Sevdiklerinden şiddet gören kadınlara kim inanır?

MEYDAN

İstismarcısını Öldüren Bir Kadın Ne Zaman Meşru Müdafaa Hükümlerinden Yararlanabilir?

Rachel Louise Snyder’ın Aralık 2019’da New Yorker’da yayınlanan When Can a Woman Who Kills Her Abuser Claim Self-Defense? adlı makalesinin çevirisidir.

 

 

Nicole Addimando, Christopher Grover’la 2008’de Poughkeepsie, New York’ta, ikisi de Mr. Todd’s Gymnastics’te antrenör olarak çalışırken tanışırlar. Başlangıçta bir arkadaşlıkları olur. Addimando annesi Belinda ile, Belinda’nın yöneticilik yaptığı binada bir apartman dairesinde yaşamaktadır. On dokuz yaşında, ufak tefek ve zarif görünüşlü; sırtına bir kumaş gibi dökülen simsiyah saçları vardır. Kız kardeşi onu utangaç ve içine kapanık olarak tanımlıyor. Grover, tanıştıklarında yirmi bir yaşındadır; jimnastikçi vücudu kısa ama kaslıdır. Grover’ı tanıyanlar onun etkileyici, çocuksu, şakacı fakat hiddetli olduğunu söylerler. Video oyunlarını sever ve tekvandoda siyah kuşağı vardır. Addimando, onun en yakın arkadaşı olduğunu söylerdi.

 

Addimando Grover ile çıkmaya başladıktan bir süre sonra ona, beş yaşındayken komşusu tarafından cinsel saldırıya uğramış olduğunu anlatır. Grover ona kendisini hazır hissedene kadar cinsel ilişkiye girmeleri gerekmediğini söyler ve bir yıl kadar beklerler. Sevişmeye başladıklarında, Addimando bazen ona durmasını söylediği halde Grover dinlemez. Bazen, ona iyi bir anne olduğunu ama bir erkeğin de ihtiyaçları bulunduğunu hatırlatır.

 

2011’de Addimando bir anaokulunda çalışmaya başlar. Kız kardeşi Addimando’nun işini sevdiğini, her zaman çocukları olmasını istediğini söyler. Ertesi yıl, Addimando hamile kalır ve Grover’la birlikte Salt Point’e taşınırlar. Para durumları sıkışıktır. Addimando düzensiz aralıklarla Robin (Dusty) Nason adında bir klinik sosyal hizmet uzmanına terapiye gitmeye ve zaman içinde Nason’a çocukken yaşadığı travmalardan bahsetmeye başlar. Oğlu Ben doğduktan sonra Nason’a gitmeyi bırakır. Anaokulundaki işini de bırakıp evden çalışabileceği küçük bir fotoğraf atölyesi kurar. Şubat 2013’te, Ben 6 haftalıkken, Grover onunla sevişmek istediğinde ve Addimando bunu reddettiğinde, kafasını Ben’in odasının kapısına vurup onu cinsel ilişkiye zorlar.

 

Addimando, Grover’ın zorla seks yapmaya dair bir tutku geliştirdiğini belirtiyor. İstismara davet çıkaran bir şey yapıp yapmadığından ya da onun istediği şekilde seks yapmakla yükümlü olup olmadığından emin olmak ister. Grover’ın bu cinsel saldırılardan birini ona sormadan kaydettiğini öğrenir. Kamerayı ve hafıza kartını Nason’ın ofisine götürür ve ona birazını izletir. Nason Addimando’nun “büyük bir utanç” duyduğunu. “’Nerede hata yaptım? Yeterince ‘hayır’ demedim mi?” dediğini, Grover’la yüzleşmekten ölesiye korktuğunu belirtir.

 

Eylül 2014’te Addimando ikinci çocuğuna hamileyken, Grover ve Ben ile Hyde Park’ta bir apartman dairesinde yaşamaktadır. Bir sabah doğum öncesi vitaminlerini alırken Grover’ın onu öpme isteğini reddeder. İfadesinde Grover’ın sonrasında omzunu ısırdığını, kafasını iki kez tezgâha vurduğunu, devamında da kendisine cinsel saldırıda bulunduğunu anlatıyor. Üzerinden iki gün geçmesine rağmen, çenesindeki ağrıdan dolayı rahat çiğneyemiyordur. Bir mağdur yardım programı olan Family Services’ten Sarah Caprioli’yi arar. Caprioli onu Vassar Brothers Hastanesi’nde adli muayene yaptırmaya ikna eder. Hemşirenin notlarında Addimando’nun “neredeyse duyulamayacak kadar kısık bir sesle” konuştuğu yazıyor. Şikâyette bulunmayı redder. Bunu yaparsa Grover’ın Ben’i elinden almasından korkuyordur.

