Güney Kore’de feminist olmak, genellikle anti-feminist grupların sürekli çevrimiçi ve çevrimdışı tacizine maruz kalmak demek.

MEYDAN

Güney Koreli Erkekler Feministlere Karşı Şiddetli Bir Savaş Yürütüyor

Thaïs Chaigne‘in France24 the Observers sitesinde 9 Eylül 2021 tarihinde yayımlanan The South Korean men waging a vulgar and violent war against feminists başlıklı yazısının çevirisidir.

 

 

Güney Kore’de feminist olmak, genellikle anti-feminist grupların sürekli çevrimiçi ve çevrimdışı tacizine maruz kalmak demek. Geçtiğimiz yaz boyunca feminist grup Haeil üyeleri nefret söyleminin hedefi oldu. Bu, ülkede feminizme ve kadın haklarına karşı artan tepkinin açık bir göstergesi.

 

Batman’in kötü adamı Joker gibi giyinmiş bir adam, bir grup Güney Koreli kadın aktivisti kovalayıp onlara su tabancasıyla ateş ederken “Bütün şu feminazilere bakın! Kaçın, kurtarın kendinizi! En azından biraz egzersiz yapmış olursunuz” diyor. Kadınlar korkuyor; kendisi eğleniyor. Arada sırada kameraya bakıyor: Çekimi, yüzlerce insanın ekranlarının arkasından onu cesaretlendirdiği sosyal medyada canlı yayınlıyor.

 

Video, 22 Ağustos’ta Güney Kore’nin merkezindeki Daejeon şehrinin sokaklarında çekildi. Bu adam, Korecede “prens” anlamına gelen Wangia takma adıyla da bilinen Bae IngGyu. Bir YouTuber ve feministlere karşı savaş yürüten Yeni Erkek Dayanışması hareketinin merkezi bir figürü. Hareket, feminizmin erkek haklarını tehdit ettiğini ve kötülüğü (erkek nefretini) teşvik ettiğini iddia ediyor.

 

Feminizm çoğu zaman erkek düşmanlığı ile karıştırılır.

 

Geleneksel ve muhafazakâr Güney Kore’de son birkaç yılda kadın haklarında ilerleme olmasına rağmen, kendini “erkek haklarını” savunmaya adamış birkaç grup da ortaya çıktı. Bu gruplardan biri 2018 yılında kurulan Dang Dang We. Amacının – onlara göre – haksız yere cinsel tacizle suçlanan erkekleri savunmak olduğunu söylüyor. “Anti-Feminist Örgüt”, Güney Kore’de toplumsal cinsiyet eşitliği konularından sorumlu olan Cinsiyet Bakanlığı’nın varlığını düzenli olarak protesto eden bir başka grup. Bu gruplar açıkça Güney Koreli politikacılar tarafından destekleniyor.

 

Güney Kore’de genellikle erkek düşmanlığıyla karıştırılan feminizm, ülkenin erkek gruplarının baş düşmanı. Bahsi geçen ikinci grup, internet üzerinden alay, isimsiz tehditler, anti-feminist gösteriler ve bazen zorbalık veya cinsel taciz yoluyla feminizmle “mücadele” ediyor.

 

Feminist örgüt Haeil (Korece tsunami) büyüyen anti-feminizm eğilimine karşı savaşmak için Haziran 2021’de kuruldu. Örgüt hemen erkek gruplarının, özellikle de Wangia’nın grubunun, ana hedefi haline geldi. Grup, yaz aylarını Haeil üyelerini hem çevrimiçi hem de çevrimdışı taciz ederek geçirdi.

 

22 Ağustos’ta Daejeon’da Haeil, anti-feminizmin siyasallaşmasına karşı (Kovid kısıtlamaları nedeniyle küçük) bir protesto düzenledi.

 

Daha sonra Haeil tarafından Twitter’da yayınlanan bu videoda, Wangia elinde su tabancası ve etrafında onu sosyal medyaya servis etmek üzere görüntüleyen insanlarla çevrili halde. “Üzerinizde su mu var? Kızdınız mı? Hay Allah, burada ne çok böcek var, çok fazla hem de. Böcekleri öldüreceğim, onlar böcek, değil mi?” (“Böcek” terimi bazı feministler tarafından anti-feministleri belirtmek için kullanılır.)

