“Affedicilik, siz insanları kırdıktan sonra, o kişilerin size borçlu oldukları bir şeydir. Bu nedenle kendinizi hazır hissetiğinizde onu çekip almak sizin temel hakkınızdır.”
“Ezidiler, Türkiye devleti ve IŞİD arasındaki ilişkiler nedeniyle Türkiye’de güvende hissetmiyorlar. Burada kalırlarsa devletin onları IŞİD’e vereceği korkusuyla yaşıyorlar her gün.”
Tanışmış mıydınız?
Cezaevlerinin sembolize ettiği şiddeti vurgulamayı, bu geçmişle yüzleşmeyi ve onu bugünkü adalet arayışının bir parçası haline getirmeyi amaçlayan müzeleştirme projeleri dünyanın bir çok yerinde ve Türkiye’de de uygulanıyor.
Geliyorum diye diye gelen bir ölümün, öncesi de, sonrası da herkese malumdu ve sanki bize düşen tek görev de o gün cenazeye katılmaktı.
Güliz Sütçü’nün ilk romanı, erkek egosunun klişelerini ete kemiğe büründürmesi ve neredeyse tanıdığınız bir erkek kahraman yaratmasıyla dikkat çekiyor.
Barış İçin Akademisyenler grubunun yayınladığı imza bildirisiyle su yüzüne çıkan cinnetin ilk 5 günü.
Sayın Yıldıztozu da ailesinden korkuyormuş.
Ülkeler bitince insanlara ne olur?