Dün ilk bölümünü yayınladığımız Onur Ünsal röportajımızın ikinci bölümü…
Bugün yaptığım miniş deneyi sizinle paylaşmak istedim. Şu gördüğünüz kahverengi su kahvenize çayınıza herhangi bir tür içkinize attığınız esmer şekerden kaynaklanıyor. Boşuna esmer demiyorlar değil mi? Ben esmer şekeri aldım suya attım (deneyde uzay teknolojisi), bakalım ne oluyor diye. Su kahverengi oldu. Tahmin edeceğiniz üzere gerçek esmer şekerin böyle bir renk yaratmıyor olması lazım. […]
Moda Sahnesi’nin kurucularından Onur Ünsal’ı mekânında sıkıştırdım ve oyunculukla ilgili hem kendi sorularımı hem de Çağla’nın kafasındaki deli soruları üstüne boşalttım. Sağ olsun, o da bizi kırmadı. Röportajın ikinci kısmı yarın.
Yazma meselesinin etrafında biriken tuhaf bir mistisizm bulutu var. Romantiklerin, halen üzerimizden atamadığımız “Şairler üstün insanlardır ve ilham ile, ekstazi ile yazarlar” fikriyle harmanlanmış, ama herhalde biraz da memleketin havasından suyundan ileri gelen bir “Her an yazabilirim” halimiz mevcut.
Sel Bastı sergisi* oluşum sürecinin parçası olan bazı düşünceler üzerine bir deneme…
18. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali’ne başvurular başladı!
Milletler, ülkeler, dinler, mezhepler ve sikler yarışıyor!
Sığınaksız bir dünyada yaşayabilmemiz için hala sığınaklara, sığınaklara kavuşabilmemiz için ise örgütlü bir kadın hareketinin devamlılığına ihtiyacımız var. Bu yüzden 17 yıldır, her türlü gündeme rağmen biraraya gelme iradesi gösteren ve kalıcı bir iletişim ağı olan Sığınaklar Kurultayı’nda buluşuyoruz.
“Yazarlar sitede kendi aralarında kesinlikle konuşmasın” eleştirilerini dikkate aldık ve bunu olabildiğince sık yapmaya karar verdik.