 

Haeil üyelerinden oluşan grubun hemen yanında, başka bir videoda Wangia, “Kahrolası feministlerin burada olduğunu duydum, hepsini öldüreceğim” diye bağırıyor.

 

 

 

 

FRANCE 24 Observers ekibi, Haeil’in kurucusu Kim Ju-hee ile temasa geçti.

 

“İlk defa bize bu kadar, isterse vuracak kadar yaklaştı. Bizi kovalamaya ve hakaretler yağdırmaya başladı ama bizi asıl korkutan su tabancasında ne olduğunu bilmememizdi – Güney Kore’de kadınlara karşı birkaç asit saldırısı ve ‘meni terörü’ vakası oldu (bir kadına veya eşyalarına gizlice veya alenen sperm koymak. Daha fazla bilgi için şu makaleye bakılabilir.”

 

Bu fotoğrafta Haehil’in kurucusu Ju-hee, üyelerinden birini teselli ediyor. Feminist gruba göre, kadın, saldırıdan bu yana kaygı içinde ve ilaç kullanıyor. © Haehil

 

 

En kötü yanı da kimse onları durdurmadı. Ne yoldan geçenler -hatta bazen onları alkışlayarak geçenler oldu- ne de polis. Canlı yayınlarına sorunsuz bir şekilde devam edebildiler. O gün arkadaşlarım için korkmanın yanı sıra kimsenin bizi korumayacağını ve yalnız olduğumuzu anladım.

Yeni Erkek Dayanışması hareketinin YouTube kanalından bir kısmı alınan bu video Haeil tarafından çevrildi.

 

Haeil’in 30 Haziran’da ülkenin güneyindeki Busan’daki ilk gösterisi sırasında çekilen video’da, anti-feminist YouTuber, uzun sarı bir peruk ve kadın kıyafetleri giyiyor. Bir minibüsün üstünden, birkaç metre ötede kürtaj haklarının artırılması için çağrıda bulunan feministlerle alay ediyor. Mikrofonda “Ühü ühüüü, kadın olduğum için eziliyorum” diye bağırıyor. Yanındaki kadın, “Feministlere bakmaya gittim ve ayıya benzedikleri için onlardan korktum” diyor. “Belki de sana sakinleştirici bir silah almalıyım” diye yanıtlıyor Wangia.

 

 

 

 

Wangia zaten feminist toplantılara böyle giyinerek geliyordu. Haeil’in bir üyesi olan Haein Shim, FRANCE 24 Observers ekibine Wangia’nın böyle giyinmesinin onların fiziksel görünümleri ile alay etmenin bir yolu olduğunu söyledi.

 

“Hepimizin saçı çok kısa çünkü Güney Kore güzellik standartlarına karşı savaşmak istiyoruz. Onlar bundan gerçekten nefret ediyorlar. Böyle giyinip geliyor Wangia ve bize ‘İşte böyle görünmelisiniz; siz gerçek kadın değilsiniz!’ diye bağırıyor.”

 

Feminizm karşıtlığı sosyal medyada oldukça popüler. Wangia’nın Joker gibi giyindiği video için, anti-feminist grup, Kore video platformu AfreecaTV’deki kanallarına yapılan bağışlarla yaklaşık 2 milyon won [1.460 €] kazandı. Haeil, bu şekilde kazandıkları parayı “Nefret Parası” olarak tanımlıyor. Bir üye, “Feministleri tehdit etmek para kazanıyor; onlar bunu çok iyi biliyorlar” diyor.

 

Yeni Erkek Dayanışma hareketinin YouTube kanalının neredeyse 366.000 abonesi vardı ve yayınlanan her video yüz binlerce görüntüleme aldı. Ancak Wangia’nın Joker gibi giyindiği bölüm nedeniyle, hesap toplu halde YouTube’a bildirildi ve YouTube 5 Eylül’de kanalı devredışı bıraktı. Yeni Erkek Dayanışma hareketi birincil platformunu kaybetmiş olabilir, ancak feministleri taciz ederek Facebook, Instagram ve diğer sosyal ağlarda aktif olmaya devam ediyor.

