1982’de gerçekleştirilen Ironman Triatlon Dünya Şampiyonası’na katılan bir kadının yenilgisi spor tarihinde bir yıldız gibi parlıyor. “Yenilgi nasıl parlasın?” diyeceksiniz. Parlar! Bazı yenilgilerin kendilerine göre bir ışıltısı, şanı şöhreti var.
“Kuklaların yüzünde, yalnızlığı, insan karakterinin kusurlarını ve belki daha birçok duyguyu bir arada görebiliyor insan.”
Hayali Kadın Kahramanlar Ansiklopedisi’nde Adile Naşit ve Rabiş karakteri, 1957.
Tiraz Elbise Evi’nde Arap toplulukların en nadide dokuma örnekleriyle işlenmiş tarihi yaşamaya devam ediyor.
1909’da Ermenice yazılmış bir mektup, önce Osmanlı Türkçesine çevrilir, sonra “Tanin” gazetesine yollanır. Mektubun alıcısı: Halide Edip, yazarı Sırpuhi Markaryan.
Elli liralık banknotların arkasında yer alan bir imge olarak Fatma Aliye figürü zamanımızın (sözel) ekonomisinde tedavüle girmiş bulunmakta. Ancak Fatma Aliye’nin modern Osmanlı edebiyat alanına dahil oluşu çok daha meşakkatli.
Bir akıl hastanesinin yemekhanesinde yüzlerce kişi arasında, üzerinde bu ceketle dolanan bir kadın hayal edin.
Emma Gatewood, beş ayını geçirdiği 3500km’lik yolda hamileliklerinin, yaptığı düşüklerin, çocuklarının, onların büyümesinin, çiftlik işlerinin, gördüğü şiddetin, çoktan boşandığı kocasının yanından geçip gidiyor. Bir yere mi varmak için yürüyor, bir yerden uzaklaşmak için mi bir kendisi biliyor.
“Lynn Hill”, “kaya tırmanış efsanesi” ya da sadece “efsane”…