"Birinin bana bir kongre ya da fuarda uygunsuz şekilde dokunduğu her bir seferi hatırlayabiliyorum."

KÜLTÜR

Stoya İle Ne Ortak Özelliğiniz Var?

Aşağıdaki, porno yıldızı Stoya’nın sokak tacizi konusunda sitesinde yayınladığı yazının çevirisi. Ben anlattıklarının aynısını ya da benzerini yaşamamış kadın tanımıyorum. Siz tanıyor musunuz? Dünyadaki tüm kadınların ortak özelliklerinin tacize uğramış olmak olması aklınızı almıyor mu?

 

Birinin bana bir kongre ya da fuarda uygunsuz şekilde dokunduğu her bir seferi hatırlayabiliyorum. Berlin’deki Venus Fair’da ilk senemde çorapla örtülü olan vajinama iki parmağını sokan bir adam vardı. Olay çok hızlı olup bitti; bir saniye önce adam orada duruyordu, bir saniye sonrasında ben iç çamaşırımın nasıl olup da cinsel organımın içine girebildiğini anlamaya çalışıyordum. Teksas’ta fotoğrafımız çekilirken kıçımı oldukça şiddetli bir şekilde sıkıp sonra da nasıl da “domuzcuk gibi ciyakladığıma” gülen bir adam vardı. Adamın tam nasıl bir karikatür olduğunu düşününce cidden biraz hayalkırıklığı hissediyorum. Bu seneki AVN’de, asansörün oradan Digital Playgrounds standına yürürken adamın biri kolumdan tuttu ve ancak testislerinin olduğu bölgeye yumruk attıktan sonra bıraktı. Kongre başına ortalama üç kişi, fotoğraf çektirmek için yanlarında durduğumda daha ince bir yaklaşım olan ellerini sırtımda biraz fazladan aşağı kaydırma yöntemini deniyor. Ellerini kaldırıp nazikçe ait oldukları yere koyduğumda ve kendilerine şişme bebek olmadığımı hatırlattığımda her birisi özür diliyor.

 

Yukarıdaki paragrafta anlatılanlar gündüz vakti insan içinde yürüyen bir kız ya da kadın olmanın yanında tamamen hiçbir şey. HİÇBİR ŞEY. Kirli saçınız tepenizde toplanmış halde, makyajsız, bol kıyafetlerle. Kulağınızda kulaklık bir kafede otururken ya da metroda burnunuz bir kitaba gömülüyken, ya da telefonda konuşurken.

 

Erkeklerin daha önce beni sokakta takip edip sadece dikkatimi çekme amaçlı olarak yorumlayabildiğim bir şekilde dürtüklemişlikleri var. Erkeklerin kulaklıklarımın kablosundan tutup kulağımdan çekmişlikleri var. Birçok kez. Erkeklerin vücudumun uzuvlarını, ya da paltomu ya da çantamın sapını tutup çekmişlikleri var. İki kez, Lyra’mı taşırken (üzerinde akrobasi hareketleri yaptığım 1 metre enindeki metal daire) bir kenarından tutup tekmelemekle tehdit edene kadar bırakmadılar. Neredeyse tamamen boş metro vagonlarında köşelere sıkıştırdılar, sokaklar boyu takip edip kendimi zor attığım dükkanların önünde absürde varacak kadar uzun süreler boyunca beklediler. Yaya yolunun ortasında gözlerini dikip bakmak ya da pencereden bir şeyler bağırmak için arabalarını durduruyorlar. Seneler evvel, Philadelphia’da bir adam mahallemde dolanıp, herkese mavi saçlı kızın nerede yaşadığını sorup telefonumu geri vermek istediğini söylemişti. Şansıma komşularım bu hileye kanmayacak kadar zekilerdi.

 

Popomun çok tatlı, göğüslerimin hoş, elbisemin gerçekten çok güzel olduğunu söylüyorlar. Gelecekteki karıları olduğumu, ya da ağzımda sikleriyle iyi görüneceğimi söylüyorlar. Gömleğimin üstünden fotoğraf çekmeye çalışıyorlar (ve muhtemelen bazen başarıyorlar da). Telefon numaramı alıp alamaycaklarını, nerede yaşadığımı, neden gülümsemediğimi, erkek arkadaşımın neden tek başıma yürümeme izin verdiğini soruyorlar. Sonra neden böyle bir orospu olduğumu, amımın buzdan mı yapıldığını merak ediyorlar. Normalde böyle şeyleri hiçbir zaman yapmadıklarını söylüyorlar – onları uygunsuz hareketlerine bir şekilde ben itmişim ve dolayısıyla olanları hakediyormuşum gibi. Sadece eğlenmeye çalıştıklarını, bana iltifat etmeye çalıştıklarını söylüyorlar. Gayet sıkça ifadeleri çirkinleşiyor ve yüksek sesli kekelemelere kapılıyorlar – orospu-kaltak-fahişe-kaşar diye giden bir tezahürat gibi.
Bunların mesleğim kıyafetlerimi çıkarmak olduğu için yaşandığını bana söylemeden önce şunu söyleyeyim – tüm bunlar 18 yaşımdan çok önceleri başladı. Şunu da söyleyeyim ki tanıdığım her bir kadının en az bir tane korkunç sokak tacizi hikayesi, bir yığın da sadece hakaret içeren ya da sinir bozan hikayeleri var. Beni gerçekten ağzımda bir penisle görmüş ve vajinamın kutuda bir kopyasını alma imkanı bulunan porno hayranlarıyla dolu bir odada, sokakta yürürken gördüğümden çok daha fazla saygı gördüğümü de hatırlatmak istiyorum.

