Çatlaklar, Şifreler ve Sıkışmış Sessizlik

Amacı dinlediği deneyimleri bir sanat eserine dönüştürmekten ziyade bu hikâyeleri unutmanın boşluğundan çekip çıkarmak ve görünür hale getirmek

Feminizmin Edebiyattaki Dip Dalgası: Duygu Çayırcıoğlu ile Söyleşi

Yaptığım şey edebiyata, edebiyat metinlerine kulak vererek çalışmanın yöntemini şekillendirmek oldu. Kadınların hikâyelerinin bana bir yol çizmesini istedim.

Performanstan Kumaşa Dolanan Duygular: Sevda Semer ile Söyleşi

İşlerimin önemli bir kısmı kendime sanatçı demeye yeltenememekten, zihnimde “resmî” sanat olarak kurduğum şeyin dışında ifadeler aramaktan ileri geliyor.

Yakıp da bitiremediğiniz cadıların torunları üretmeye devam ediyor: Cadı Üçlemesi 15+: Cezaevinden Mektuplar

Hayatlarına sahip çıkmak için kocalarını öldürmek zorunda kalmış Aylin ve Havva’nın hikayelerinin izini süren filmi MUBI’de izleyebilirsiniz!

Wandering Feelings from Performance to Textile: Interview with Sevda Semer

A significant part of my work stems from not daring to call myself one and looking for expressions outside of what I imagined was “official” art.

“Orada mıydın? Orada mısın?” Egoyan’ın Calendar (Takvim) filminde buluşamayan zamanlar, mekanlar ve insanlar

Ermenice bilmeyen seyircilerin çevirmenin yaptığı çeviriye güvenmek dışında başka bir şansı yok, aynı fotoğrafçı gibi.

Dikiş Biçimleri ya da Zamanın Gölgesinde Var Olmak

Geçmişle hesaplaşmanın, gelecekle yüzleşmenin utangaç, korkak, yalnız ve tedirgin bir ruhta gövdelendiği yer, Janet Frame’in edebi derinliğinin de, hayal gücünün de kaynağıdır.

Hoşgörüyle Daralan Bir Özgürlük Deneyimi: The Worst Person in the World

Modern çağda da kadınların deneyim hafızası erkeklerin kadınlara dair üretip durdukları bilgiler ve telkinlerle mi oluşacak?

Alice, Gregor, Lagerler ve Glorkîn

Dil, altında fokur fokur kaynayan kozmik ayrımsızlığın titreşimini de, bu ayrımsızlık karşısında duyulan ilkel dehşeti de, bu dehşeti ehlileştirmeye yönelik yasa-mantık koyucu buyruğu da bağrında taşıyor.

Ortak Dertler ve Dünyalar: Melike Bayık ile Su-suz Yaz Üzerine Söyleşi

“Su” dediğimizde belki de “su var” gibi bir anlam çıkarken “su-suz” dediğimizde yok oluşa işaret ediyoruz.

Pin It on Pinterest