Kimse benim erkekleri kandırmadığımı, kandırmama gerek olmadığını bilmeyecek.

KÜLTÜR

Erkekler Sevdikleri Trans Kadınları Neden Öldürüyor?

Bir Laverne Cox tavsiyesi olan, Jen Richards’ın 23 Mayıs 2017 tarihli yazısı Why Straight Men Kill The Trans Women They Love‘ın çevirisidir.

 

 

Otel koridorunda yürürken kalbim çarpıyordu, bunu pek çok kez yapmış olmama rağmen. Mark’ın sesinde bu defa alışık olmadığım bir asabiyet vardı. Farklı bir keskinlik.

 

İlişkilerimde genellikle bir erkeğin beraber olduğu ilk trans kadınımdır. Beyazım, passable (bir transın cinsiyetinin görünümünde algılanması), geçimli, özgüvenli biriyim ve yatakta tavizsiz hep alttayımdır. Kısacası anal seks yapabilecekleri seksi bir kadınım. İlk defa bir transla beraber olanlara zamanla ısındım. Hatta bu konuda uzmanlaştım diyebilirim. O masumane kaygılı hallerini ve çıplaklığımda hayal ettiklerinden de güzel olduğumu fark ettiklerinde onları saran ferahlığı seviyorum. Onları nasıl rahatlatacağımı, heyecanlandıracağımı, ikimizin de iyi vakit geçirmesini sağlayacağımı biliyorum, ve sonunda bana tutulacaklarını da. Kendimi trans seksin gururlu bir elçisi sayıyorum.

 

Ancak benim için mesele seksten çok daha fazlası.

 

Esas peşinde olduğum şey kadınlığımın tasdik edilmesi; ve bu olumlamayı cinsellik yoluyla elde edebiliyorum. Kimse natrans heteroseksüel erkekler kadar cinsellik kaygısı taşımıyor, ya da ‘gey’ sıfatından korkmuyor. Bu durum en çok da ilk kez bir transla beraber olan erkekler için geçerli. Onlarla yakınlaşmak evyapımı bir patlayıcıyı kurcalamak gibi ve bunun verdiği heyecanı seviyorum. O yoğunluğa ihtiyaç duyuyorum. Kendimden şüphe duymama ve nefret etmeme alan bırakmıyor. Beni arzulamaları kimliğimin onaylanması için ihtiyacım olan kanıt.

 

Ama Mark’la durumlar farklı, tam olarak ne olduğunu çıkaramasam da. İç sesim bana onu görmemem gerektiğini söylüyor ancak hayatımın bu noktasında başka türlü kafamdaki tilkileri nasıl kovacağımı bilemiyorum. O kapıyı açıyor ve şüphelerim arzumun gölgesinde eriyor: uzun boylu, iri yapılı ve olağanüstü yakışıklı. Sesinde tespit ettiğim karanlık çoktandır seksi bir düşüncelilik halinin tezahürü gibi gelmeye başladı. Rutinime dönüyorum, laflıyoruz, öpüşmeye başlıyoruz, sonra yatağa girip soyunuyoruz. Onun koyduğu mesafeyi görmezden gelerek geniş göğsünü öpmeye, kemerini çıkarmaya başlıyorum. Bir anda beni omuzlarımdan tutup itiyor. Başı ellerinin arasında yatağın kenarına oturup kalıyor. İyi olup olmadığını soruyorum. Nefesi gittikçe derinleşiyor.

 

Bu sesi iyi tanıyorum. Hayvani; erkeklerin şiddetin eşiğinde olduklarında ağırlaşan nefeslerinin sesi. Yataktan hızla çıkıyorum, topladığım kıyafetlerimi ve çantamı tek elimle çıplak bedenime bastırırken diğer elimle kapı kolunda yavaşlıyorum. Adrenalin her yanımı kaplıyor ve zaman duruyor. Tüm sesleri duymaya çalışıyorum, diğer otel ziyaretçilerinin etrafta olması için dua ediyorum. Ona karşı koyamayacağımı bildiğim için bağırdığımda etrafta beni duyabilecek insanların olmasını diliyorum. Beni tutup yakaladığını, yatağa fırlatıp çığlıklarımı bir yastıkla susturduğunu görebiliyorum. Sonum böyle olabilir.

