Yıllar önce seçim vaatleri çarşaf çarşaf yayınlanırken yalnızca “Aile politikaları” başlıklarında kendilerine yer bulabilen kadınların bugün somut çözümler içeren ve muhatap alan politikalar arasında seçim yapabilme imkânı bulması Türkiye’deki kadın hareketinin etkisinin bir meyvesidir.

MEYDAN

Emekçi Kadınların Kızılcık Şerbetine Karnı Tok

 

 

14 Mayıs 2023 seçimleri özelinde partilerin açıkladığı seçim beyannameleri, bu partilerin toplumsal problemleri nasıl ele aldığı ve çözüme dair neler ürettiği üzerine önemli bir veri oluşturuyor. Kadınİşçi de bu veriyi kadın emeği özelinde değerlendiren bir rapor hazırlayarak özellikle sol partilerin kadın emeği politikalarına nasıl baktığını açıkladı. Seçime 10 gün kala açıklanan bu rapor önemli bulguların yanı sıra kritik öneriler de içeriyor.

 

İlk göz attığımda sol partilerin de halihazırda bu konudaki sicilinin pek parlak olmadığını ve raporun da bunu açıkça ortaya koyduğunu gördüm. Raporu buradan okuyabilir veya raporun özetlendiği habere şuradan erişebilirsiniz.

 

 

Partiler kendi seçmen gruplarındaki kadın emekçilerin sorunlarına ağırlık verirken diğer emek gruplarının sorunlarına yönelik politikalar geliştirmekte yetersiz kalmış durumda. Örneğin EMEP fabrikalardaki kadın işçiler için iş güvenliği ve sağlığı meselelerini ele almakla beraber buralarda sendikalaşma çalışmaları yürütüyor. Diğer yandan HDP, seçmen kitlesinin ağırlıkta olduğu kentlerdeki gezici işçi ve tarım işçisi kadınların sorunlarına vâkıf ve buralarda örgütlenme çalışması gerçekleştiriyor. Genç kadın işsizliği, kadın işçi sağlığı ve güvenliği, asgari ücret, eşdeğerde işe eşit ücret, ücret şeffaflığı, toplu iş sözleşmesinde regl izninin yer alması, ev içi şiddet ve işyeri şiddeti gibi konular partilerin somut olarak gündeminde değil.

 

Önceki yazımda evde çalışan kadınlar için emeklilik projesinin bu sene meclis için yarışan neredeyse tüm partiler tarafından ele alındığından bahsetmiştim. Bu emeklilik projesi evde çalışan kadınların ekonomik görünürlüğünü ve bağımsızlığını tesis etmekle kalmayan, aynı zamanda “çalışan kadın” tanımının toplumsal cinsiyet lehine genişlemesine imkân veren bir uygulama. Diğer yandan raporda bahsi geçen ve sol partilerin bile hâlâ yetersiz kaldığı konular Türkiye’de kadın emeği özelinde alınması gereken yolun epey uzun olduğunu gösteriyor.

 

4 Mayıs’ta gerçekleşen sunumun ardından raporu hazırlayan Feryal Saygılıgil’e, her ne kadar gündeme alınmayan konular başlığında yer alsa da kadınlarda meslek hastalığı üzerine partilerin bir çalışma yapıp yapmadığını sordum. Saygılıgil bu konuda çalışma yapılması bir yana, kadın işçi sağlığı ve iş güvenliğine dair bir perspektifin bile görüştükleri çoğu partinin gündeminde yer almadığını söyledi. 2019 yılında erişebildiğim veriler, 2016 yılında teşhis alabilen 597 meslek hastasının yalnızca 29’unun kadın olduğunu gösteriyordu. Arama motorlarında bulabildiğim güncel sonuçlar arasında ise Birleşik Metal-İş Sendikası Araştırma Merkezi’nin (BİSAM) yaptığı bir araştırmanın sonucu var. BİSAM yaklaşık her yedi kadın işçiden birinde (yüzde 15) tanılı ya da tanısız meslek hastalığının mevcut olduğunu söylüyor. Fakat 2020 yılında yalnızca 62 kadın meslek hastalığı tanısı alabilmiş. Sol partilerin perspektif dahi geliştirmediği konudaki tablonun küçük bir özeti işte bu.

 

Yıllar önce seçim vaatleri çarşaf çarşaf yayınlanırken yalnızca “Aile politikaları” başlıklarında kendilerine yer bulabilen kadınların bugün somut çözümler içeren ve muhatap alan politikalar arasında seçim yapabilme imkânı bulması Türkiye’deki kadın hareketinin etkisinin bir meyvesidir. Kadınları görmezden gelmenin, içlerinde kaybolacağı üst başlıklara konmalarının sonucu yalnızca sandıkta değil, her temsil aşamasında kendini gösterecek. Belki fazla manifestovari olacak ama yine de söylemekten kendimi alamıyorum; kadınların “aile hukuku” ya da “yoldaşlık hukuku” adı altında ikram edilen kızılcık şerbetlerine karnı tok. Bunu yalnızca seçim sonuçlarında değil, meydanlarda, sokaklarda, kadınların var olduğu her yerde görmeye devam edeceğiz.

 

 

Ana görsel: Simpson’s Gloves Pty Ltd, Richmond, yak. 1932. kaynak Unsplash

 

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI

MEYDAN

YBir “Ev Hanımı”nın Emeklilik Rüyası
Bir “Ev Hanımı”nın Emeklilik Rüyası

2018 yılında yine seçim öncesi açıklanan vaatlere baktığımızda, AKP’nin “Ev kadınları ve çalışan annelere erken emeklilik düzenlemeleri yapıyoruz” diyerek yıllardır haklarının teslim edilmesini bekleyen kadınların ağızlarına bir parmak bal çaldığını ama iktidarının devam ettiği yıllarda bu konuda yine hiçbir şey yapmadığını görüyoruz.

ECİNNİLİK

YMotosiklet kaskı üzerine teolojik mülahazalar
Motosiklet kaskı üzerine teolojik mülahazalar

Belli ki, teknoloji bir felsefi problemi daha çözmüştü.

ENGLISH

YHavle Women’s Association: “Contrary to general assumptions, the Justice and Development Party base does not comply with everything that the government decrees”
Havle Women’s Association: “Contrary to general assumptions, the Justice and Development Party base does not comply with everything that the government decrees”

Contrary to the general assumptions, the Justice and Development Party base does not comply with everything that the government decrees, neither about alimony law, early marriages nor about the withdrawal from the Istanbul Convention.  

MEYDAN

YHavle Kadın Derneği: AKP tabanı iktidarla aynı fikirde değil.
Havle Kadın Derneği: AKP tabanı iktidarla aynı fikirde değil.

Nafaka, erken yaşta evlilik ya da şimdi sözünü ettiğimiz İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılması konusunda AKP tabanı iktidarla aynı şeyi söylemiyor.

Bir de bunlar var

Kadınlara Yargı Rerörerösü
Cuma Şarkıları: Hrant Dink’in Anısına
Korona Şoku ve Patriyarka – 3. Bölüm

Pin It on Pinterest