Feminizmin Edebiyattaki Dip Dalgası: Duygu Çayırcıoğlu ile Söyleşi

Yaptığım şey edebiyata, edebiyat metinlerine kulak vererek çalışmanın yöntemini şekillendirmek oldu. Kadınların hikâyelerinin bana bir yol çizmesini istedim.

bir işsiz prenses: tante rosa

tante rosa’nın içinde bir türlü susturmayı başaramadığı bir prenses ve doludizgin koşmak isteyen atlar var; dünyaya açılan bir beden ve cinsellik. kuşak kuşak rosa.

“tante rosa yaşamakta ısrar ediyor”

Reddetmenin, düzenin içine sığamamanın, gerekiyorsa kaçmanın, başkaldırmanın, çeşit çeşit gitmelerin, çocuklarını dahi terk ederek gidebilmenin hikâyesidir Tante Rosa.

Komşum Agnès, Daguerre Sokağı, Dagerotipler

Hikâyeler hem ayrı ayrı hem de üst üste kondurulmuş şekilde anlam bulabilir.

Sevgi Soysal’ın Kendine Özel “Faşizm”i

Benim seçtiğim tutukluluk, yine de özgürlük demektir.

“O eski yanlışın bir güzelliği çirkinliğe dönüştürmesi, bunun hiçbir yararı olmaması, doğal mı?”

“İşte edebiyat böyle zamanlarda yetişiyor. Başucumuzda, nice yutturulmuş yalanları, ‘dünyanın kanunu bu’ senaryolarını yere seren onlarca hikayeyle güç buluyor, içimizi temizliyor.”

Sevgi Soysal: Öyle çok şey düşünüyorum ki

Sevgi Soysal’ın ölümünden bir ay evvel Londra’dan Attilâ İlhan’a yazdığı mektup.

Kadınca Bilmeyişlerin Adı: Sevgi Soysal

Yeniden başlamaya gücü olmak için, seçim yapmak için, seçim yapabilecek açıklığa kavuşabilmek için…

Pin It on Pinterest