Londra’da bir sergi. İsmi, 1970’lerin Feminist Öncüleri. Kadınların feminist olmaları yetmezmiş gibi bir de öncü olmuşlar, hem de sanat alanında!

SANAT

Kadın Olma Sanatı

Londra’daki The Photographer’s Gallery’de gerçekleştirilen sergi haberini ilk okuduğumda, içeriğinden çok görsellere takıldı gözüm. Birgit Jürgenssen’in kuluçkadaki kadını, Penny Slinger’ın “edepsiz” gelini, Mary Beth Edelson’ın İsa’nın son akşam yemeğinde sofraya kurulan kadın sanatçıları… 70’lerde düzene çomak sokan bu işlerin, halen kadınların kendilerini bulma hikâyelerinde bir yerlere oturduğunu düşünüyorum. Baktıklarımda kendimden, annemden ve hatta anneannemden bir şeyler buluyorum. Alın size zincirleme kadınlık tamlaması!

 

Serginin, fotoğrafı yayınlanan eserlerinden özellikle biri beni çok etkiledi. Lynn Hershman’ın, Roberta Construction Chart #1 (Roberta İnşa Haritası #1) adlı fotoğrafına tutulmamın sebebi, moda sektöründe kalem oynatan biri olarak yıllarca kıyafetler aracılığıyla bir kadın kimliği inşa etme çabasında olmamdı. Bugün, kıyafet benim için bir araç olmaktan öte bir anlam taşımasa da, oldukça uzun süre bana bir kadınlık bahşetmesini bekleyip durdum. Fotoğraftaki Roberta karakterinin yapımı için gerekli olan malzemelerde de makyaj malzemeleri ve elbise gözümden kaçmadı. Bunlar, kadınların, süslenip püslenerek bir kimliğe kavuşabilecekleri yanılsamasına tutunmalarının simgeleri.

 

Lynn Hershman, Roberta's Construction Chart #1

Lynn Hershman, Roberta’s Construction Chart #1

 

Amerikalı sanatçı Lynn Hershman’a dönelim. Hershman’ın sanatıyla sorguladığı meselelerin başında cinsiyet, kimlik ve benlik geliyor. Fotoğrafın öznesi olan Roberta Breitmore, sanatçının 1974-78 yılları arasında yarattığı alter egosu. Kilo problemi olan, çocukluğunda cinsel tacize maruz kaldığı için depresyon yaşayan, intihara meyilli Roberta’nın dört yıllık “ömründe”, ehliyeti, banka hesabı ve kütüphane kartı oldu. Hershman onun için, “Roberta, ses kaydı, film ve fotoğraflarla belgeleniyor. Gelişimi, bir terapist, bir gazeteci ve kendisi tarafından üç farklı bakış açısıyla kayda geçiriliyor. Yeteri kadar “gerçek” hale geldiğinde muhtemelen intihar edecek” demiş ve eklemişti, “Roberta’nın tamamlanmasıyla birlikte, sonunda ikimizin de birer kurban olduğu fikrinden kurtuldum.” Sanatçı Roberta’yı, 70’lerin basmakalıp kadın imgesinden yola çıkarak yarattı. Sarışın, seksi ve kilo vermeye çalışan bir kadın… Dönemin kadın arketipine bir ayna tutma görevini üstlenen bu kurgu karakter, sanatçının, tarihi olmayan ve dikkate alınmayan kadını tarihe geçirme çabasıydı.

 

Penny Silnger, Wedding Invitation (Nikah Daveti) No 1, 1973.

Penny Silnger, Wedding Invitation (Nikah Davetiyesi) No 1, 1973.

 

Penny Slinger, Wedding Invitation (Nikah Davetiyesi), 1973.

Penny Slinger, Wedding Invitation (Nikah Davetiyesi), 1973.

 

Sergide işleri yer alan Avusturyalı sanatçı Valie Export’un 1972’de yazdığı manifesto da tarihten dışlanan kadına odaklanır ve feminist sanatın güçlü bir abidesi olur. Manifesto, KADININ TARİHİ, ERKEĞİN TARİHİDİR diye başlar, KADININ GELECEĞİ, KADININ TARİHİ OLACAK cümlesiyle son bulur. Kadın imgesinin tamamen erkek tarafından yaratılıp şekillendirildiğini, eril bakışın bir sonucu olan bu imgenin yerle bir edilmesi ve kadının kendi sesini bulması için hayatın her alanında mücadeleye girişilmesi gerektiğini savunan sanatçı, kültürün de maskülen değerlerden arındırılmasının bir zorunluluk olduğunu söyler. Bunun için sanata el atmak gerekir: “Şimdiye kadar sanatı üretenler çoğunlukla erkeklerdi. Genel olarak hayata ve duygusal hayatın sorunlarına dair fikir yürütenler, cevaplar ve çözümler bulanlar da erkeklerdi. Şimdi kendi görüşlerimizi açık açık ifade etmenin zamanı! Bizim belirlemediğimiz aşk, bağlılık, aile, annelik, eşlik kavramlarının tümünü yok etmeli ve yerine isteklerimize ve duyarlılıklarımıza uygun olanları oluşturmalıyız. Erkekler tarafından dayatılan sanatı değiştirmek, erkeğin kurguladığı kadın özelliklerini yok etmek demektir. Sanat, kadın hareketi için o kadar anlamlı olabilir ki bizler yeni anlamları, kendi anlamlarımızı bulabiliriz. İşte bu kıvılcım, kendini gerçekleştirmenin fitilini ateşleyebilir.”

 

Son olarak, sergide Nil Yalter’in de bir işinin sergilendiğini hatırlatalım. Hepimizin yolu Londra’ya düşemeyeceğine göre, sanatçının Arter’deki Kayıt Dışı başlıklı sergisini kaçırmamak gerek. 15 Ocak 2017’ye kadar vaktimiz var.

 

Kaynaklar
* Art in Theory: 1900-200 An Anthology of Changing Ideas. Edited by Charles Harrison & Paul Wood.
* Art and Feminism, Helene Reckitt
* “Lynn Hershman Leeson’s Roberta Breitmore and the Art of Becoming a Woman,” Maayan Glaser-Koren [link]

YAZARIN DİĞER YAZILARI

MEYDAN

YKorona Günlerinde Dört Duvar Arasında
Korona Günlerinde Dört Duvar Arasında

Koronavirüsten korunmak için evden çalışma imkânı olanlar hanelerine çekilince halihazırdaki toplumsal cinsiyet eşitsizliklerin daha da derinleşmesi kaçınılmaz hale geldi.

KÜLTÜR

YBir garip güzellik ritüelinin düşündürdükleri
Bir garip güzellik ritüelinin düşündürdükleri

2017’de estetik cerrahlara başvuran hastalardan %55’i selfie’lerde daha iyi görünme talebiyle operasyon istedi.

KÜLTÜR

Y“Bizim buralarda bekâr olmaz, buralar hep aile yeri”
“Bizim buralarda bekâr olmaz, buralar hep aile yeri”

KONDA anketinde bekâr olarak ilişkide olmak %85 oranında günah, %90 oranında ayıp!

Bir de bunlar var

Kürt Sineması Üzerine Bir Diyalog: Hakikat, Dil ve Yorum
Fotoğrafçı Newsha Tavakolian Sansürü Reddetti, Paraları Yatırım Bankacısının Suratına Fırlattı (Gibi)
En Sevdiğim Yönetmen: Kidlat Tahimik

Pin It on Pinterest