 

Muayeneden iki gün sonra, Addimando Ben’in kahvaltısı için yumurta pişirirken, Grover ona “kendisine de yetecek kadar yapsa iyi olacağını” söyler. Addimando, alaycı bir şekilde “tabii, efendim” diye cevap verir. Sonrasında Grover’ın onu yere yatırıp saygısız olduğu için azarladığını, ocakta metal bir kaşığı ısıtıp bununla ona saldırdığını anlatır. Caprioli ikinci bir muayene için Vassar Brothers Hastanesi’ne giden Addimando’ya eşlik eder. Hastane raporu Addimando’yu “gergin, fısıldayan, göz teması kuramayan, titreyen” şeklinde betimliyor. Hemşire yaralarının fotoğrafını çeker: bu fotoğraflarda omzunda ısırık izi, göğüslerinde, baldırlarında ve cinsel organında yanık izleri vardır. Caprioli tekrar Addimando’yu şikâyette bulunması için ikna etmeye çalışsa da o bunu reddeder.

 

Addimando ve Grover’ın ikinci çocuğu, Faye adını verdikleri bir kız, Şubat 2015’te doğar. Aynı sene içerisinde Grover, pornografiyle kafayı bozar. Addimando daha sonra ifadesinde Grover’ın evde PVC borular ve japon uhusu gibi materyallerden seks oyuncakları yaptığını ve bunları vajinası ve anüsüne soktuğunu beyan etti. Onu bağlayıp lastik bir topu bir tıkaç olarak ağzına koyduğunu, vajinasına bir tabancayla saldırdığını, bornozunun kemeriyle neredeyse bayılana kadar boğduğunu anlattı. Çoğu zaman göz çevresinde morluklar ve vücudunda yaralar vardır. Caprioli aile içi şiddet risk değerlendirmesi yaptığında, Addimando’nun cinayet kurbanı olarak en riskli kategoride olduğuna karar verir. (Kriterler cinsel saldırı, gebeyken şiddete maruz kalma, silah taşıyıcılığı, boğma içerir.)

 

Addimando, Grover’ın cinsel saldırılarını kaydetmeye devam ediyor olduğunu fark eder. Videoları PornHub’a groverrespect kullanıcı adıyla, “Bound and Pound,” (Bağla ve Patlat) “Break a Bitch” (Bir Orospuyu Kırmak) gibi isimlerle yüklemektedir. (Addimando bu videoların harici hard disklere kaydedildiğini belirtti.) Kasım 2015’te Family Services, Hyde Park yakınlarında bir dedektif olan Jason Ruscillo ile görüşür. Ruscillo, Addimando’nun istismar sonucu ve onayı dışında pornografik görüntülerinin PornHub’a yüklendiği iddiaları olduğunu öğrenir. Ruscillo ile görüşme amacıyla Caprioli, Addimando’nun anlattıklarından bir yazılı ifade hazırlar, fakat Addimando bunu imzalamayı reddeder.

 

Addimando, bir ebe olan Susan Rannestad’ı birkaç kez ziyaret eder. (Rannestad, Faye’i doğurtan ebeyle birlikte çalışıyordu.) Rannestad’a çocuklarının vekaletini kaybetmekten korktuğunu, bedeninde izlerini taşıdığı yaraları kendinin açmış olduğunu iddia etmesinden endişe ettiğini belirtir. 2017’nin baharında bir muayene sırasında Rannestad, Addimando’nun vajinal ve anal bölgelerindeki şişlikten dolayı muayeneyi tamamlayamadığını, “içi dışına çıkmıştı,” diye ifade eder.

 

26 Eylül 2017’de, Addimando ve Grover, Çocuk Koruma Hizmetleri’nden bir telefon alır. Kurum, Mr. Todd Gymnastics’e katılmış bir çocuğun annesinden gelir, Addimando’nun yaralarından haberdar olmuş ve Grover’ın öğrencilerine sert çıkışlarına şahit olmuştur. Ertesi sabah, kurum Addimando ve Grover’ın evine ziyarette bulunarak ikisini ayrı ayrı sorguya alır. Sonrasında, Grover’ın ısrarlarıyla, Addimando kurumun bilgi almak için iletişime geçebileceği insanları aramaya başlar. Grover o gece eve dönene kadar, Addimando kız kardeşini, Grover’ın anne ve babasını, erkek kardeşini ve patronunu arar ve Çocuk Koruma Hizmetleri’ne her şeyin yolunda olduğunu söylemelerini ister. Addimando yıllardır süregelen istismarın açığa çıkmasından, iki ve dört yaşlarındaki çocuklarının Çocuk Koruma Hizmetleri tarafından alınmasından korkuyordur. Aynı zamanda bu soruşturmanın Grover’ın davranışlarını değiştirebileceğini umuyordur.

