17 senelik bir araştırma, hemcins evliliğin yasalaşmasının lise çağındaki gençlerin intihar oranında ülke genelinde %7'lik bir düşüş sağladığını öne sürüyor.

KÜLTÜR

ABD’de Gençlik İntihar Oranları Araştırmasından Biz Ne Öğrenebiliriz?

A.B.D.’de 15-24 yaş için 2. en büyük ölüm sebebi intihar, bunu cinayet takip ediyor. Gençlik intihar oranlarının eşcinsel evliliğin yasalaşmasıyla düşüp düşmediği sorusuna yanıt arayan ve 17 senelik verileri analiz eden bir araştırmanın sonuçları 20 Şubat 2017’de Jama Pediatrics‘te yayımlandı. Gençlik Risk İzleme Sistemi’nin (Youth Risk Behavior Surveillance System) veritabanından elde edilen 1999-2015 rakamlarına göre, eşcinsel evliliği yasalaştıran eyaletlerde, yasanın geçmesinin hemen ardından intihar oranları düşmeye başlıyor. Rapor, hemcins evliliğin kabul edilmesiyle birlikte ülke çapında lise gençlerinin intihara teşebbüs oranında %7’lik düşüş olduğu tezini savunuyor. Lise çağındaki cinsel azınlıklar içinse oran %14; yani bu yaştaki cinsel azınlıkların intihar etme riski daha yüksek. Rapor, aradaki bağlantının mekaniğini tam çözememiş olduğunu belirtse dahi, eşcinsel evlilik yasalarıyla gençlik intihar oranının düşmesi arasında bir bağ olduğunu kanıtlıyor.

 

Araştırmanın kapsadığı 47 eyaletin 15’i bu süre içerisinde eşcinsel evliliği tanımıyor. Geriye kalan 32 eyalet ise, 2004’ten itibaren değişik zamanlarda eşcinsel evliliği yasalaştırıyor. Bu sebeple araştırma, ‘önce ve sonra’ rakamlarını dahil edebilmek için veri analizini 1999’dan başlatıyor. Rapor, Gençlik Risk İzleme Sistemi’nin 2 senede bir yaptığı araştırmalara dahil olan 762 bin 678 gencin verdiği bilgilerin analizini içeriyor. 17 seneyi kapsayan bu analiz, yasalaştırmadan evvelki 12 ay içinde tüm lise nüfusunun %8.6’sının, kendini cinsel azınlık olarak tanımlayan liselilerinse %28.5’lik bir kısmının en az 1 defa intihara teşebbüs etmiş olduğunu ortaya koyuyor. Sadece 2015 senesi rakamları, eşcinsel ve biseksüel lise öğrencilerinin %29’unun son 12 ay içerisinde intihar teşebbüsünde bulunduğunu, bu rakamın heteroseksüel öğrencilerde %6 olduğunu gösteriyor.

 

Şunu belirtmek lazım ki analiz, intihar teşebbüsünde bulunduğunu bildiren ve kendini cinsel azınlık olarak tanımlayan gençlere göre şekilleniyor; dolayısıyla rakamlar ve analiz bu ölçülerle ‘sınırlı’. Yani tek tek gidip öğrencilerle konuşulmamış. Aynı zamanda, araştırma intihar etmiş kişileri de kapsamıyor çünkü geriye dönük olarak birinin cinsel azınlık olup olmadığının sorgulanması oldukça spekülatif olurdu. Çalışma yanlışlama yöntemiyle test edilmiş; mesela eşcinsel evliliğin yasalaşmasıyla meyve suyu ve havuç tüketimi veya emniyet kemeri kullanımı arasında bir bağ var mı diye bakılmış. Eğer bu gelişigüzel seçilmiş davranışlarla söz konusu yasa arasında bir bağ gözlemlenseydi, araştırmanın odağı olan intihar oranlarındaki düşüş verileri ile bağlantısı kurulamamış olacaktı. Araştırmanın en büyük eksikliği kişisel ve karakteristik özellikleri, sosyoekonomik durumu ve eyaletten eyalete değişen yerel politikaları (dini seçimlere yaklaşım gibi) incelemeye almaması. Eğer meyve suyu tüketimi gibi davranışlar söz konusu politikadan etkilenmiş gibi gözükseydi, eksik dediğim etmenler hesaba dahil edilmeden herhangi bir sonuca varılamayacağı ortaya çıkacaktı.

