Barış İçin Akademisyenler grubunun yayınladığı imza bildirisiyle su yüzüne çıkan cinnetin ilk 5 günü.

MEYDAN

Bir Cinnetin Kronolojisi

11 Ocak Pazartesi

 

Barış İçin Akademisyenler grubu 89 üniversiteden 1128 akademisyenin imzasını taşıyan bildiri için İstanbul ve Ankara’da basın toplantısı düzenledi. Bu, grubun yayınladığı ilk bildiri veya düzenlediği ilk basın toplantısı değildi. Örneğin 22 Aralık’ta Boğaziçi Üniversitesi’nde yapılan savaşın üniversitelere etkisi etkinliğini #BarışaSesVer etiketiyle duyurmuş, 57 kurumun bir araya geldiği ‘Savaş İstemiyoruz! Çocukları Öldürmenizi İstemiyoruz!’ Girişiminin haberi yapılmıştı. 26 Aralık’ta Beşiktaş’ta ‘Barış Nöbeti’ için çağrı yapılmıştı. ‘Bu Suça Ortak Olmayacağız’ açıklaması 6 Ocak‘ta yayınlanmış, basın açıklamasına çağrı 9 Ocak‘ta yapılmıştı.

 

Yeni Şafak, bildiriyi önce ‘1100 akademisyen devleti katliamla suçladı‘, akşama doğrı ‘1100 akademisyenden skandal bildiri’ başlıklarıyla duyurdu.

 

Twitter’ın az takipçili-çok tweetli bazı hesapları, bildiriye imzasını atan isimlerden seçmece yaparak teker teker tweet atmaya başladı. #1100Akademisyen etiketi dolaşıma girdi.

 

12 Ocak Salı

 

Yeni Şafak, ‘PKK’nın Suç ortakları’ manşetiyle çıktı.

 

Screen Shot 2016-01-15 at 2.52.32 PM

 

Sabah saatlerinde Sultanahmet’te, sonradan failinin IŞİD üyesi olduğu duyurulan bir saldırı meydana geldi. Patlamadan birkaç saat sonra Beştepe’de büyükelçilere konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının önemli kısmını bildiriyi imzalayan akademisyenlere ayırdı. Bildirinin ‘müstemleke’ zihniyeti, mandacılık’ olduğunu söyleyen Erdoğan, akademisyenler için de ‘karanlık’ dedi: ‘Ama bu aydın müsveddeleri, ne yazık ki kalkıp devletin bir katliam yaptığından bahsediyor. Ey aydın müsveddeleri siz karanlıksınız, karanlık. Aydın falan değilsiniz. Sizler ne Güneydoğu’yu, ne Doğu’yu buraların adresini bilemeyecek kadar karanlıksınız ve cahilsiniz.

 

Erdoğan’ın sözleri üzerine Türkiye, YÖK’üyle, yargısıyla, twitter kullanıcısıyla ‘ne oluyor lan, mevzu mu var?’ diyerek ayağa kalktı.

 

Erdoğan’ın konuşmasından hemen sonra YÖK, “Teröre destek veren bildiri ile ilgili olarak hukuk çerçevesinde gereği yapılacak” açıklamasını yaparak soruşturma, uzaklaştırma ve incelemelerin önünü açtı.

 

Kendisine ‘Bağzı Üniversiteliler’ diyen bir grup ‘Barış İsteyen Akademisyenlerin Yanındayız’ başlığıyla bir imza kampanyası başlattı, ilk iki gün 6 bin, 5. gün itibariyle ise 30 bin imza topladı. Bu kampanyanın linkini paylaşmak için attığımız tweet yarım milyon takipçili Koray Çalışkan tarafından retweet edildiğinde, 1128 kişilik gruba hitaben kendisine verilen hain, şerefsiz, kakademisyen, dansöz, allahsız kitapsız vatansız bayraksız, çapulcu sürüsü, it sürüsü, şeytan siksin sizi gibi cevaplara dahil edilmiş ve olası bir tartışmanın genel havasına dair fikir edinmiş olduk.