 

Ertesi sabah 2’de, Richard Sisilli adında bir polis memuru Poughkeepsie’de Taft Avenue’daki trafik ışıklarında, kırmızı bir Dodge Caliber model arabanın arkasında beklemektedir. Trafik ışığı yeşil yandığı halde , Dodge hareket etmez, Sisilli kornaya basar. Nicole Addimando sürücü kapısından çıktığında, ayağında sadece çorapları vardır. Ben ve Faye arabanın içinde, koltuklarındadırlar. Polis memuru Sisilli ifadesinde şöyle anlatır: “bana ayrılmak istediğini, ama Grover’ın onu öldüreceğini söyledi… Onun halen evde olduğunu ve silahın patladığını söyledi.” Sisilli, Addimando anlattıkça hikâyenin parçalarını birleştirir: bir kavga çıkmıştır, erkek arkadaşının onu öldüreceğini düşünür, onu vurur.

 

Sonrasında Addimando, Sisilli’ye sorar: “Şimdi ne yapacağım?”

 

Rachel Levit Ruiz

 

2 Temmuz 2018’de Nicole Addimando, ikinci dereceden cinayet, birinci ve ikinci dereceden adam öldürme ve ikinci dereceden ruhsatsız silah bulundurmaktan çıktığı mahkemede suçlarını reddetti. Davası geçen yılın mart ayında, Poughkeepsie’de başladı. (Addimando’yla görüşme iznim yoktu, bu yazıdaki sözler dava tutanaklarından alındı. Hem savcılık hem sanığın avukatlarıyla görüştüm. Grover’ın aile fertleri görüşmeyi reddetti.) Addimando, kendini korumak amacıyla Grover’ı vurmadan önce Grover’ın önce onu sonra da kendini öldürmekle tehdit ettiğini belirtti. Addimando’nun ifadesine göre Grover silahını çıkardığında koltukta uzanıyorlardı. Grover’ın kasıklarına tekme atıp kolunu yumruklayarak silahı düşürttü ve düşen silahı aldı. Grover, Addimando’nun kendisini asla vuramayacağını söyleyip yeniden onu öldürmekle tehdit ettiğinde, Addimando ona doğru atılıp tetiği çekti.

 

Savcı Chana Krauss, Addimando’nun kendini koruma amacıyla davranmadığını, Grover’ı uykusunda öldürdüğünü iddia ediyor. Adli tıp hekimi Kia Newman, otopsinin Grover’ın vurulduğunda uyuyor olup olmadığını belirleyemediğini, fakat büyük olasılıkla yatar pozisyonda olduğunu söylüyor. Grover’ın telefonunda öldürülmeden birkaç saat önce “bir insan uyurken biri onu başından vurursa ne olur” ve “onu uyurken vurursam polis bunu anlar mı?” gibi aramalar olduğu belirtiliyor. Savcılık bu aramaların Grover değil Addimando tarafından yapıldığını iddia ediyor.

 

Addimando’nun uğradığı istismar, on senelik aile içi şiddet alanında sürdürdüğüm haberciliğimde gördüğüm en kötü vakalardan biri. (Bu vakayla ilgilenmeye başlamamın sebebi Addimando’nun sosyal medyada bir grup destekçisinin olması ve bu destekçilerin No Visible Bruises adlı kitabımdan alıntı yaparak dövizler hazırlamaları ve yaptıkları Instagram paylaşımları.) Davada her iki taraf da Addimando’nun yıllarca ciddi yaralanmalara maruz kalmış olduğunda hemfikir, fakat savcılık istismarın suçlusunun kim olduğuna dair kuşku tohumları ekmeye çalışmış. Krauss, Addimando’nun kendi kendini incittiğini öne sürmüş. Oysa ki yaraları benzerlik gösteren bir örüntüde değil, bazıları ise—örneğin omzundaki ısırık izi—ulaşamayacağı yerlerde. Korumaya alındıktan sonra, vücudunda yeni bir yara izi oluşmamış durumda.

 

Krauss aynı zamanda başka bir erkeğin Addimando’yu istismar etmiş olabileceğini ve PornHub videolarını bu kişinin yüklemiş, hatta belki Addimando’nun kendisinin videoları yüklemiş olabileceğini öne sürdü. Ne de olsa Addimando, Grover ile ilişkilerinin başında annesinin bir çalışanı olan Cesar isimli bir adam tarafından tacize uğradığını paylaşmıştı. Bu olayı, kimsenin ona inanmayacağı ya da annesinin başının belaya girebileceği düşüncesiyle kimseye anlatmamıştı. Grover’la yaşananlar esnasında, kızı Mr. Todd Gymnastics’te dersler alan Dave Tomaine isimli bir polis de Addimando’nun yaralarını fark edip sorular sorduğunda  Addimando bunları geçiştirmişti. Tomaine onu ailesiyle birlikte yaşamaya davet etmişti ve o süre zarfında Addimando Tomaine ile cinsel birliktelik yaşıyordu. (Tomaine davada şahitlikte bulunmadı ve yorum için ulaşılamadı.)

