Pągowska’nın stilinin en karakteristik unsurlarından biri, ham tuvali sık sık göz önüne sermesidir.
Anlatamamak halinin bedende de bir karşılığı var. Bedenin hafızası var.
Sözler şişip kabarır ama, çürük meyveler gibi özleri boşalmıştır.
Tarihin tanıklık ettiği bir gerçek var ki, o da engelli haklarının kürtaj haklarından farklı olarak daima süregelen sosyo-politik söylemin çeperinde kaldığı.
RAWSA’yı inşa etmenin önce kürtaj hakkında konuşmak için güvenli bir alan yaratmamıza yardımcı olacağını düşündük ama aynı zamanda seks hakkında da konuşabiliriz. İstediğimiz bu: Konuşmak için güvenli bir alan yaratmak.
Ladik’in sanatı, sesi ve bedeni kişisel ile politik olanın kesiştiği ve üst üste bindiği bir hazne olarak sunuyor.
Ne oldu da birçok kişi için tensel temastan, zevk veren bir aktiviteden fazlası olmayan seks benim için bir duygu ifadesi, bir performans gerçekleştirme alanı oldu?
KOLİ gibi bir kutu, oradan oraya sürüklenebilecek, aynı zamanda bozulup tekrar kurulabilecek, tedirgin etmeyen, fazla hassas olmayan, başka bir deyişle kirletmekten, dokunmaktan, temas etmekten korkmayacağımız; dolayısıyla denemelere açık, hatta deneyip yanılmayı, deneysel olmayı göze alabilen ve teşvik eden bir yapı.
Mahremiyetim, bedenim, öz ve kişilik haklarım, trans olarak açıldığım an elimden alınıyor.
İçerideki “bedenler” bin bir çeşitlilikte; herkesin kendi özgün hikâyesi, onu çıplak beden olmaktan çıkaran bir tarihi ve benliği var ama bunlar kapının eşiğinden içeri adım attığınız anda yok oluveriyor. “İçeride” bedenleri tanımlayan yegâne etken patolojileri.