92. yılına girdi girecek Türkiye Cumhuriyet'inde cinayetler bazında bir eşitlik için en ama en kaba hesapla hemen bugün yüz altmış yedi bin dokuz yüz (rakamla 167.900) erkeği öldürmemiz gerek.

MEYDAN

Kadın erkek eşitliği için kaç erkek öldürmemiz gerek?

Gelin şöyle kabaca bir hesap yapalım.

 

Kadın örgütleri yıllardır Türkiye’de erkeklerin günde 5 kadını öldürdüğünü söylüyor. 365×5’ten yılda 1825 kadın öldürülüyor demektir. Son on yılı hesaba katsak 18.250. Eşitlenmeye nereden başlayalım peki? Soru bu. Bugünden başlarsak her gün beş, son bir yılı alırsak bin sekiz yüz yirmi beş, on yıl iyidir eşitlik temeli kurmak için dersek on sekiz bin iki yüz elli erkeği öldürmemiz gerek.

 

Hesabı genişletmek de mümkün. On yıl da neymiş, Cumhuriyeti silip baştan yazacağız, en baştan eşitleneceğiz diyebiliriz. Osmanlı’nın suçları Osmanlı’da kalıyor ya genelde, hadi biz de öyle yaptık diyelim. 92. yılına girdi girecek Türkiye Cumhuriyet’inde cinayetler bazında bir eşitlik için en ama en kaba hesapla hemen bugün yüz altmış yedi bin dokuz yüz (rakamla 167.900) erkeği öldürmemiz gerek.

 

Ama nedir bu ulusçuluk canım? Yurtta eşitlik, cihanda eşitlik! Öyle değil miydi? Araştırmalar dünyada erkeklerin her yıl 66 bin kadını öldürdüğünü söylüyor, yine kabanın kabası bir hesapla. Yüz yıl iyidir eşitlenmek için dersek 6 milyon altı yüz, yapmışken iki yüz yapalım diyenler için 13 milyon iki yüz erkek öldürmeliyiz.

 

E bunlar tabi bireysel cinayetler. Erkeklerin yaptıkları savaşlarda, katliamlarda, soykırımlarda ölen kadınlar var bir de. Sayması, hesaplaması imkansız. Ama yine kabaca bir tablo canlansın diye gözümüzde, savaşlardaki sivil ölüm bilançosu dedikleri cinayetlerin ortalamasını, yarı yarıya kadın olarak hesaplarsak son yüz yılda milyonlarca kadın cinayeti var diyebiliriz. İkinci dünya savaşında ölen 60 milyondan fazla insan var. 30 milyona yakın sivil doğrudan savaş, 20 milyon insan da savaşın yol açtığı açlık, kıtlık, hastalık gibi nedenlerle öldü. Bunların yarısının kadın olduğunu varsayarsak 25 milyon kadın eder. 3 buçuk milyon kadın da Birinci dünya savaşından var. Soykırımları da işin içine katarsak Ruanda soykırımında 500 bin kadın, Kamboçya soykırımında 1 milyon kadın, Ermeni soykırımında 500 bin kadın, Süryani soykırımında 300 bin kadın, Kongo soykırımında 5 milyon kadın diye gidiyor hesap. Daha ne savaşlar, ne soykırımlar, ne katliamlar var sayıp dökmesi yazılar, yazılar alır.

 

Yüz milyonlarca kadından bahsediyoruz artık. Şimdi bu hesabı tarihle çarpın, din savaşlarını, toprak savaşlarını, erkeklerin yönettiği dünyanın tüm *kötü kararlarını* hesaba katın. Bayrağı yüksekte tutmak isteyenler, kadın erkek eşitliği için şu anki 3 buçuk milyar civarı erkek nüfusun tamamını öldürmemiz gerektiği hesabına kolayca varacaktır. Yüksek yetmez, en tepeye diyenler ise biraz zorlayarak dünyadaki erkek nüfusu toptan öldürerek dahi eşitlenemediğimizi, kesin ve tam bir eşitlik için öldürdüklerimizin bir kısmını diriltip yeniden öldrümemiz gerektiğini iddia edebilir.

 

Geçenlerde aklıma geldi. Kadın erkek eşitliği lafını duyunca ateş yutmuş gibi hoplayıp yaratana sığınanlar hesabın buraya varacağından mı korkuyorlar acaba? Ürkütmeden anlatsak anlarlar mı? Korkma canım, korkma güzelim. Eşitlik bu değil. Hesabı elimizde bulunsun diye yaptım sadece. Matematik benim fıtratımda var.

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI

MEYDAN

YAmber Heard-Johnny Depp Davası Bir Kadın Düşmanlığı Orjisiydi
Amber Heard-Johnny Depp Davası Bir Kadın Düşmanlığı Orjisiydi

İstismar iddiasında bulunan kadınlara ne olur? Halkın önünde teşhir edilirler, profesyonel olarak kara listeye alınırlar, sosyal olarak dışlanırlar, sosyal medyada durmadan alay edilirler ve dava edilirler.

MEYDAN

YS.T.A.R. Manifesto
S.T.A.R. Manifesto

Sokak Travestileri Hareketi Devrimcileri 1970'ten sesleniyor.

KÜLTÜR

YSon Kadın Bükücü: Aka Kubi
Son Kadın Bükücü: Aka Kubi

Ataaaa! Erkill! Hızlı uçmayın, pelerininiz kırışacak çocuğum!

Bir de bunlar var

Devletsizlik, Irkçılık ve Lubunyalığın Kesişimi: Deprem Bölgelerinde Göçmen LGBTİ+’lar
Devrimci Ressam Sevim Onursal’ın Anlatılmamış Hikayesi 3. Bölüm: Resimleri beraat eden tutsak kadınlar
Gülşen, Suzan ve Bazı Masalar Üzerine: Müzik Son Ses, Bangır Bangır!

Pin It on Pinterest