Seni görmek isteyen gözlerime sinir oluyorum!

KÜLTÜR

Yeni Dizi Sezonu Başladı: Kahrolmaya Hazır mısınız?

Yeni sezon başladı. Kadrolar eksilmiş, genişlemiş, hikâyelerde değişiklikler yapılmış. Yeni diziler de yayına başlayınca akşamlarımız kahırla, elemle, kasvetle doldu taştı yeniden. Dizilerde kadınların hallerinde en ufak bir iyileşme yok tabi. Beklemiyorduk da, belki yeni diziler… demiştik, dediğimizle kaldık.

 

Bu dizi sektöründe Sulhi Dölek’in ölümüyle korkunç bir gerileme yaşandığını iddia ediyorum ben. Bilmeyenler için, kimdi Sulhi Dölek? Süper Baba‘nın, İkinci Bahar‘ın, Yabancı Damat‘ın senaristiydi. Sevimli insanlar yaratırdı senaryolarında. Çocuklarına bizzat bakan, onlara yemek yapan, her dertlerine koşan babalar mesela. Hür, yalnız yaşayan, hesap vermeyen kadınlar koyardı hikâyelerine. Türkiye, Yunanistan arasında bir yakınlaşmaya bile neden olmuştu Yabancı Damat senaryosuyla. Karakterleri ne dediklerini bilirlerdi, ordan oraya savrulmazlardı, yani en azından birilerini öldürmeye kalkmazlardı. Sorunları çözmek için özür dilerlerdi mesela. Sakindiler, daha insancıldılar, hepsi Sulhi Dölek ile beraber kayboldu, gitti. Yerlerine kimler geldi?

 

Derin bir nefes alınız:

 

Dizileri seyretmiyorsanız, sizi büyük bir sınav bekliyor diyeyim peşin peşin, ama yılmayın! Bu özetleri anlayan, herşeyi anlayabilir hayatta.

 

Screen Shot 2016-09-26 at 4.13.58 PM

 

Kara Sevda

 

Replikleri bir chatbot tarafından yazılan, sözde laf ebesi Emir Kozcuoğlu geri döndü. Hayatında bir şey değişmemiş, karısı Nihan onu terk etmesin diye her tür kötülüğe hazır. Geçen sezon Nihan’a olan sevgisini babasına nasıl anlatıyordu? Hatırlayalım: BABA, BABA! ALLAHIN BELASI NİHAN’I SEVİYORUM!

 

Ama Emir’in neden böyle hasta bir çocuk olduğunu sezonun ortalarına doğru anladık. Meğer annesi, babasını aldatmış olabilirmiş. Ama bu kesin değil. Yani Emir’in babası böyle bir ihtimal karşısında kadını balkondan itivermiş ve kadın yatağa mahkûm olmuş, Emir de annesiz kalmış, bu olası ihanetin gölgesiyle büyümüş. Yalnız bu balkondan itilme olayından önce Emir’in annesi ikinci bir çocuk doğurmuş, o kızmış (yani Emir’in kardeşi oluyor bu, ama ne Emir’in ne babanın haberi var bu ikinci çocuktan). Ve hatta bu kardeş de, abisinden ve babasından intikam almak için yıllarca başka bir adam tarafından yetiştirilmiş. (Bu adam da Emir’in annesine aşıkmış meğer, ama aralarında bir şey olmamış.) Neyse işte, bu Emir’in gizli kız kardeşi de Nihan’ın aşık olduğu adama, yani Kemal’e aşık ve Kemal de geçen sezondan bu yana epey değişmiş. Nihan’a çok ahlaksız birşeyler teklif etti. Gelinen son durumda Emir, Kemal ve Nihan’dan, Kemal, Nihan ve Emir’den, Nihan da, Emir ve Kemal’den intikam alma peşinde. (Biliyorum kafanız karıştı, ama sabredin, memleketin ruhu bu satırlarda, bu karmaşada saklı).

