herkesin annesi olmayana anne diyebilenler toplumu, komşular huu

ECİNNİLİK

Anneler Günü Hata Oluştu

Anneler Günü vesilesiyle, birkaç yıl evvel yazmış olduğum aşağıdaki şiir üzerinden kimi usulsüzlüklere ve şiirin nihai macerasına değinmek istiyorum.

 

Anneler Günü Hata Oluştu

 

(iki reklamlı bir bilboard serisinde (2+2+2+2+2+2) h e r b i reklam bir diğerine geçerken
aklımdaki soruya cevap arıyordum)

 

‘aradığınız anneler günü özel indirimler terimiyle 1 şeyler eşleşmektedir’
(via google)

 

annelere verilen değer en çok anneler gününde ortaya çıkıyor
anne kazak anne moda
anneler günü gittigidiyor’da
anne promotions
performer elektrikli süpürgeden buharlı ütülere
59.yılında anneler gününe yüz deli sekiz indirimler
anneler küçük ev aletleri
world kart anneler günü
anneler saf ipek kumaş saf ipek dolgu
anneler gününe özel uygulamalar
annenize özel mesajlı tasarımlar
anneler gününe özel saatler
_başbaşa_
annenize özel göz
annenize özel ameliyat
annenize medicalpark
annenize kaşmir ne yakışır
bugüne kadar hep o sizi düşündü
annenize bakım kremleri
annenize bakın en iyi fiyatlarla
anneler günü havale seçenekleri
stresli annelere banyo köpükleri
her şeyi olan annelere bir buket çiçek
anneler günü çiçek sektörünü güldürecek
son yıllarda Türkiye’de anneler günü
her şeye koşan annelere tatil uçuşları
afşarotu
ağaçkavunu
çayırdüğmesi
çinbiberi
melekotu
şeytantersi
çobançantası
anneler günü hastalıklara karşı
anneler günü doğanın kanunu
genel etkileriyle
imkanlarıyla gündelik
anneler günü uçucu
anneler günü ve benzer adlandırmalar
üçe ayrılan anne
beşe katlanan anne

 

anneler günü var bi de cumartesi anneleri günü

 

edebiyatın imkanları var, yok değerlendiremedim
yok dilin kemiği
sosyal yaşamın imkanları var, yok sahip çıkamadım
yok vaktin aleyhi.

 

annenize bakım kremleri ama annenize bakın.

 

şimdilerde
anneler gününe çok özel anneler yetişmektedir

 

kayıtlı olan anne sayısı
kayıtsız olan anne sayısını geçemeyebilmektedir.

 

1.75, ince, dik bazen eğik bir gövde, beyaz tenli pürüzsüz, uzun bazen röfleli saçları sert,
40 yıl ömürlü bir kadın,
ortalama yılda üç çocuğa bir de eşe bakan, bir de eve, bir de çocuklarının geleceğine,
bir de kendi geçmişine bakan bir de
sonra herkesin saçını fırçalardan toplayan
gününe kutlu olsun.

 

anneler gününe çok özel sıkıldığım
olmuştur ama anneler gününe çok özel bu

 

çok özel kampanyalar diiriimlerden değil.

 

kaldı mı annelerde o eski annelerdeki herkesi seven sevgi,
herkesin annesi olmayana anne diyebilenler toplumu, komşular huu*  

 

ben zor tutuyorum içeride annelerimin yüz delisini.

 

*Ahmet Güntan, [Parçalı] [Ham] Drülütt, s46, 160.kilometre, 2013.

 

Diğer sözdeözel günler gibi Anneler Günü’nün de büyüyen bir piyasa dili var. Bu dille ve zihniyetle ayrı hesaplaşırken, anneme aldığım hediyeler üzerinden kendi Anneler Günü deneyimimi irdelemek istiyordum. Anneme aldığım son hediyenin ne olduğunu google’a soruyorum. Google bana başka aramalar öneriyor. Dev kampanyalar içinde kaybolup iki talihsiz hediye hatırlıyorum.

