Bergen-olmayan ses tam da o olmadığını bile isteye sahiplenerek -ve görsel olanın tersine- bir benzemeyişe açılarak çerçevenin dışına, imgenin boşluğuna işaret eder.
Bu sesleri, içinden çıktığı dönemin ses perdesinde derin izler bırakan, delikler açan bir karşıt-ses, bir karşıt-bellek gibi duyduğumdan önemsiyorum.
Nesrin’in aynadan bize bakışının karanlığında…
“Bir Sarı Çiçek” referansını vermek ya da Cortazar’dan konuşmak neden kadın karakterlerin sıklıkla payına düşmedi?