 

Elbette bu araştırmanın öncülleri var. Raporda referans verilen önemli çalışmalardan biri Columbia Üniversitesi’nden Hatzenbuehler ve ekibinin** eşcinsel evliliği yasaklayan 16 eyalette yürüttüğü araştırma. Buna göre, kurumsal ayrımcılığın ve sosyal damgalamanın (stigma) yarattığı zor yaşam koşulları lezbiyen gey ve biseksüellerde ilerleyen yaşlarda psikiyatrik sorunlara sebep olabiliyor. Eşcinsel evliliğin yasalaştığı eyaletlerde ise sağlık giderlerinde düşüş görülüyor.

 

Mark Hatzenbuehler’ın bu yazıya konu olan rapora yazdığı editör yorumunda, damgalamanın en sık görülen risk faktörleri arasında olduğunu belirtiyor. Akıl sağlığı ve damgalamanın sadece kişisel seviyede araştırıldığını, daha geniş toplumsal tezahürlerine bakılmadığını, dolayısıyla yapısal damgalama mekanizmalarının yasalar ve politikaları da içerecek şekilde nasıl işlediğinin net şekilde ortaya konmadığını yazıyor. Bu tür politikaların gençler ve akıl sağlığı üzerinde yarattığı etki uzun süreli araştırmalarla geniş çaplı şekilde incelenmeye muhtaç.

 

Raporun yazarlarından Julia Raifman BBC’ye verdiği bir röportajda; “Lise gençlerinin yakın gelecekte hemen evlenmeyeceği düşünüldüğünde intihar oranlarının düşüşü şaşırtıcı, demek ki bu düşüş evlilik hakkının ötesinde bir fayda sağlıyor” diyor ve ekliyor, “bu düşüşe sebep olan belki de eşit haklara sahip olma fikrinin, gençlerin geleceklerine dair umutlu ve iyimser olmalarını sağlamasıdır.”

 

Yani neymiş? Mesele 3 çocuk doğurmak değilmiş, doğurduğun çocuğun değerini bilmek, kararlarına saygı duymak ve onun yaşayabileceği bir dünya yaratmak için politikalar geliştirmekmiş. Evvveet, bugünkü kıssadan hissemiz de böyle efem.

 

 

* Araştırma eşcinsel evliliğin ülke genelinde anayasal bir hak olarak tanınmasından önce bitiriliyor.

** Yale Üni. Psikoloji Departmanı, Harvard Üni. Halk Sağlığı Bölümü, Columbia Üni. Halk Sağlığı ve Psikiyatri Bölümleri ve New York Üniversitesi Psikiyatri Enstitüsü ortaklığında yapılmış olan araştırmanın raporu burada.

 

Ana görsel: Leslie Holt

YAZARIN DİĞER YAZILARI

MEYDAN

YHer Gün Yeniden Kurduğumuz Bir Şehrin, Bir Dünyanın Yerlisi Olmak
Her Gün Yeniden Kurduğumuz Bir Şehrin, Bir Dünyanın Yerlisi Olmak

Bu 25 Kasım’da hatıramıza, buluşmalarımızın ve hür bir geleceğin hayaline sarılıyorum.

TARİH

YJames Baldwin’le Tanıştığım O Gün
James Baldwin’le Tanıştığım O Gün

Beni geri çektiği o yer ve zaman, makulen umabileceğim tek şeyin aldığım her davette ancak hizmet etmek için orada olabileceğimi söylüyordu.

MEYDAN

YEvet, Polisi Lağvedelim
Evet, Polisi Lağvedelim

Çünkü reformlar işe yaramayacak.

MEYDAN

YBiraz Sakinleşebilir Miyiz?
Biraz Sakinleşebilir Miyiz?

İnsanlar genelde beni felaket tellalı gibi görüyor, bana kızıyorlar. Felaket tellalı değilim ben. Eğer bakmazsan, değiştiremezsin. Gözünün içine bakacaksın.

Bir de bunlar var

Cosmopolitan’dan Ayrılık Rehberi: Her Anlamda Göçertici Bir Deneyim
Her Şeyin Onarıma İhtiyacı Var: Güzel Bir Sabah Filmi Üstüne
Hayâl Kırıklığı Nesli

Pin It on Pinterest