 

Ancak Güney Kore’deki feministler kendilerini saklama eğiliminde. Sokakta protesto yaptıklarında, yukarıdaki gösterilerinden birindeki bu fotoğrafta olduğu gibi maskeli yapıyorlar. Ayrıca sosyal medyada resim yayınlarken yüzlerini bulanıklaştırıyorlar.

 

“Her protestoda bedenlerimizi ve yüzlerimizi kapatıyoruz.”

 

Her protestoda hepimiz bedenlerimizi ve yüzlerimizi gizlemek zorundayız, çünkü feministlere karşı en yaygın siber suç türlerinden biri doxxing – yani bir kadının fotoğrafları da dahil olmak üzere tüm özel bilgilerini toplamak ve herkesin görmesi için çevrimiçi yayınlamaktır.

 

Tehditler, feministlerin ve onların arkadaşları, ailelerine karşı yapılan siber zorbalık, hatta işverenlerinin aranmaları… Korelilerin kendilerini açıkça feminist olarak tanımlamalarını engellemek için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar.

 

Feminist kelimesinin ülkede ne kadar olumsuz çağrışım taşıyabileceğini anlamak için, bu yaz Güney Kore’nin üçlü Olimpiyat okçuluk şampiyonu An San’a kısa saçları nedeniyle yöneltilen çevrimiçi nefrete bakmak yeterli. Hatta üç altın madalyasını geri vermesi için çevrimiçi baskılar oluşturuldu.

 

Haeil’de, aynı zamanda feminist bir siyasi partinin üyesi olan grubun kurucusu Ju-hee, yüzü açıkken konuşan tek kişi. Bu karar, erkek hakları gruplarının başlıca hedefi haline geldiği anlamına geliyor. İnternette onun fotoğraflarını yayınlayıp mitingler sırasında yüzünün pankartlarını taşıyorlar, telefonlarında ekran koruyucu olarak kullanıyorlar ve onunla ilgili aşağılayıcı memeler ve fotomontajlar oluşturuyorlar. Hae-in Shim esrarengiz bir şekilde, “Şu anda onun yüzüne ne yaptıklarını bilmek istemezsiniz” diyor. Ona göre, Ju-hee resmi bir şikâyette bulunsa bile, onu internette taciz edenler hafif bir cezayla kurtulacaklar. Güney Kore yasaları siber zorbalığı cezalandırıyor olsa da, gerçekte insanlar bunu anonim olarak çevrimiçi yaptıkları için çok az ceza görünür halde. Güney Kore polisi, çevrimiçi tacizi ciddi bir suç olarak görmeme eğiliminde ve polislerin bu konuda yeterli eğitimi yok. Ancak Haeil yasal işlem başlatmayı planlıyor.

 

Yeni Erkek Dayanışma hareketi görüşme taleplerimize yanıt vermedi. Bununla birlikte, Wangia’nın konuyla ilgili görüşünü Channel News Asia’da 22 Ağustos tarihli bir röportajda izleyebilirsiniz (00:29:00’da, Joker gibi giyinmiş videosundan hemen önce başlıyor). Wangia, kadınları “terörize ettiği” iddiasını reddediyor ve videolarının feminist taleplerin ne kadar gülünç olduğunu göstermeyi amaçladığını açıklıyor: “Sizi temin ederim ki erkeklerin %99’u benimle aynı fikirde, sadece bu radikal feministlerin aksine seslerini çıkarmaya cesaret edemiyorlar.”

 

“Genç erkekler, feminist fikirlerin daha fazla yer bulduğu bir toplumdan çekiniyorlar.”

 

Anti-feminist gruplar ülkede hâlâ bir azınlık ancak bu, feminizmin Güney Kore toplumunda olumsuz olarak algılanmaya devam ettiği gerçeğini değiştirmiyor. York Üniversitesi’nde Güney Kore’de feminizm üzerine bir tez yazan araştırmacı Euisol Jeong’a göre, özellikle genç nesil bu konuda ikiye bölünmüş durumda.

 

“Eğer genelleyecek olursak, genç nesil ikiye bölünmüş durumda: Genç kadınlar Kore toplumunun cinsiyetçiliğine ve kadın düşmanlığına meydan okumak istedikleri için feminizmi desteklerken genç erkekler ataerkil/cinsiyetçi düzeni geri almak istedikleri için anti-feminizmi destekliyorlar.”

