Canım, o kadar da acımasız olma kendine. Çok mu değişmişim ki, hiç de bile! Bakayım… Gerçekten bir bakayım ne kadar değişmişim. Ne kadar değişmiş olabilirim yani!
Frances ve Sophie’nin ilişkisi yakınlık arttıkça hareket alanının kısıtladığı küçük çaplı bir çemberi düşündürüyor bana.
Belki başka bitkiler kadar ilgiye, muhabbete aç değilim. Belki su dolu gövdemle güneşin altında tek başıma durmak daha çok hoşuma gidiyor. Belki böyle hayatta kalabiliyorum.
Atmaca kız kardeşliğe, kendiliğe ve elaleme karşı dirence hayranlıkla…
Bir sabah mutfak masasında kahvemi içerken kendimi çocukluğumda beni en çok etkileyen kız arkadaşım üzerine düşünürken buldum.
Mektuplarında birbirlerine kalbim, ikizim, hatta “sevgili diğer ben” diye hitap eden Colette ve Marguerite Moreno’nun arkadaşlığının en büyüleyici tarafı aynı zamanda birbirlerinin en acımasız eleştirmeni olmaları.
Süpermodel Naomi Campbell, arkadaşı (süpermodel) Kate Moss’un doğumgününü kutlamak için yirmibeş senelik arkadaşlıkları hakkında bir yazı yazmış.