 

İlk davrananlardan biri Kayseri Abdullah Gül Üniversitesi oldu. Rektörlük bildiriye imza verdiği gerekçesiyle Prof. Dr. Bülent Tanju’nun istifasını istedi, hakkında işlem yapılacağını söyledi.

 

O sırada Kayseri Ülkü Ocakları İl Başkanı, rektörün telefonlarına çıkmamasını eleştirdi, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü konuya el atması için göreve çağırdı ve Bülent Tanju’yu ‘Kayseri sana dar gelir’ diyerek tehdit etti. Adını küçük harflerle yazarak kalbini kırmaktan da sakınmadı.

 

tanju ulku ocaklari

 

Cumhuriyet Üniversitesi sağlık Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ali Çeliköz istifa etti. Rektörlük hukuk müşavirliği Çeliköz hakkında soruşturma başlattı.

 


13 Ocak Çarşamba

 

‘Çıkar amaçlı suç örgütü kurmak ve yönetmekten’ hükümlü Sedat Peker, Güneydoğu’daki çatışmalarla ilgili bildiri yayınlayan ve devleti eleştiren akademisyenleri tehdit etti. Kendisine ait internet sitesinde açıklama yayınlayan Peker, “Oluk oluk kan akıtacağız ve kanlarınızda duş alacağız” ifadelerini kullandı.

 

Hacettepe Üniversitesi bildiriyi imzalayan öğretim görevlileri hakkında ‘gerekli idari işlemleri’ başlattı.

 

Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Rektörlüğü, “Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi” bildirisinde imzası bulunan 6 öğretim üyesi hakkında soruşturma başlattı.

 

Bartın Cumhuriyet Başsavcılığı, Bartın Üniversitesi’nden bildiriyi imzalayan öğretim görevlisi hakkında ‘Terör örgütü propogandası’ yapma suçlamasıyla soruşturma başlattı. Rektörlük, bölüm başkanı olan öğretim görevlisini görevden aldı.

 

Abant İzzet Baysal Üniversitesi, bildiriye imza atan üç öğretim üyesi hakkında soruşturma açtı.

 

Akdeniz Üniversitesi Rektörlüğü, barış bildirisini imzalayan akademisyenler hakkında YÖK talimatı gereğince yasal süreci başlatacaklarını söyledi.

 

Elazığ Fırat Üniversitesi’nde görevli yedi akademisyen, “Barış için Akademisyenler İnisiyatifi” bildirisinde imzası bulunanlar hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.

 

‘Sözde Akademisyenlerin Bildirisine Soruşturma’ haberini Yeni Şafak, basın toplantısında bulunanların fotoğrafını hendek fotoğrafıyla birleştirerek verdi.

 

14 Ocak Perşembe

 

Yeni Şafak’ın üst manşeti: Üniversiteler ayakta

 

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, ‘Bu suça ortak olmayacağız’ bildirisini imzalayan 1.128 akademisyen hakkında soruşturma başlattı.

 

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, akademisyen kanıyla duş alma hayalini dillendiren Sedat Peker hakkında ‘şikayet üzerine’ soruşturma başlattı.

 

Arel Üniversitesi Rektörlüğü “Bu suça ortak olmayacağız” başlıklı bildiriyi imzalayan dokuz akademisyenin haklarında başlatılan soruşturma süresince okulla ilişkilerini kesti. Arel Demokrasi ve İnsan Hakları Kulübü, okuldan uzaklaştırılan hocalarına destek mesajı yayınladı.

 

Hakkari Üniversitesi’ne bağlı Yabancı Diller Yüksekokulu’nda okutman olarak görev yapan Ümran Roda Suvağcı, gözaltına alındı, savcılıktaki ifadesinin ardından serbest bırakıldı.

 

Düzce Üniversitesi Sosyoloji Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Latife Akyüz görevinden uzaklaştırıldı. Savcılık hakkında ‘terör örgütü propagandası yapmak’ suçundan soruşturma başlattı.

