Marilyn Monroe o kitapları okudu mu gerçekten?

SANAT

Marilyn Monroe ve Edebiyat

Marilyn Monroe’nun radarıma takılması birkaç sene önce Amerikalı yazar Sidney Sheldon’ın anılarını okumama denk geliyor (Böyle saçma sapan, ne idüğü belirsiz kitapları niye okuyorum, ben de bilmiyorum). “Filanca meşhur kişilerle arkadaşlık ettim”, “Falanca önemli kişiyle çok yakındık” diye hava atmak anı yazmanın şanından olduğundan Sheldon da kitabında Marilyn Monroe ile başbaşa yediği yemeği anlatayım demiş. Şu an kitabın bendeki kopyası bir kıtada, ben başka bir kıtada olduğumuzdan  hatırımda kaldığı kadarıyla yazacak olursam, Monroe yemek boyunca Sheldon ile edebiyat hakkında konuşmaya çalışmış, Sheldon da bunu gayet gereksiz bir çaba olarak yorumlamış. Zaten güzel bir kadınsın, güzelliğinle her istediğini elde edebilirsin, böyle kafanın basmadığı mevzularla ilgileniyor gibi yapmaya ne gerek var demeye getirmiş.

 

Bir kadının güzelliği yüzünden ciddiye alınmamasına hayret edecek kadar dünyadan bihaber değilim, ama karşısında inatla kendisini küçük görmeye kararlı, üstelik kendi edebi marifetleri de gaayet ortada olan bir Sheldon’a (ki Sheldon’ın olaydan elli sene sonra hala  Monroe’nun adından nemalanmaya çalışıyor olması da gözden kaçacak gibi değil) laf anlatma gayretinden vazgeçmeyen Marilyn Monroe’ya işbu kitabı okuduktan sonra kuvvetli bir sempati beslemeye başladım.

 

Geçenlerde internette eşelenirken de, Marilyn Monroe’nun hayatı boyunca otellerde, konukluk ettiği evlerde kendi kendisine yazdığı küçük notlardan, kaleme aldığı kısa şiirlerden, yaptığı listelerden, terapistiyle konuşmak üzere kayda geçirdiği rüya dökümlerinden oluşan bir seçkinin kitaplaştırıldığını öğrenince dayanamayıp kütüphaneden aldım bu kitabı da. Merakımda son yıllarda ısrarla harlanmaya çalışılan “Bakmayın siz onun aptal sarışın gibi gözüktüğüne, aslında Marilyn çok akıllıydı, Ulysses okurdu” fikrini teyit etme isteği de vardı sanırım. Monroe’nun entelektüel yönü, Monroe’yu bir insan olarak ciddi alamayan (bunun nedenlerini didaktik didaktik açıklamayayım şimdi) ama peşini de bir türlü bırakamayan, varlığından utandığı bu ilgiyi de Monroe’nun kitap okurken çekilmiş fotoğraflarının altına gömmeye çalışan sosyal yapı ve popüler kültürün bir uydurması mıydı öğrenmek istedim herhalde.

 

Monroe meşhuuuuur Ulysses kitabını okurken

 

Monroe’nun evinde vereceği bir davet için hazırladığı “iki sandalye daha al, tuvalete bir örtü lazım, salonda şu iki resim asılı olsun” türünden bir listeyi bile parlak kuşe kağıtlara basıp tüketen bir kültürün parçası olmayı istediğimden şüpheliyim.  Bu sebeple kitapta ne bulduğumu, ne gördüğümü anlatmak ne kadar doğru bilemiyorum (kitabı koşa koşa kütüphaneden almayı biliyorsun ama). Söylemezsem rahat edemeyeceğim tek şey şu sanırım: Bir dönem evli kaldığı kocası ünlü, saygın, entelektüel oyun yazarı Arthur Miller, bir noktada günlüğüne Monroe’yla evliliğinin nasıl büyük bir hayalkırıklığı olduğunu, diğer entelektüel arkadaşlarının yanında Monroe’dan utandığını yazıyor ve Monroe bunu görüyor. Aynı dönemde, muhtemelen Miller’ın yazdıklarını görmesine rağmen yani, Monroe kendi günlüğüne, Miller hakkında  şunları yazıyor: “Herkesin geçmişinden getirdiği sorunları olabilir. Önemli olan karşındakini olabildiğince kabul etmeye çalışmak ve cesurca sevmeye devam etmek.”

 

Önemli olanın anlamak ve sevmek değil; koca koca kitapları devirmek, zekanı ve duyarlılığını okuduğun kitapların listeleriyle ispatlamak olduğu bir dünyada Monroe’nun bence samimi bir merak ve anlama isteğinden doğan  edebiyat sevgisinin  ya zorlama bir gösteriş vesilesi yahut da ciddiye alınmanın yegane şartı, olmadı Monroe’yu önemsemenin mazareti, yani son tahlilde bir şeylerin aracı olarak görülmesi şaşırtıcı değil  ama oldukça içkarartıcı. Nitekim gayet şen şakrak girdiğim  kütüphaneden, iki saat sonra kitabı bitirmiş çıkarken, kapıdaki güvenlik görevlisi bana şöyle bir baktıktan sonra dayanamayıp sordu: “İyi misiniz? Çok yorgun görünüyorsunuz da.”

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI

SANAT

YDavid Foster Wallace (ve başka şeyler) – I
David Foster Wallace (ve başka şeyler) – I

David Foster Wallace takıntısı ve The Decemberists klibi

SANAT

YKitap Kulübü “Cool in California” Edisyonu
Kitap Kulübü “Cool in California” Edisyonu

Kulübümüz bu hafta Kaliforniya'da cool'luk peşinde

ECİNNİLİK

YÇantamı Taktım Koluma
Çantamı Taktım Koluma

Feride'nin Büyük Çanta Komplosu Teorisi!

KÜLTÜR

Y15 Yaşına Bastığım Sene
15 Yaşına Bastığım Sene

Lionel Shriver The Telegraph gazetesine dişlek ve çirkin bir ergen olmanın kendisi için ne anlama geldiğini yazmış.

Bir de bunlar var

35 Sene Geç de Olsa Blondie
İpte Yürümek
Kürt Sineması Üzerine Bir Diyalog: Hakikat, Dil ve Yorum

Pin It on Pinterest