 

Cansız bedenimi bulduklarında ve Mark’ı yakaladıklarında yazacakları hikayeyi de biliyorum. Trans olduğumu bilmediğini söyleyecek. Otel odasına geldiğimi ve ancak yatakta çıplak kaldığımızda “aslında bir erkek” olduğumu fark ettiğini. Paniklediğini ve ne olduğunu anlamadan cansız bedenimle karşı karşıya kaldığını. Dava mahkemeye giderse avukatları “trans paniği” savunması yapacaklar, ki bu savunma 49 eyalette geçerliğini korumaktadır. Onun sözünü geçersiz kılacak tek söz benim cansız bedenimde susturulmuş olacak. Ben ısrarlı ve her yere nüfuz eden bir hikayenin cansız kanıtı olacağım: bir erkeği kandırmak için kadın kılığına girmiş bir erkek. Toplum olarak böyle bir aldatmacanın bir cinayeti haklı kıldığına kani olduk. “Tahrik/ağır kusur sonucu adam öldürme”den hüküm giyer belki; ancak şüphesiz insanların sempatisini toplayacaktır. Bir kadınla olduğunu sanıp erkek olduğunu fark etmek ne fena! (Altta yatan ve dillendirilmeyen düşünce ise “hak etti ibne” olacak.)

 

Kimse Mark’ın beni trans kadınlarla tanışmak için girdiği bir forumda bulduğunu bilmeyecek. Trans porno izleyen pek çok hetero erkekten biri olduğunu, trans eskort tuttuğunu, trans kadınların sıkça gittiği kulüplere gittiğini, ya da her şehirde sokaklarda “gezen” trans seks işçisi aradığını. Kimse benim erkekleri kandırmadığımı, kandırmama gerek olmadığını bilmeyecek.

 

O geceyi başıma bir bela gelmeden atlattım ama pek çok kadın için böyle olmuyor.

 

Mesela Mercedes Williamson, daha 17’sinde, Alabama’da yaşayan bir trans kadın. Bir çekiçle canı bedeninden çıkarılmış halde Mississippi’de bulunduğunda cinayetin izini Joshua Vallum adında bir adama sürdüler. Polise verdiği ilk ifadesinde Williamson’ın trans olduğunu ancak elini pantolonuna götürdüğünde anladığını, sonra gözünün karardığını ve onu öldürdüğünü hatırlamadığını söyledi. Daha sonra ikisinin sevgili olduğu ve bir süredir görüştüğü ortaya çıktı. Ancak ilişkileri bittikten sonra, Joshua Vallum’un bir arkadaşı Williamson’ın trans olduğunu öğrenince, Vallum eski sevgilisini öldürmeye karar verdi. Vallum Latin Kings adında, eşcinsel ilişkileri yasaklayan bir grubun üyesi ve hakkında dedikodu çıkmasından korktu.

 

Bu özellikle trajik bir hikaye çünkü trans kadınlarla seks yapan bir erkeğin eşcinsel olduğu inanışına dayanıyor.

 

Vallum katiyen gey değildir. Bu gerçek, kendi savunmasının yanında başkalarının ve özellikle annesinin kendisi hakkında verdiği ifadenin zeminini oluşturuyor. Vallum’un erkeklerle görüştüğüne dair hiçbir kanıt yokken kadınlarla görüştüğüne dair var. Sadece trans bir kadının aslında erkek olduğu inanışı Mercedes Williamson ile görüşmesinden Vallum’un gey olduğu sonucuna götürebilir.

