Bütün bu kaybedilen hayatlara, kalp kırıklıklarına, kayıplara değer mi? Gerçekten bir fark yaratabilir miyiz? Yaralandığımda bu soru ile yüz yüze kalmıştım. Hatta bir gazete “Marie Colvin bu sefer fazla mı ileri gitti?” şeklinde bir manşet atmıştı. Şimdiki cevabım da o zamanki ile aynı: Hepsine değerdi!”
Türkiye kadın futbol takımı, 1997’den beri Avrupa Şampiyonası ve Dünya Kupası elemelerine katılıyor. Kadın liglerinin federasyon tarafından kapatıldığı üç sezon boyunca bu elemelere katılmaya da ara veren takım, elemeleri henüz hiç geçemedi.
Gündemden bunalan ruhlarınıza nefes, trollenmekten feri sönmüş gözlerinize ışık gelsin. Şöyle güzel bir Ağustos okuma listesi yapalım.
Azerbaycan’ın en büyük müzisyenlerinden biri Tofig Guliyev’in besteleriyle, yüreğe iyi gelen 12 şarkı.
Ciddi dogmatik problemlere sahip, sık sık hadlerini aşan, gelir dağılımı, yoksulluk, sosyal adalet gibi “kendi alanlarının dışında kalan” konulara burnunu sokan bir grup rahibe.
Gün gelir o agitprop’lar lazım olur kızım.
Halil İnalcık’ın ölümü, bir bilginin peşinde yıllarca koşmanın ne olduğunu hatırlatmalı bize.
“Ben şiir yazıyorum çünkü içimdeki dürtüye karşı koyamıyorum: Karşı koymak, boğazımda yükselen bir su kaynağını engellemek olurdu.” Şili’li şair, diplomat, eğitimci Gabriela Mistral’i tanır mısınız?