'Transların ve geylerin belli bir fiziksel görünümü vardır ve kadınlara bu dayatılıyor' gibi esansiyelist bişey diyemeyeceksem vicdanım rahat ederek, gene de sormak istiyorum o zaman dürüstçe: yüksek modada niye meme yok?

KÜLTÜR

Gönülsüz Bir Komplo Teorisi: Yüksek Modada Niye Meme Yok?

Hindi Crawford: Tam bir gece kaşıntısı ile sana ulaşıyorum. Şu an Teri Toye isminde bir trans Lower East Side moda ikonunun fotoğraflarına bakıyorum. Greer Lankton isminde, gene böyle stil figürü bir kukla/heykel sanatçısıyla beraber oldukları müthiş parti fotoğrafları var. David Wojnarowicz’le filan arkadaşlar. Ve bugünün en büyük moda fotoğrafçılarından Steven Meisel ile deInstagram’da Teri Toye’nin modellik yaptığı çekimlere bakarken bir noktada seksenlerde çekilmiş bu fotoğraflar bitti ve Meisel’in günümüze kadar çektiği Vogue fotoğraf ve kapakları başladı. Ama anlayamadım bile aradaki farkı. Teri Toye bugünün moda estetiğine tamamen uyuyor. Baştan biraz ahmakça bir hayranlıkla doldum. Vaaay tarzına bak, freş ötesi diye. Sonra canım, daha derin ve kolay söze dökülemeyecek bi düşünceyle tamamen sarıldı kafam. Tersini ölümüne savunduğum bazı şeyler konusunda onulmaz şüphe çatlakları var içimde. Yar beni bir dinle. Tehlikeli şeyler söyleyeceğim.

 

Kayne Anung: Kulak kesildim!

 

Hindi Crawford: Meisel’in Teri Toye esinli kapaklarına bakarken, hiç düşünmeden ilk verdiğim tepki, ulan dedim, bu Vogue kadın temsilleri aslında sessiz bi devrimin dokümanları mı. Çünkü bu gece buradan bakınca inkar edilemez şekilde trans ve gey figürleştirilmiş kadın temsilleri olarak görünüyorlar bana…Senelerce ‘gey moda tasarımcıları kadın düşmanı, kadınları iskelet erkeklere dönüştürmeye çalışıyorlar’ diyeni önyargı, kötü niyet ve dar görüşlülükle suçladım. Beni hala çıldırtıyor bunun kadının bütünlüğünü ve karar verebilme yetisini tehdit ediyor oluşu. Dahası geylerin kadınlara karşı sinsi bir ajandayı yürüten hesapçı ve habis kuaförler, stilistler olduğu nefret stereotipini palazlandırması.Ama mesela, adım gibi biliyorum benim kendi memelerimi fazla büyük bulmamın, yeterince sofistike olmadığını düşünmemin, saklamak için bin takla atmamın büyükbaşşşşş sebebi memenin yüksek modada yerinin olmaması, kıyafeti ‘bozması’. Belki söylemişimdir daha önce, küçüğün küçüğü ve bastırıcı, atletik sporcular için yapılmış sütyenler giyiyorum ben. Oysa kıyafetin vücutla bozulması ne demek. Bu vücut algı bozukluğu değil de ne be?

 

Kayne Anung: Yüksek moda kısmını hiç düşünmemiştim ama hakkaten “meme kıyafeti bozuyor” bi zamandır.

 

Hindi Crawford: ‘Transların ve geylerin belli bir fiziksel görünümü vardır ve kadınlara bu dayatılıyor’ gibi esansiyelist bişey diyemeyeceksem vicdanım rahat ederek, gene de sormak istiyorum o zaman dürüstçe: yüksek modada niye meme yok? Zaman içinde yüksek moda kadın figürünün ‘ulaşılamayacak’lığı belki hiç değişmedi, ama görünümü gözle görülür şekilde evrildi. Kum saati idealinden bugüne geldik. Modanın zaten asla temsil etmediği binlerce başka şeyi (kısa boylu, koyu tenli, kıvırcık saçlı, vs vs) şu an için bi kenara koyarak etlerin, kıvrımların neredeyse tamamen yok olduğu bu evrim neye göre oldu? Hangi prototip ve alt kültürün estetiği model alındı? Şu son bir kaç senede Amerika merkezli kutlanan Trans ve LGBT devriminden daha mutlu olamam. Ancak acaba şu an içinden geçtiğimiz söylenen feminist devrimin bi tür yalan olduğunu, pek bi bokun değişmediğini bi tek ben mi hissediyorum? ‘Mükemmel’ ve ‘uygun’ görünenlerin devamlı kusurlu olma izni dağıttığı bi feminist devrim olabilir mi?

unnamed

unnamed2

Hindi Crawford: İlki Vogue çekimi, ikincisi Teri Toye, 80’ler. Aşağı scroll ederken bi kaç saniye içinde rastgele bulduğum iki görsel. Ne düşündüğünü aşırı merak ediyorum.