 

15 Mayıs 2017’de Vallum bir transı öldürdüğü için nefret suçu kategorisinde değerlendirilip 49 sene hüküm giyen ilk kişi oldu. İtiraf etmem lazım onun için üzülüyorum. Evet mazur görülecek hiçbir yanı yok, ancak etrafı hetero bir erkeğin neden bir trans kadınla olmak isteyebileceğini asla anlamayacak insanlarla dolu. Williamson’ın trans olduğunu ortaya çıkaran Latin Kings üyesi arkadaş bu durumu yarattı. Katilin annesi ise, Williamson’ın ölümü için yine Williamson’ı suçladı ve tüm dava boyunca kadınlığını reddederek maktulu erkek zamiriyle andı. Vallum’un annesi Williamson’ı sonunda layığını bulan günahkar bir homoseksüel olarak görüyor. Vallum’un kendisi ise Williamson’dan bir kadın olarak bahsediyor ve büyük pişmanlık duyduğunu dile getiriyor.

 

Vallum gey değildi ve bunu kanıtlamak için eski kız arkadaşını öldürmesi gerektiğini düşünmüştü. Bu düşünce, çevresindeki insanların trans kadınların kadın olmadığına inanması sonucu eyleme dönüşmüştü.

 

Translar genelde fazla hassas olmakla suçlanırlar; sanki rencide olmak için fırsat kolluyormuşuz gibi. The Bachelorette adlı TV programında yarışacak olan Bryce’la dalga geçtiğimde aldığım yanıt böyle olmuştu. Bryce verdiği ilk röportajda, hayatta en çok korktuğu şeyin bir kadınla görüşmeye gittiğinde onun aslında erkek olduğunu öğrenmek olduğunu söylemişti.

 

Ben de şöyle cevap vermiştim:

Sevgili Bryce, tüm trans kadınlar adına seni temin ederim ki, hiçbirimiz senin 1980’lerin gençlik filmlerindeki kötü adamdan bozma sıkıcı, ciks ve eşkenar dörtgen götünle ilişkiye girmek istemiyoruz. xo (Jen Richards (@SmartAssJen) 19 Mayıs 2017)

 

Bryce’ın kabus senaryosundaki gerçek kadınım ben. Hatta bu hikayeleri trans kadınların gözünden anlattığım bir web serisi bile yaptım: Her Story.

 

Kişisel bir kırgınlıktan öte beni esas endişelendiren Bryce gibilerinin sözde kimseyi incitmeyen şakalarıyla son derece tehlikeli bir anlatıyı besliyor oluşu. Böyle önemsenmeyen yorumlar ve şakalar Mercedes Williamson gibi trans kadınların katline yol açan dinamikleri yaratıyorlar. Bryce izleyicisinin bu şakaya güleceğinden emin, albenisini artırdığını düşünüyor. ABC kanalı da bir sorun görmemiş olacak ki yayınlamış (eleştirilerden sonra web sayfasından kaldırmışlar gerçi). Bryce’ın en büyük korkusunun beraber olduğu insanın Yahudi veya Müslüman olduğunu öğrenmek olduğunu hayal edin. Kanal bunu yayınlar mıydı?

 

Bağnazlık görmek istediğimizden çok daha karmaşık bir yapıya sahip. Çimlerde haç yakmadığımız için ırkçı olmadığımızı, gey arkadaşlarımız var diye homofobik olmadığımızı sanıyoruz. Penisi olan bir kadınla beraber olmak istememek transfobik olmuyor da sadece bir tercih meselesi oluyor. Ama her “meğersem erkekmiş” diyerek bir kadınla ilgili şaka yaptığımızda, trans bir kadını canlandıran natrans bir erkeği alkışladığımızda, ünlü bir adamın trans bir seks işçisiyle yakalanmasını görmezden geldiğimizde trans kadınların aslında erkek olduğu inancını besliyor, dolayısıyla trans bir kadınla beraber olan bir erkeğin aslında biraz gey olduğunu söylemiş oluyoruz.

 

Benim görüştüğüm erkekler heteroseksüeller. Açılamamış gey erkekler değiller ve çoğunlukla biseksüel de değiller. Erkeklerle beraber olmak isteyen veya olmuş kişiler değiller. Hoşlandıkları, çekim duydukları insanlar kadınlar ve bu kadınların bazıları da trans. Geçiş sürecimden sonra gey erkekler benimle hiç ama hiç ilgilenmediler (bu trajik olsa da doğru). Ben bunu biliyorum, beraber olduğum erkekler de biliyor, pek çok trans kadın ve partnerinin bildiği gibi.

