Devrim neydi? Devrim düzen miydi, düzensizlik miydi? (Alternatif başlık: Zamansız bir ruh hali olarak üzerindekileri çıkarmadan uyumak)
Önyargılı olmayın.
Art+Feminism’in, müşterek bilgi kaynaklarında kadınların görünürlüğünü artırmaya yönelik girişimi “düzenleme maratonu” Edit-a-thonlarının (editaton) üçüncüsü, İstanbul’a da taşınıyor.
Ve işte 3.sü de geldi…
“Biz insanlar bir çok yanılma payı, zayıflığı, kusuru olan ama ayrıca çok büyük bir esneklik ve yaratıcılığa sahip hafıza sistemleriyle dünyaya geldik.” Oliver Sacks
“Güldünya” dizisi kısacık yayın hayatında ulaşmaya çalıştığı insanlara ulaştı, çünkü zaten bazı kadınların sadece bir telefon numarasına ihtiyacı var hayatta!
‘Sabiha Bozcalı ayarında bir sanatkar ‘Yel üfürdü, su götürdü’ ile yetişmiyor.’
Artık yılda doğmak o kadar da kötü değildir belki?
Oraya buraya sürekli çekiştirilen eğitim sisteminde farklı modellerin, uygulamaların da yer alabileceğine dair bir fikir, somut bir öneri.
Binden fazla işçinin öldüğü Rana Plaza faciasının üzerinden üç sene geçti. Hızlı ve ucuz modanın ağır faturası karşısında ne yapılabilir?