 

İlk bölümde Kemal’in çok sevdiği, her zaman sarf ettiği özlü sözlerden biri şuydu: Şeytanı yenmek için şeytan sofrasına oturmam gerekiyorsa oturacağım. (Ayvalık’ta hani?) Sonra bir ara Nihan’a da şunu dedi: Seni görmek isteyen gözlerime sinir oluyorum! 

 

 

Şunu da eklemeden geçemeyeceğim: Kemal’in kankası (matmazel) Leyla var dizide, o da Nihan’ın teyzesiymiş aslında ama bunu kendisi de bilmiyordu, çünkü kız kardeşiyle küsmüşler yıllar evvel, çünkü kız kardeşi bu Leyla’nın evleneceği gün onun evleneceği adamdan hamile olduğunu söylemiş. Yemin ederim böyle bu! Tam anlaşılamamış olabilir bu son cümlem, ama tekrar tekrar okursanız, netleşecektir (şaşı bak şaşır gibi düşünün, -yazın sanatında yeni bir teknik icat etmiş olabilirim,- hemen vazgeçmeyin ne olur).

 

Kördüğüm

 

Tüm dünyanın yükünü Ali Nejat Karasu çekiyor bu dizide. İnsan üzülmeden edemiyor vallahi, adamcağızın başına gelmeyen kalmadı, ama yaz tatilinde Survivor’a katılmış olacak ki, en son hali böyleydi:

 

Screen Shot 2016-09-26 at 7.29.52 PM

 

Ağzının içinde konuştuğundan ne dediğini her zaman anlayamıyoruz Ali Nejat’ın. Başına gelenler yetmezmiş gibi bu sezonun başında nişanlısı bir cinayete kurban gitti. Gerçi düğünden bir gün evvel ayrılmayı ve eski sevgilisine dönmeyi planlıyordu ama yine de çok üzüldü tabi. Üstüne bir de katil zanlısı olarak hapislere düştü. Sanırım Ali Nejat’tan kimseye hayır gelmeyecek artık. En son halini de göstereyim de… insanın içi parçalanıyor:

 

Screen Shot 2016-09-29 at 3.05.13 PM

 

 

Bu arada Ali Nejat’ın ablası Feyza’ysa burnunun dibindeki tehlikeden, yani Murat’tan habersiz. Meğer bu Murat ile Ali Nejat eskiden arkadaşlarmış ve Murat’ın sevdiği kızı Ali Nejat kapmış ve buna sinirlenen Murat senelerce intikam planı yapmış, geri dönmüş ve Feyza ile evlenerek planını uygulamaya koymuş. Kendisi Kösem Sultan’ın bostancıbaşısını oynayacakken son anda bu sete düşmüş gibi birisi (sakallar diyorum). Onun da konuşurken ağız bölgesinin kıpırdadığını hiç göremiyoruz. Bunu nasıl başarıyorlar bilmiyorum.

 

Screen Shot 2016-10-05 at 5.46.00 PM

 

Bu arada dizide Feyza’nın terapisti Neslihan karakteri de, Ali Nejat’ın nişanlısının eski kocasıyla yakınlaştı. Tam evleneceklerdi ki, Murat denen pislik ona da el attı ve şimdi onu da tehdit ederek Umut’tan ayırdı. Umut, Naz’ın eski kocasıydı, Naz da Ali Nejat’ın nişanlısıydı, ama evlenemediler çünkü Naz öldü, ama bütün bunlar olurken belki de yazıyı çoktan terk ettiniz siz :(

 

Geçen sezonun ortalarında dizi büyük bir transfer gerçekleştirdi, tüm dizilere Lordlar Kamarası’ndaki görevine ara vererek katılan Mehmet Aslantuğ gelmişti. O da Feyza’nın eski kocasıymış, ama Feyza’nın babasıyla araları kötü olduğu için karısından ayrılmak zorunda kalmış ve aslında o da Murat karakteriyle birtakım ilişkiler içindeymiş, ama sonra onların da arası çok kötü oldu.

