımı”nın Emeklilik Rüyası
Bir “Ev Hanımı”nın Emeklilik Rüyası

2018 yılında yine seçim öncesi açıklanan vaatlere baktığımızda, AKP’nin “Ev kadınları ve çalışan annelere erken emeklilik düzenlemeleri yapıyoruz” diyerek yıllardır haklarının teslim edilmesini bekleyen kadınların ağızlarına bir parmak bal çaldığını ama iktidarının devam ettiği yıllarda bu konuda yine hiçbir şey yapmadığını görüyoruz.

ECİNNİLİK

YMotosiklet kaskı üzerine teolojik mülahazalar
Motosiklet kaskı üzerine teolojik mülahazalar

Belli ki, teknoloji bir felsefi problemi daha çözmüştü.

ENGLISH

YHavle Women’s Association: “Contrary to general assumptions, the Justice and Development Party base does not comply with everything that the government decrees”
Havle Women’s Association: “Contrary to general assumptions, the Justice and Development Party base does not comply with everything that the government decrees”

Contrary to the general assumptions, the Justice and Development Party base does not comply with everything that the government decrees, neither about alimony law, early marriages nor about the withdrawal from the Istanbul Convention.  

Bir de bunlar var

“Gök gürlerken mi, şimşek çakarken mi, yağmurda mı yoksa?”
Parçalanma ve toparlanmaya dair
Güçlü Mikseri Kim Sevmez!

Pin It on Pinterest