“Pardon seni rahatsız etmek istememiştim, sadece dudağından öpmek istedim”
(Büyük Düşünür) Athena
Bu şarkılardan sürüsüyle var. Bir yandan delice dans edip, ritm tutup, bir yandan “Şu an söylediklerine, güftende işlediğin günahlara inanamıyorum” dediğimiz düşman şarkılar. Sözlerindeki dingilliğin bittiği yerde melodileriyle kazanıyorlar. Ben şahsen bunların kolayını internetten dinleyerek buluyorum (yoksa gerçekten buluyor muyum).
Şarkı listemizde vajinaya yumruk sokmayı Kara Panterler’in özgürlük hareketine benzeten Kanye West (Kanye oha, yuh ve büüüürrsst) var mesela. Listemizin başka bir şarkısında gene Kanye, bu sefer Jamie Foxx’un acılı Ray Charles dönemini denkleştirip boşanma parasını Michael Jackson’ın estetikçisine kaptırdığı için ağlıyor ve tüm altın kazıcılara lanetler ediyor. Daha sonra Madonna’nın aslında Lady Gaga’ya söylemek istediklerini eski sevgilinin yeni sevgilisi formatında, haksız yansıtılmış bir öfke bulutuyla kustuğu, “Yeni sevgilin öyle, böyle ve şöyle işe yaramaz / Ondan bir tane ben çıkmaz” dediği She’s Not Me şarkısı var. (Bu şarkının prodüktörleri arasında Blurred Lines’a da imzasını atan şam şeytanı Pharrell bulunuyor, Allah için listenin yarısında Pharrell’in parmağı var) She’s Not Me’nin boinkidiboink biçiminde insanın kanını baloncuklandıran harika melodilerinin yanında bir de insanı daha beter utandıran bir canlı performansı var ki, Madonna konser sahnesinde taklitçilerini gerçekten kelimenin tam anlamıyla boğuyor:
Bu şarkının “Ben değilsin, ben olamazsın / Bir sabah farkedecek ben olmadığını/ Aslında onu ben hakediyordum / Beraber bokunuzda boğulun” mesajlarından o kadar rahatsız oluyorum ki her gün dinlediğimde içimden Madonna’yla konuşurken buluyorum kendimi. Sen Madonna’sın, diyorum, mutlaka olan bitenin farkındasın, belki de eski sevgilinin yeni sevgilisinin en büyük albenisi de Madonnacığım, diyorum, onun sen olmamasıdır, ne dersin? (Madonna buna karşılık ışıklı çarmıhına binip uzaklaşıyor sadece) Tüm insanlar içinde Allah’ın Madonna’sının kimselere ama özellikle başka kadınlara benzemediğini ispat etmek istemesine resmen bozuluyorum. Yahu sen Madonna’sın… (gene baştan başlıyor) Peki Madonna’nın minik ve öldürücü kusuru başkalarının kendisi olmamasına katiyen tahammül edememesi olabilir mi?
Bunun dışında Tyler the Creator arkadaşımızda içinde ürettiği janrın geleneksel olarak kadın/LGBT düşmanı olmasıyla ve “ağız alışkanlığıyla söylüyorum” biçiminde dahi açıklanamayacak kadar sinsi ve kasıtlı bir nefret var. Diğerlerine içimden laf anlatmaya çalışıyorsam da (“Kanye salak mısın kaptırma o zaman paranı, salak mısın sen?”) Tyler the Creator’da direk sessizliğe gömülüyorum. Bir noktada şarkıyı toptan kapattığım da çoktur. (“Kes çeneni, terapistin en azından para alıyor”)
Kelis’in milkşeyki ise… Yani evet, şimdi sen de Kelis’sin (atlatamıyordu) ve Kelis olman tesadüf değil muhtemelen. Sütlü içeceğinin standartlarından asla şüphe duymuyorum. Göz var izan var. Fakat kendi milkşeykinin ne biçimlerde bizimkinden iyi olduğunu bu biçimde vurgulaman, bir de milkşeykinden kuduran erkekleri buna şahit etmen tatsız kaçmıyor mu? Ben senin dediğine zaten inanıyorum. Milkşeykin üstün. Bunun öğretilebilecek bir şey olduğunu söylüyorsun, gelir ön sıraya otururum, parasıyla da olsa köpürtme derslerinle ilgilenirim. Bu bana adil bir alışveriş gibi geliyor. Fakat sonra güftenin bir noktasında “Yaptığım satın alınamaz” gibi bir ifade de kullanıyorsun. Haydaa. E ben kayıt ücretimi geçen nakaratta yatırmıştım. Durduk yere dershanene kibrit suyu döktün, cemaat kadar müşkül oldun. Paşa şeykin bilir, ben Demet Akalın’a takılırım o zaman.
Bunun yanında Brandy ve Monica’nın ikisini aynı anda idare eden bir götlek için savaştığı The Boy is Mine var – ki sözlerindeki üzücülüğe sonunda oğlanı dehledikleri bir klip sonuyla merhem olmaya çalışmışlardı, o yüzden diğerleriyle tamamen aynı kategoride değerlendirmekten çekiniyorum:
Güftenin ve aklın bittiği yerde klip bütçesi… İşte Kral Tv’nin beni kundakta şartladığı çare. Peki o adam o boktan dekordan, yaptığı rezilliğin utancıyla ayrıldı mı ayrılmadı mı? Buna elle tutulur sonuç derler.
Sonuç olarak, diyeceğim, bu şarkı listesini en eğlenceli kılan müziğinden dansından ziyade gene sözlerini incelemek ve hangisinin diğerinden ne sebeple daha fena olduğuna karar vermeye çalışmak. Listeye aradaki bir kısım şarkıyı da şeytanın avukatlığı olsun, yorumlarda didiklensin diye ekledik. Popüler kültürde neyi takıp neyi bırakacağımıza karar veremiyoruz ya bazen, mesajlar genelde çok sinsi ve başka kılıklara girmiş oluyor. İşte bunları çözmeye çalışmak, yani muhabbet bir yandan da elbette (Kayhan Yıldızoğlu vurgusuyla) DANS, DANS, DANS!
Siz de kendikilerinizi ekleyin, yorumlarda buluşalım.