 

Birinde 13 yaşındayım. Dershane çıkışında çarşıya dağılıp annelerimize hediye almaya karar veriyoruz. Benimkisi yapma bir çiçek oluyor. Eve gittiğimde annemi salonun ortasında buluyorum, eğilmiş, müziksetinin tuş aralarının tozunu alıyor. Elimdeki şeyi ona uzatarak anneler gününü kutluyorum. Annem elimdekine bakıp dudak büküyor. Kılını bile kıpırdatmadan, git onu geri ver diyor. Ama anne diyorum. Annem sinirli, annesi mannesi yok, git onu geri ver, diyor. Çiçekçinin yolunu tutup, abi’ye çiçekleri utana sıkıla geri veriyorum. Verdiğim hediyenin yerine başka bir şey almaya düpedüz korkmuş ya da kendimce annemi cezalandırıyor olmalıyım. Bir şey almadan eve bir karış suratla geri dönüyorum. Aslında o zamanların modası, ev hediyesi, ayıp olmasın diye eve konmuş devasa yapma çiçekler gerçekten sevilecek türden değildi. Muhtemelen, tozunu alacak başka bir eşyaya annemin tahammülü yoktu.
Aradan 4 yıl geçiyor. İlk hediyenin yarattığı hayal kırıklığının üstesinden çoktan gelmiş ve ders çıkarmış olmalıyım. Bu sefer, kendi ihtiyacımı annemin ihtiyacıyla birleştirip, biriktirdiğim harçlıkla epilasyon aleti alıyorum. Bir koşu eve gidip, elimdeki paketi anneme uzatıyorum. Önce sarılıyoruz. Paketi eline almıyor. Ya böyle açmadan saklarım, ya da geri verirsin, diyor. Bu sefer geri veremem, alıp kendim açıyorum. Ne alabildiğimi ona göstermek için can atıyorum esasen. O ise oralı değil. Normal zamanda annemin kızacağı bu harcama için Anneler Günü’nü resmen bahane ediyorum. Evdeki ağda seanslarının yerini yeni bir medium’un alması şart. Görünce, iyi ya sen kullanırsın, diyor. Gerçekten de öyle oluyor. Annem kıllarını tencerede kaynattığı ballı şekerlerle alıyordu, bense makinenin hakkını vericem diye onu zırzırzır çalıştırıyordum.

 

Belli ki, bu hediyelerle Anneler Günü’nde sınıfta kalıyorum. Asıl ilginç olan, mühendis olacak abimin, ezberlediği şiirlerle Günü taçlandırıp annemden hep geçer not almasıydı. Bu sayede abim on yılda, içinde anne geçen her türde şiiri yutmuş olacaktı. Ben ancak yıllar sonra kendi şiirlerime ses verecektim. İşte bu çok özel kayıt için şöyle buyurun:

 

 
 

Görsel: Bracha L. Ettinger

YAZARIN DİĞER YAZILARI

KÜLTÜR

YSen Bazen Teşbihi Suistimal Ediyorsun
Sen Bazen Teşbihi Suistimal Ediyorsun

Ümit ve yazı üzerine Nazım Hikmet'ten Orhan Kemal'e bir mektup

ECİNNİLİK

Yİlkokulda Aşk
İlkokulda Aşk

Neyin peşinde olduğumuzun bir önemi var mı?

ECİNNİLİK

YAlçıpan Balkon Korkuluğu ile Kale Dikmek
Alçıpan Balkon Korkuluğu ile Kale Dikmek

“Uzun zamandır doğanın ‘bizim olmadığımız yer olduğunu’ düşünüyorum..."

TARİH

Y20 Dolar 20 Kilo: Şimdi arkanıza bakmadan burayı terk ediniz
20 Dolar 20 Kilo: Şimdi arkanıza bakmadan burayı terk ediniz

"20 Dolar 20 Kilo" sergisi sürgün mağdurlarıyla gerçekleştirilen görüşmelerin ses kayıtları, fotoğraflar, video ve gazete kupürleriyle 1964 Rum Sürgünü’nü tartışmaya açıyor.

Bir de bunlar var

Şöhretlerin Fotoğrafçısı Şöhretli Nihat Odabaşı ile Aynı Kareye Tıkışın
Kıldan Tüyden Mevzular
pembe marmara’yı tanıyorum (1. bölüm)

Pin It on Pinterest