 

Bu arada dizinin çocuğu Kaan karakterinin annesi ölmüştü, o da Naz’a tam anne demeye karar vermişti ki, Naz da ölünce çocuk mezar başında ağlayıp durur oldu.

 

Screen Shot 2016-09-26 at 9.09.42 PM

Ayda Aksel’i çok severim, o ağlamasa bari! Avuttuğu gözü yaşlı çocuk Kaan oluyor bu arada. Aksel, Naz’ın annesiydi de, Kaan’ın da üvey ananesi oluyor bu durumda. Üvey de değil de, işte manevi, of aman!

 

Yazarın itirafı: Yeni sezonun ilk iki bölümünü seyrettim, aslında Kördüğüm‘de neler olduğunu toptan annemden öğrendim, Bir saatlik Kördüğüm dersimizde öyle çok soru sordum ki, annem bir ara, “Hayıır Kaan, Naz’ın öz çocuğu değil. Ali Nejat doğurdu onu” deyiverdi. Öyle olamayacağını söyleyince ben, büyük bir sorumluluk duygusuyla “Ben ne yapayım, öyle yazmışlar” diye de ekledi. Kördüğüm‘ü çok seven teyzemse Ali Nejat’ı çok yakışıklı bulduğu için “kendini diziyi seyrederken buluverdiğini” itiraf etti.

 

 

Bodrum Masalı

 

Bu yeni bir dizi, bir umuttur bakıyorduk ki, birbirine horozlanan iki adam burada da karşımıza çıktı. Adını bilemediğimiz, ama Faryalı lakabıyla bilinen Timuçin Esen’in zamanında bir sevgilisi varmış, adı Yıldız. Artık aralarında ne olmuş bilmiyoruz, Yıldız, Evren diye üçkağıtçı biriyle evlenmiş. Evren otelcilik yapar, zengin zengin yaşarken, birden işi battı ve aile herşeyini kaybetti, Bodrum’a taşındılar. Ama Evren’in zaten Bodrum’da yaşayan bir sevgilisi varmış, Beş yıldır beraberlermiş meğer. Onun adı Gözde ve Evren ona yamuk yapınca o da gitti intikam için Yıldız ile ortaklık kurdu. Daha doğrusu Faryalı, Yıldız, Gözde ve Evren bir anda bir oteli işletmeye başladılar. En son bölümde Gözde’nin manipülasyonları sonunda Yıldız, Evren’i boşamaya karar verdi ve son sahnelerde bol bol gözyaşı döktü. Dizide birtakım genç oyuncular kadrosu var ve onların arasında da biraz ne olduğu pek belli değil. Aslı Ateş’e, Ateş Alara’ya, Su Cenk’e, Kelebek ise Su’ya aşık. Her an herşey olabilir. Bu Faryalı ve Evren karakteri Yıldız yüzünden birbirlerine sürekli saldırıyorlar. Bakınız aşağıdaki gibi sürekli birbirlerinin yakasındalar.

 

bm

 

 

Babam ve Ailesi

 

Yeni bir dizi bu da. Bülent İnal meğer yıllar evvel sahte bir evlilik yapmış ama karısının bundan haberi yok. Annesi ve babası zorlamışlar adamcağızı meğer. Ama karısı da kocasını çok seviyor, çok mutlu olduğunu sanıyor falan. Meğer Bülent’in Adana’da başka bir ailesi daha ve orada da iki çocuğu varmış (İstanbul’da da iki çocuğu var da, toplam dört ediyor).

