Yeni muhafazakarlıkta Türkiye model ülke mi? Yunanistan bizi mi takip ediyor?

MEYDAN

Meryem Ana’nın Resmini Yırtanlar

Yaşam alanınızın giderek daraldığını mı hissediyorsunuz? Tartışma konusu dahi olmaması gereken haklarınız tartışılır hatta reddedilir hale mi geldi? En mağdur olduğunuz anda bile sizden daha mağdur olup üste çıkan cazgır ve pişkin bir güruhla mı uğraşıyorsunuz? Türkiyeli kadın ve LGBTİ’ler, bilin ki bu durumda da yine yalnız değilsiniz. Komşu Yunanistan hükümeti Türkiyeli mevkidaşlarının taktiklerini kendi ülkesinde bir bir uygulamakta.

 

Haziran 2019’da yapılan seçimlerden beri Yunanistan sağcı bir hükümet tarafından yönetiliyor. Zaten buralı arkadaşların söylediğine göre son on yılda gördüğümüz, solun güçlü olduğu o Yunanistan bir istisna halinden ibaretti. İki yıldır bu istisnadan geriye, sağcı hükümetin sevdiği kelimeyle söyleyecek olursak “normale” dönülüyor. Türkiye’deki muhafazakarlığın uyguladığı yöntemleri yakınan takip eden bir hükümet bu. Bir yandan Türkiye’ye ve hükümetine karşı, silah sanayine akıtılan paralarla sertleşen bir düşmanlık güderken diğer yandan da Türkiye’yi kendine model alıyor.

 

Ocak ayının sonlarında Boğaziçi Üniversitesi’nde yaşanan Kabe resmi provokasyonuna çok benzeyen bir olay, geçtiğimiz günlerde Atina’da yaşandı. Bir eylemde Meryem Ana’yı resmeden bir afişi yırtan birilerinin olması bahane edilerek, aynı eyleme katılmış olan bir Atina Üniversitesi öğretim görevlisi hedef alındı. Bu hedef göstermeyi başlatan, hükümetin medyatik milletvekillerinden birinin attığı şu tweet idi. Medyatik milletvekiline göre Meryem Ana resminin yırtılması ırkçı bir davranıştı. Irkçı davranışlar sergileyen insanların yanında duran bir kişinin üniversitede yeri olamazdı ve savcılar derhal olaya müdahale etmeliydi. Milletvekilinin söyleme gereği duymadığı, fakat paylaştığı resimler ve kullandığı zamir ile ifade ettiği asıl konu ise, söz konusu öğretim üyesinin eşcinsel oluşuydu.

 

Bu olayla hemen hemen aynı günlerde, hükümet partisinin bir tık sağında olan bir başka politikacı bir başka akademisyeni hedef aldı. Panteion Üniversitesi’nden dünyaca ünlü bir profesör, 2014 yılında yaptığı, LGBTİ aileleri olumlayan akademik bir konuşma nedeniyle yine twitter’da hedef gösterildi. İfadeleri cımbızlanan profesörün heteronormatif aileleri hastalıkla suçladığı iddia edildi.

 

Resmi dini Ortodoksluk olan ve Kilise’nin üzerinde bir gücün olmadığı Yunanistan’da Meryem Ana resmi yırtmak nasıl oluyor da ırkçılık sayılabiliyor? Nasıl oluyor da doğal olduğu, fıtrattan geldiği varsayılan heteronormatif aile  bir profesörün on dakikalık konuşmasından zarar görebiliyor? Çünkü bu argümanlar bir süredir geliştirilmekte. İsmini anmak istemediğimiz milletvekili seçilmeden kısa bir süre önce yine twitter’a şunları yazmaktaydı: “Neden islamofobiden bahsediyoruz da hıristiyanofobiden bahsetmiyoruz? İlerici siyasal kimliklerin mütemadiyen ‘kadın cinayeti’ gibi yeni kavramlar ileri sürdükleri bir uzamanlaşmış neolojizm ortamında Hıristiyanlığa karşı var olan kitlesel düşmanlığın da özel bir kelimeyle anlatılması gerekir.”

 

 

Gördüğünüz gibi, yeni muhafazakarlığın “en hızlı kim batacak” yarışında ülkemiz model ülke, dünya lideri olmasa bile bölgede kesinlikle oyun kurucu. Yukarıda bahsettiğimiz olaylar yaşanırken Yunanistan’ın ilk #MeToo dalgasının yaşanmakta olduğunu da belirtelim. Bu dalgada dikkat çeken şeylerden biri de, ortaya çıkan olayların azımsanamayacak bir kısmının istismara uğrayan erkeklere dair olması. Türkiye’de olduğu gibi Yunanistan’da da, mevki sahibi yetişkin erkeklerin çocuk yaştaki hemcinslerini istismar etmesini “bir kereden bir şey olmaz” diye geçiştirenler aynı ilişkilerin karşılıklı rıza temelinde yaşanmasına kesinlikle tahammül edememekteler.

 

Umarız iki ülke de en yakın zamanda adına homofobi denen Batılı modern illetten kurtulur ve özlerine dönerler.

 

 

Görsel: Atina’da bir duvar. 

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI

MEYDAN

YPilot Babis ve Silah Arkadaşları
Pilot Babis ve Silah Arkadaşları

Yunanistan’da feministler “kadın cinayeti”(γυναικοκτονία) teriminin ana akım dile yerleşmesi ve kullanılması için uğraşıyor.

MEYDAN

YYunanistan: Embros Yeniden Özgür
Yunanistan: Embros Yeniden Özgür

Mafyalar ekranlarda dönedursun bir meydanda buluşup hep beraber dans eden bir halktan daha güçlü değiller. Bu aralar hatırlamamız gereken şey tam da bu belki.

MEYDAN

YYunanistan’da #MeToo: Bir hükümet kaç sübyancıya istifa eder?
Yunanistan’da #MeToo: Bir hükümet kaç sübyancıya istifa eder?

2020'nin sonunda Yunanistan'da başlayan #Metoo hareketinde neler oluyor?

Bir de bunlar var

8 Mart Postası: Feminist İsyan Her Yerde
Erkek Şiddeti
“Sen Benim Oğlum Değilsin”: Yemen’den Kısa Bir Hayat Hikayesi

Pin It on Pinterest