Dünyanın en iyi tenisçisi bu hafta sonu yeni bir rekoru egale etti. Kendisi dağ gibi bir insan.

KÜLTÜR

Serena Williams’ın Uykusuz Geceleri

Serena Williams Cumartesi günü Wimbledon finalinde rakibi Angelique Kerber’i yenerek yedinci Wimbledon zaferini elde etmiş oldu. Belki de daha önemlisi, Steffi Graf’ın 22 Grand Slam şampiyonluğu rekorunu egale etti. Şampiyon? Serena. En büyük? Serena.

 

Williams bu sene Avustralya ve Fransa Açık Turnuvalarında finali görmüş ama kupaları kaçırmıştı. “Bu gezegendeki başka herhangi birisi için, bu müthiş bir başarı olurdu. Benim içinse yeterli değil. Ama bence beni farklı yapan da bu. Beni Serena yapan bu.”

 

Bu gezegendeki başka herhangi birisi için ne yalan söyleyelim küstahça kaçacak bu sözler, dünyanın en iyi tenisçisi için sade gerçeklikten ibaret. Rahmetli Muhammed Ali’nin dünyanın gelmiş geçmiş en iyisi olduğuyla ilgili açıklamalarını hatırlatıyor biraz. Fakat tenis tarihinin -kadın erkek farketmeksizin- en iyi tenisçisi olmanın bedeline de uykusuz geceler dahilmiş, ya ne olacaktı? Finalden sonraki basın toplantısında Serena şöyle diyor:

 

“Kesinlikle uykusuz kaldığım geceler oldu, dürüst konuşmam gerekirse bir çok konu yüzünden; sonucu hissedecek kadar yaklaşmak ama oraya bir türlü ulaşamamak, ama amacım her zaman senede en az bir turnuva kazanmak, dolayısıyla baskı da giderek artıyordu.”

 

 

Bu arada Serena‘yı bugüne kadar bir grand slam finalinde sadece 5 kadın yenmeyi başardı. Bunlardan sadece bir tanesi bunu iki kere yaptı: Venus Williams. O ne yapıyor diye merak edenler için, pazar günü Williams kardeşler çiftlerde 6. Wimbledon kupalarını aldılar – genelde ise bu 14. şampiyonlukları oldu.

 

Britain Tennis - Wimbledon - All England Lawn Tennis & Croquet Club, Wimbledon, England - 9/7/16 USA's Serena Williams and Venus Williams celebrate winning their womens doubles final against Hungary's Timea Babos and Kazakhstan's Yaroslava Shvedova with the trophies REUTERS/Tony O'Brien

 

Muhammed Ali öldüğünde başta kendi anam babam olmak üzere eski kuşakların anlattıklarını biraz kıskançlıkla dinlemiştim. Muhammed Ali’nin öyküsü ve karakteri bana da hep ilham verici gelmişti ama bir şeyi olurken takip etmek, bir efsaneyi zirveye uçarken izlemek başka bir şey olsa gerekti. Duruşunu Muhammed Ali’ninkine eş tutup şirk koşmak istemem, ama efsaneyse efsane işte Serena Williams. Daha çok uykusuz geceleri ve kırıp döktüğü rekorları olacak, bize de böyle bir sporcunun çağdaşı olmanın keyfini sürmek kalıyor.

 

Fotoğraflar: Reuters, Facebook
Yeri gelmişken, Serena: The Other Side of Greatness belgeseli 22 Haziran’da yayınlandı, bence kesin güzeldir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

MEYDAN

YFransız Kadınlardan Bildiri: Sataşma Özgürlüğü, Cinsel Özgürlüğün Vazgeçilmezidir
Fransız Kadınlardan Bildiri: Sataşma Özgürlüğü, Cinsel Özgürlüğün Vazgeçilmezidir

"Erkek düşmanlığı ve cinsellik karşıtlığına bürünen bir feminizmde biz yokuz."

MEYDAN

YBiraz da Erkekler Anlatsın
Biraz da Erkekler Anlatsın

Anlat anlat bitmeyen cinsel taciz mağduriyeti paylaşımlarından daralan yorgun ruhlar için bir öneri: Biraz da erkekler anlatsın.

Bir de bunlar var

Steven Universe’ün Queer Ekolojisi
“Bundan Sonra Ne Olacak, Hiçbir Fikrim Yok:” Jeanette Winterson’la Röportaj
Kadın görünürlüğü için Vikimaraton yeniden İstanbul’da!

Pin It on Pinterest