1982’de gerçekleştirilen Ironman Triatlon Dünya Şampiyonası’na katılan bir kadının yenilgisi spor tarihinde bir yıldız gibi parlıyor. “Yenilgi nasıl parlasın?” diyeceksiniz. Parlar! Bazı yenilgilerin kendilerine göre bir ışıltısı, şanı şöhreti var.
Oy verince çok rahatlıyor insan. Bir anlığına “hepimiz”mişiz gibi hissediyor.
2011’de Kanada’da başlayan kaltak yürüyüşlerinde neler oluyor? Hem kaltak yürüyüşü de ne?
Dünyamız, çocukken olduğu kadar rahat dans edebildiğimiz bir yer olsaydı çok daha güzel bir yer olurdu.
Yeşilçam’ın kadın karakterlerinin tehlikelerle dolu, felaketlerle yoğrulmuş, tekinsiz maceralarına film isimlerinden bir bakmak ister misiniz?
Yıkılan genelevlerin arazilerine park, otopark, mesire yeri, sosyal tesis, “kadın konuk evi” yapılacağı vaat ediliyor. Peki kadınlar nereye gidiyor?
Hayali Kadın Kahramanlar Ansiklopedisi’nde Adile Naşit ve Rabiş karakteri, 1957.
Kömür havzasında olan havzada kalıyor! Havzada anlatılanlar, kitaplar, insanlar bölgenin sınırlarını geçemiyor. Maden kazalarının, Mayıs 2014’te Soma’da yaşananlara kadar bölgesel haber olmaktan pek de öteye geçememiş olması gibi.
Kadınların koşamayacaklarına, yeterince dayanıklı olmadıklarına, koşarlarsa ölüp kalacaklarına inanılan zamanlar ve hatta “biz onların iyiliği için diyoruz”
1915’in Şubat ayında, bir caminin avlusunda saklambaç oynayan çocuklar.