 

Bianet, gün sonunda öğretim görevlilerine soruşturma açan üniversite sayısını 27 olarak veriyordu.

 

Gün içinde gazetecilerden, psikologlardan, edebiyatçılardan ve sinemacılardan akademisyenlere destek geldi.

 

15 Ocak Cuma

 

Yeni Şafak, Erdoğan’ın bir önceki günkü sözlerine gönderme yaparak ‘Bunların vatan diye bir meselesi yok: Millet Düşmanları’ manşetiyle çıktı. İnternet sitesindeki haberlerden biri ise şöyle diyordu: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “karanlık aydınlar” diyerek eleştirdiği akademisyenlerin ortak özelliği PKK yandaşlığıyla sınırlı değil. Akademisyenler, aynı zamanda sözde Ermeni Soykırımı’nı savunurken hükümeti devirmeye yönelik başlatılan Gezi olaylarına verdikleri destekle dikkat çekiyor.

 

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi barış bildirisini imzalayan 9 akademisyen hakkında soruşturma başlattı.

 

Tunceli Üniversitesi’nde barış bildirisine imza atan 7 akademisyen hakkında soruşturma başlatıldı.

 

Cuma namazının ardından Sultanahmet’te canlı bomba saldırısının olduğu yere karanfil bırakan Erdoğan, basın mensuplarına şöyle dedi: “Profesör, doçent olması kimseyi aydınlık yapmaz. Zalimlerle olan zalimdir. Katliam yapanlarla birlikte olanlar da aynı suçu uşlekiştir. Çınar’da olan hadisede babasıyla birlikte şehit olan 3 yaşındaki Mevlüde’yi kapkaranlık akademisyenler nereye koyacaklar? Onun katilleri yanında yer almayı nasıl vicdanlarına sığdıracaklar? Yargı makamlarını, üniversite senatolarını göreve davet ettim. Siyaset yapmak isteyen parlementoda siyaset yapsınlar ama yok parlamentoda bunu yapamıyorlarsa bunlar da gitsinler hendek kazsınlar veya dağa çıksınlar. Bu kadar açık ve net konuşuyorum.”

 

‘Barış için Akademisyenler’ bildirisini imzaladıkları gerekçesiyle Kocaeli Üniversitesi’nde görevli 16 akademisyen gözaltına alındı. İfadeleri alınan akademisyenler akşam saatlerinde serbest bırakıldı.

 

“Hocama dokunma ” diyen Kocaeli Üniversitesi Öğrencileri IIBF önünde bir araya geldi.

 

Bir dizi üniversitede öğretim görevlilerinin odası basıldı veya kapılarına tehdit içerikli yazılar yapıştırldı.

 

 

 

Abant Üniversitesi’nde haklarında soruşturma açılan akademisyenlerin ev ve işyerlerinde arama yapıldı.

 

Kırıkkale ve Yalova Üniversiteleri bildiriyi imzalayan akademisyenler hakkında inceleme başlattığını duyurdu.

 

Uludağ Üniversitesi’nden üç akademisyen göz altına alındı.

 

Pamukkale Üniversite’sinden barış bildirisine imza atan Prof. Mehmet Zencir adliyeye ifadeye çağrıldı.

 

Bildiriyi imzalayan akademisyenlere destek veren gruplara yenileri eklendi: Tiyatrocular, yayıncılar, feministler.

 

Bu sadece ilk 5 gündü. Soruşturma devam ediyor…

 

Kaynak: Al Jazeera Türk, BBC Türkçe, Bianet, Evrensel, Milliyet, Radikal, Twitter, Yeni Şafak, Zete. Gelişmeleri @BarisBildirisi hesabından da takip edebilirsiniz.

Bir de bunlar var

Netflix Dizisi Tayvan’da #MeToo’nun Fitilini Nasıl Ateşledi?
Tünelin Sonu
George Orwell: Parkın Hürriyeti

Pin It on Pinterest