 

Kayne Anung: Biliyosun benim modayla hiç bi ilişkim yok. Tanımıyorum da kim kimdir nedir filan. Ama tabi şimdi sen yazınca, o gördüğüm aşırı havalı dünyayla hiç ilgilenmemiş olmamda bütün bunların sınıfsal olarak benden tamamen ayrı bi dünyada gerçekleşiyor olduğu bilgisinin yanında bedensel olarak da benden öte ve büsbütün başka bir dünya olmasının etkisi var sanırım. Yani ikisi birlikte aslında. Moda dünyası ve moda bedeni. Biri diğerinin sonucu gibi. Sadece çok zenginler küçük memeli olur çünkü. Bembeyaz, gözeneksiz ve porselen tenli oldukları gibi. Yani tam böyle değildir belki de ama biraz da böyle. Nedenleri üzerine hiç de düşünmedim açıkçası. Çünkü zaten sisteme uygun şekilde onun niye öyle olduğunu değil de benim niye böyle olduğumu düşünmeye programlı zihnim. Ama sıfır meme, kemik pelvis, köprücük çakra kadınların tam olarak nasıl arzu nesnesi haline geldiği gerçekten biraz komplike. Şimdi sen bunun bi tür komplo olmasa bile yan etki olabilme ihtimalinden bahsediyorken ve tanıdığım en moda bilen insan sen olduğun için, allaşkına anlat biraz daha diyeceğim. Ne dersen iknayım galiba.

 

Hindi Crawford: Ya ben de kaynak ve tartışma okumak istedim birden çok, benden çok bilenlerin yürüttüğü. Yani elbette zaten tarih boyunca hiçbir noktada ulaşılabilir olmadığı için bu yeni kadın figürü için ‘suçlanacak’ zümrenin LGBTQ alt kültürü filan olduğunu söylemek ekstra yanlış geliyor. Ancak açıklamakta zorlandığım spesifik bir vücut nefreti var sanki daha öncesinde olmayan. Bugün kadınlar olarak kabul edegeldiğimiz, doğduğun vücudundan sağlıklı derecede nefret etme fikri de aslında acayip trans bir nosyon değil mi? Vücuttan duyulabilecek nefretin sağlıklı ve gerekli olabileceği fikri… Aslında bu nefret tam olarak kim için gerekli acaba.Belki vücudunun içinde çok rahatsız hissetmenin birine hayvan gibi para harcattığını seksenler amerikası cin gibi farketti ve alt kültür LGBT ambasadorlarla bir gerek haline getirdi.Bayağı metal fırtına komplo kafasına geçmiş gibi hissediyorum bi yandan. Ama elimde değil mantıklı geliyor.

 

Kayne Anung: Şu an bana da çok mantıklı geliyor. Gani Met de sitede yayınladığımız röportajında buna benzer birşey demiyo muydu? Tabi o ibnelik diyordu buna, ibnelerin kadınların ve transların ve heteroların başına ördüğü bir çoraptan bahsediyordu:

 

İbne modacıların, çok stratejik yerlerde siper kazdığını düşünüyorum. Bu kuruntunun üstesinden gelemiyorum. (…) Bunları giydirdiler mesela. Komik komik kıyafetleri var kadınların. Hele şu anda, iyice komik hale getirdiler son jenerasyonu. İbneyle kadın karışımı bir şey ürettiler, yani iyi de gidiyorlar. Allah yollarını açık etsin. Sıkıntım yok. İbnelere bir şey demeye de cesaretim yok. Allah korusun. Ama bir de böyle bir gerçeklik var. Haksız mıyım? Evet ya; yani güzellik yarışmasını uydurdular. Size ibnece bir tuzak hazırladılar. Ondan sonra “güzel” seçiyorlar. (…) Ama öte yandan, bununla beraber, sanki kural ihlali sırasında suçüstü yakalanmamışlar gibi, kendi sikişgenliklerine alan açabilmek için, her biri ayrı bir değer olan tuhaf modeller teklif ediyorlar bu ibneler, anladın mı? Mesela kendi şişmanlayanlarını, “Zayıflayın, kıllarınızı aldırın” diye zorlamıyorlar. “Siz ayısınız. Mesele değil. Ayıseverler de var” diyorlar. Anladın mı? Ama karıların hepsi perhizde amına koyum. Yani siz o ibnelerin yaptığı kıyafetlere girebilmek için, onların kestirdikleri saç modelini bulabilmek için, o eşkale oturabilmek için bir yarışmanın içinde istihdam ediliyorsunuz.

 

Kayne Anung: Tabi aynı şeyleri söylemiyorsunuz ama Gani Met’in bu işte bi ibnelik var dediğiyle senin kısa çöpü yine kadınlar mı çekti dediğin benzer bir sezgi sanki.

 

Hindi Crawford: Gani’nin yazısını hatırlattığın mükemmel oldu. Ve aslında ne kadar ekstra kıymetli bir transın kendi ağzından geldiği için.

 

Kayne Anung: Bu konuda okunacak iyi metin sorabileceğim iki arkadaşım var aslında. Sorayım bi onlara.

 

Hindi Crawford: Bişey diyecem n’olur kaynak ve okuma bulursan paylaş.

 

Hindi Crawford: Ulan Aslında 5Harfliler yorumları ile süper kopuşlar getirebilir bu konuya…Onlara sorsana aydınlanalım. Bu konuda farklı fikirler duymayı çok isterim çünkü dediğimin ‘Geyler, dış etkilere fazlasıyla açık biyolojik kadınları can evinden vurdu’ gibi gerizekalıca bişey olmadığından eminim.

 

Kayne Anung: E sorsana hadi.

 

Hindi Crawford: 5Harfliler size sesleniyorum. Nasılsınız? Ne diyorsunuz? Yukarıda söylenenlerin herhangi bir köşesine katılır mısınız? Bu konunun akademik veyahut değil, farklı platformlarda tartışıldığına rastladınız mı?

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bir de bunlar var

Günler ve Fasulye Taneleri
Vikimaraton Dördüncü Kez İstanbul’da!
Müge Anlı’yla Birkaç İyi Adam (veya “Gerçekle Başa Çıkamazsın”)

Pin It on Pinterest