 

Genç kadınların cinsiyetçiliğe ve kadın düşmanlığına karşı gerçekleştirdikleri sürekli protestolar toplumsal olarak daha görünür hale geldikçe, genç erkekler feminist ya da daha az cinsiyetçi fikirlerin daha kapsayıcı olduğu bir sosyal atmosferden korktuklarını hissediyorlar. Bu, maskülinist grupların kolayca destek kazanmasına yardımcı oluyor.

 

Ülkede yapılan bir araştırmaya göre, 20’li yaşlarındaki genç erkeklerin yüzde 80’i “Feminizm kadın üstünlüğünü hedefliyor” cümlesine kısmen veya yoğunluklu katılırken yüzde 60’tan fazlası “Feminizm cinsiyet eşitliğini hedefliyor” görüşüne katılmıyor.

 

Gelenekleri tehdit ettiğimizi düşünüyorlar.”

 

Haeil’in kurucusu Kim Ju-hee, ülkedeki anti-feminizmin, anti-feministlerin sömürmeye hevesli olduğu milliyetçilikle açık bağları olduğunu söylüyor.

 

Bize karşı bir savaş yürüttüklerini çünkü bizim geleneğe karşı bir tehdit olduğumuzu düşünüyorlar. Hatta bazıları bizim Kuzey Koreli casuslar olduğumuzu ve tehlikeli sosyalist fikirleri yaymaya geldiğimizi ve bize karşı savaşmanın Güney Kore için savaşmak olduğunu söylüyor.

 

Mevcut ilerici başkan Moon Jae-in, kendisini “feminist bir lider” olarak tanımlıyor ve kabinesi Güney Kore’de büyüyen bir #MeToo hareketine damgasını vurdu. Ancak 2022 cumhurbaşkanlığı seçimleri yaklaşıyor ve birçok milliyetçi politikacı oy kazanmak için ülkedeki anti-feminist duygulardan yararlanıyor. Ana muhalefet liderlerinden Ha Tae-keung, ülkede cinsiyet eşitliği için çalışan Cinsiyet Bakanlığı’ndan kurtulacağını, bu bakanlığın “demode” olduğunu söylüyor.

 

 

 

Ana görsel: Su tabancalı Joker kılığına girmiş anti-feminist YouTuber ‘Wangia’, ‘Kahrolası feministlerin burada olduğunu duydum’ diye bağırıyor. © FRANCE 24 Observers

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI

MEYDAN

Y8. Senato Yasa Tasarısı Kürtajın Bir Engellilik Sorunu Olduğunu Hatırlatıyor
8. Senato Yasa Tasarısı Kürtajın Bir Engellilik Sorunu Olduğunu Hatırlatıyor

Engelliler bazen kürtaj olmayı seçerler ve kürtaj yaptırmaya çalışırken genellikle daha fazla engelle karşılaşırlar.

MEYDAN

YSevgili JK Rowling, Ben Cinsiyet Normlarına Uyum Göstermeyen Otistik Bir Kişiyim ve Kafam Karışık Değil
Sevgili JK Rowling, Ben Cinsiyet Normlarına Uyum Göstermeyen Otistik Bir Kişiyim ve Kafam Karışık Değil

Gerçek "kafa karışıklığı", bir bireyin kendi içindeki bilinmeyen derinliklere cesurca dalmasında değil, başkaları üzerinde herhangi bir yargı yetkisine sahip olduğu yanılsamasını sürdürmesinde yatar.

ECİNNİLİK

YSorulmasın Vatanımız, İlimiz…
Sorulmasın Vatanımız, İlimiz…

Yazları dükkan önünde çekirdek, yatır muhabbetleri, kışları, soba üstünde çayın fokurtusu, mandalinanın kokusu... Ne kadar “övsen” de yoksulluk işte!

Bir de bunlar var

Requiem for a Dream Yahut Kürt Sema Zincirinden Boşandı
Hep Beraber Feminist Olabilir Miyiz?
Benim Bebeğim, Başkalarının Kararı

Pin It on Pinterest