 

Fakat bu ilişkileri yaşayan bizler ne dersek diyelim, çoğunluk başka bir şey söylüyor.

 

Ünlü bir erkeğin bir trans kadına aşık olup, kamuoyu önünde açıkça aşkını yaşayacağı günün hayalini kuruyorum. Öyle güçlü bir erkek olacak ki, gey olduğuna yönelik açıklamalara omuz silkecek ve şöyle bir açıklama yapacak: “O benim için bir kadındır ve onu seviyorum.” Tek bir kişi yeter, sonrasında başka ünlüler de onu takip edecek. Eninde sonunda o kimseyi takmayan tavır Bryce gibi 5. sınıf hiçkimselere veya Latin Kings gibi sokak çetelerine kadar inecek. Böyle bir değişim trans kadınlara yönelik şiddeti sonlandırmayacak elbette, çünkü tüm kadınlar kendilerinden daha güçlü ellerde türlü eziyetlere maruz kalıyorlar. Ancak yine de bu değişimin bize büyük yardımı dokunacak. Şiddet, heteroseksüel performans kaygısını gidermek için gerçekleşmeyecek.

 

Mütevazı umutlarım var: Mark gibi adamların bir gün, “Biliyorum bunu ben istedim ama şu an hazır olduğumdan emin değilim” diyebileceği, Bryce gibilerin en büyük korkusu sorulduğunda bugün verdiği yanıtın aklının ucundan geçmeyeceği, hadi diyelim geçti, bunu bir televizyon kanalının zararlı bulup yayınlamayacağı gibi. Umarım Joshua Vallum gibi hetero erkekler korkmadan ve etraflarından baskı görmeden trans kadınlarla beraber olabilirler. Ama umutlarımın gerçeğe dönüşmesi için pasifçe bir kenarda oturup bekleyecek değilim. Trans kadınlarla ilgili tehlikeli anlatılara bilerek veya bilmeyerek katkıda bulunan her tür söze cevap verecek, oradaki tehlikeyi anlatmaya çalışacağım. Ve tabii hikayelerimi paylaşmaya devam edeceğim.

 

Joshua Vallum, Merceden Williamson’ı sevdi ama bir nefret cinayeti işleyerek onu öldürdü. Bizim trajedimiz nefretin ona ait değil bize ait olmasıdır.

 

 

Ana görsel: Christer Strömholm

YAZARIN DİĞER YAZILARI

MEYDAN

YHer Gün Yeniden Kurduğumuz Bir Şehrin, Bir Dünyanın Yerlisi Olmak
Her Gün Yeniden Kurduğumuz Bir Şehrin, Bir Dünyanın Yerlisi Olmak

Bu 25 Kasım’da hatıramıza, buluşmalarımızın ve hür bir geleceğin hayaline sarılıyorum.

TARİH

YJames Baldwin’le Tanıştığım O Gün
James Baldwin’le Tanıştığım O Gün

Beni geri çektiği o yer ve zaman, makulen umabileceğim tek şeyin aldığım her davette ancak hizmet etmek için orada olabileceğimi söylüyordu.

MEYDAN

YEvet, Polisi Lağvedelim
Evet, Polisi Lağvedelim

Çünkü reformlar işe yaramayacak.

MEYDAN

YBiraz Sakinleşebilir Miyiz?
Biraz Sakinleşebilir Miyiz?

İnsanlar genelde beni felaket tellalı gibi görüyor, bana kızıyorlar. Felaket tellalı değilim ben. Eğer bakmazsan, değiştiremezsin. Gözünün içine bakacaksın.

Bir de bunlar var

“Bundan Sonra Ne Olacak, Hiçbir Fikrim Yok:” Jeanette Winterson’la Röportaj
American Horror Story 6. Bölüm: Balta Değmedik Cadı Olmaz
Menopoz ve Alzheimer Arasındaki İlişki

Pin It on Pinterest