 

Son haftalarda kadınlar cinsel taciz konusunda başlarına gelenleri her tarafta paylaşıyorlarmış gibi geliyor. Beni de kendi tecrübemi paylaşmaya iten bu oldu. Jen Bennett’in twitter’da dediği gibi belli ki havada bir şey var. Havada bir şey olmalı da zaten. Bir şeyler söylemek insanların bir şeyin sorunlu olduğunu anlamalarına yardımcı olmak için yapabileceğimiz tek şey. Paylaşmak da birbirimize yalnız olmadığımızı anlatmanın tek yolu. Olanları açıkça tartışmak Slutwalk ve Hollaback gibi oluşumlarla ilgili farkındalığı da artırıyor. (Çevirmenin notu: Slutwalk ve Hollaback gibi oluşumlar ve bunların Türkiye’deki mümkünlüğü, alternatifleri da başka bir yazının konusu).

 

Sokak tacizi ender ya da izole bir olay değildir. Sadece Amerika’da olmaz. Sadece genç ya da genel tarafından “güzel” sayılan kadınların başına gelmez. Sadece toplu taşımada ya da düşük gelirli insanların yaşadığı yerlerde olmaz.

 

Bizi koruyacak kocaman asabi bir köpeğe ihtiyaç duymak zorunda olmamalıyız. İhtiyacımız olduğunda doğru düzgün kullanabileceğimizi ümit ederek biber gazı ya da bıçakla gezmek zoruna olmamalıyız. Hayatımızdan saatleri (birçok kadının ne vaktinin ne de parasının olmadığı) savunma dersleri almaya harcamamalıyız. Kendimizi güvende hissetmek için sürüler halinde hareket etmek zorunda kalmamalıyız.

 

Erkekler tüm bunlara tepkilerini koyarken cinsiyetlerinden ayrılmak istediklerini, toplu halde hikayelerimizi paylaşmaya başlayana kadar kadın olmanın nasıl bir şey olduğunun farkında olmadıklarını söylüyorlar. Keşke yapabileceğimiz bir şey olsa diyorlar, başka erkeklerin insanlara davranış şekillerinden ötürü üzgün olduklarını söylüyorlar. Erkekler cinsiyetleri adına özür dilemeleri gerekiyormuş gibi hissetmemeli, ya da erkek olmaktan utanmaları gerekmemeli. Tacizi yapan onlar olmadığı sürece, bence özür dilemek zorunda değiller.

 

Ancak yapılabilecek şeyler var. Tanıdığınız biri bir kadına karşı uygunsuz ya da tacizkar bir harekette bulunduğunda, yaptığının hiç de matah bir şey olmadığını ona söyleyin. Mesela, “kadının sen peşinden sokakta yürüdüğünde üzülmeye hakkı vardı. o yaptığın hareketten ürkmekte de tamamen haklıydı” ya da “şu an bana anlattığın, partide tanımadığın sarhoş bir kadının suratına kendisi bunu açıkça istemediği ama karşı koyamayacak kadar halsiz olduğu halde sikini dayama hikayesi var ya, yapılacak iş değil abi” deyin. Şekle sokulabilecek her erkek* aklına (kardeş, arkadaş, oğul) kadınlara (insanlara) saygıyla yaklaşmanın doğru hareket olduğunu öğretin. Pisliklerle yatmayın. Pisliklere sakso çekmeyin, penislerine elinizi sürmeyin, telefon numaranızı vermeyin. Bir adama kendisini rahat bırakmasını söyleyen ya da mesela tren istasyonunda masturbasyon yaptığına dikkat çekmeye çalışan bir kadın duyarsanız sesinizi sesine ekleyin. “Bu yaptığın doğru değil. Ne yaptığının farkındayız ve bu kabul edilebilir değil” deyin.

 

*Burada erkeklere odaklanıyorum çünkü bir kadın tarafından hiç sokak tacizi vakası tecrübe etmedim ya da duymadım. Yanlış biliyor olabilirim. Belki. Bir ihtimal.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

MEYDAN

YFransız Kadınlardan Bildiri: Sataşma Özgürlüğü, Cinsel Özgürlüğün Vazgeçilmezidir
Fransız Kadınlardan Bildiri: Sataşma Özgürlüğü, Cinsel Özgürlüğün Vazgeçilmezidir

"Erkek düşmanlığı ve cinsellik karşıtlığına bürünen bir feminizmde biz yokuz."

MEYDAN

YBiraz da Erkekler Anlatsın
Biraz da Erkekler Anlatsın

Anlat anlat bitmeyen cinsel taciz mağduriyeti paylaşımlarından daralan yorgun ruhlar için bir öneri: Biraz da erkekler anlatsın.

Bir de bunlar var

Tükür Yavrum Babanın Yüzüne
Bir anne çocuklarını sevmek zorunda mı?
Yüksel Aytuğ Mağarada Yaşıyormuş

Pin It on Pinterest