 

Şimdi olayların ortaya çıkması şöyle oldu: Bülent’in İstanbul’daki çocuklarından biri kaza geçirdi ve böbrek nakli gerekince bir kardeş bulunması icap etti ve böylelikle İstanbul’daki ailenin Adana’daki aileden haberi oldu ve tabi ortalık çok karıştı. Böbreği, üvey kardeşine uyan çocuk da bu iş için bir şart koştu ve babasının, annesiyle evlenmesini istedi! Herkes, herkesle ileri geri konuşuyor, herkes üzgün, kırgın, kızgın bu dizide. Mutlu bir Allahın kulu yok, herkes bir köşede ağlıyor. Vallahi öyle:

 

Screen Shot 2016-10-05 at 4.41.46 PM

 

 

İçeride

 

Bu sezonun iddialı yapımlarından biri, kadrosunda Şehzade Beyazıt’ı ve Yaman Koper’i da barındırıyor.

 

Screen Shot 2016-09-26 at 4.34.36 PM

 

Burada da işler fena halde karışık. Polis akademisinden, mezuniyetinden bir gün önce atılan Sarp, müdürünü vurmak isteyince tutuklandı, hapse atıldı. Ama meğer Sarp’ın bir de kardeşi varmış ve o da polis oldu. İkisinin de annesi olan Nihal Koldaş evde sürekli ağlıyor ve çocuklarından birinin (şehzade olanı) kendi çocuğu olduğunu bilmiyor henüz (o zaman Nihal Koldaş da bir haseki sultan sayılabilir mi?).

 

Dizinin kötü karakteri olan Çetin Tekindor ise bazı kesici aletlerle insan öldürmekle meşgul. Ama meğer, Sarp hala polis adına çalışıyormuş ve polis sandığımız çocuk da Çetin Tekindor adına, yani kötü adama çalışıyormuş. Tam bir kardeş trajedisi izleyeceğiz. Rıza Kocaoğlu da var dizide, ama onun kim olduğunu pek anlayamadım. Yalnız dizide herkes herkese silah çekiyor, mesela:

 

Screen Shot 2016-09-26 at 4.49.05 PM

 

 

Başka başkalar da var da, artık gücüm yetmedi diyeyim!

 

Bütün bu dizilerdeki anahtar kelimeler ise kabaca şöyle: İntikam, hırs, öç, hınç, rekabet, kalıbının adamı olmak, sözünden dönmemek, kafaya sıkmak, kemik kırmak, çivilemek, öldürmek, silah, onur, kibir, hınç (hınç iki kere oldu yalnız), siyah cip, yürek, mangal gibi yürek, takım elbise, gurur, köşkler, yatlar. Bu temaları, kelimeleri, eşyaları, özellikle cipleri bazı dizilerden çıkarınca geriye de hiçbir şey kalmıyor.

 

Hatırlamamız gereken bir şey daha var.

 

Biz ekranları başında kahrolalım diye muazzam bir emek veriliyor, değil mi? Dizi sektöründe çalışanların çalışma koşullarının berbatlığını duymayan kaldı mı? Geceleri, gündüzleri belli değil, güvenlikleri yok setlerde, çalışanların sigortaları bile yok. Mesela çocuk yıldızların hepsinin, ama istisnasız hepsinin yasadışı olarak setlerde olduklarını da biliyor muydunuz? Geçende şöyle bir konuşmaya denk geldim, buradan ayrıntıları öğrenebilirsiniz.

 

İşte Sulhi Dölek’in senaryolarına dönersek eğer…..

 

Dönemiyoruz, dönebilmek için rehabilitasyondan geçmemiz lazım. Seyirci öyle istiyor diye diye yaratılan seyircilerle yüksek reytingli, bol kederli, silahlı, ölümlü dizilerle bir sezon daha. Artık böyle.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

KÜLTÜR

Yİstanbullu Gelin’de Neler Oluyor?
İstanbullu Gelin’de Neler Oluyor?

Aşkın yaşı yoktur, lohusa depresyonu vardır, terapiyle iyileşilir, peki Reyhan kim?

Bir de bunlar var

Üç kadın, bir köpek
Stalin’in En Sevdiği Şarkı
Sinead O’Connor’dan Miley’e: “Müzik endüstrisi seni de umursamıyor, beni de…”

Pin It on Pinterest