 

Hikâyeye Cesar ve Tomaine’in eklenmiş olması, Addimando’nun maruz kaldığı fiziksel ve duygusal şiddetin sorumlusunun Grover olduğunun kanıtlanamayacağını söyleyen savcılığın argümanını güçlendiriyordu. Addimando’nun kendisi de bazen Cesar ve Grover’ın istismarını karıştırdığını söylüyordu. (Hafıza kaybı cinsel şiddet mağdurlarında sıkça görülen bir durum. Kafa travması ve boğma geçmişine rağmen, Addimando hiçbir zaman travmatik beyin hasarı için muayene edilmemişti.)

 

Bilirkişi ve adli psikolog olan Stuart Kirschner, Addimando’nun “farklı zamanlarda farklı insanlara farklı şeyler” anlatmasının şüphe oluşturduğunu söylüyor. Grover’ın istismarcı profiline uymadığını, çünkü zararlı bir kıskançlık göstermediğini ve hatta Addimando’ya terapistlerden doktor muayenelerine kadar büyük ölçüde özgürlük tanıdığını belirtiyor. Kirschner aynı zamanda PornHub videolarının rıza dahilinde, en azından yarı rıza dahilinde, olduğunu düşündüğünü ifade ediyor.

 

Savcılık, Grover’ın Addimando’nun iddia ettiği kadar kötü olup olmadığını anlamak için ikilinin arasındaki mesajlara bakmaya karar verdi. Krauss, Faye’in ateşi olduğunda ne yapacaklarını tartıştıkları bir mesaj zincirini okur. Addimando, Grover’a, “Bu kadar aptal mısın?” “Senin sorunun ne? Gerçekten zihinsel bir sorunun olduğunu düşünüyorum” gibi mesajlar yazmıştır. Krauss, Addimando’ya, Grover gerçekten bu kadar kontrolcüyse nasıl bu mesajları yazabildiğini sorar. Addimando, “Olanlara kelimelerimle karşılık verebiliyordum. Aranıyordum sanırım, çünkü sonrasında beni cezalandırıyordu.”

 

Partnerini öldüren, şiddete uğramış kadınların Amerika’daki en ünlü örneği, 1977’de Michigan’da kocasının uyuduğu yatağı ateşe veren Francine Hughes’tir. Bu vaka 1984’te Farrah Fawcett’in oynadığı bir televizyon filmine dönüştürüldü ve yayınlandığı gece otuz milyondan fazla evde izlendi, bu da var olan izleyici kitlesinin yarısından fazlası demek. Hughes geçici cinnet sebebiyle cinayet suçundan beraat etmişti, Fawcett’in tasviri onu şiddet görmüş, mecburen adaleti eline almış bir kadın konumuna getirmişti, bu hâkim ve jüriler üzerinde olumlu bir etki yaratabilecek bir durumdu. Fakat Hughes’unki nadir bir vakaydı: National Clearinghouse for the Defense of Battered Women kurucu ve yöneticisi Sue Osthoff, “istismarcı bir partneri öldürmenin ‘makul olmayan bir duruma mantıklı bir çözüm’ olarak görülmesi ender bir durumdur,” diyor.

 

Üç gün süren jüri tartışmalarından sonra, 12 Nisan’da, jüri heyeti Addimando’yu ikinci dereceden cinayet ve ruhsatsız silah bulundurmadan suçlu buldu. Bu olabilecek en kötü karardır. Addimando şu anda hükmün infazını bekliyor ve yirmi beş yıllık bir cezayla karşı karşıya. Fakat New York Eyalet Valisi Andrew Cuomo’nun mayısta imzaladığı yeni bir yasa, Aile İçi Şiddet Mağdurları için Adalet Yasası, Addimando onu suç işlemeye iten mağduriyeti kanıtladığı takdirde cezasını beş ila onbeş yıl arasına düşürebiliyor.

 

Davasına bakan hâkim onun bu kanuna uygun olduğuna karar verirse, Addimando bu yasanın cinayete uygulandığı ilk örnek olabilir. (Mahkeme uygunluğuna şubat ayında karar verecek, kısa bir süre sonra da cezası belirlenecek.) Bu yılın başında, Buffalo’daki bir cinayet davasında, erkek arkadaşını bıçaklayarak öldüren Taylor Partlow’un davasının bu yasaya uygun olmadığına karar verildi ve Partlow 8 yıl hapis cezası aldı. Partlow’un şiddet mağduru olduğunda hemfikir olunsa da hâkim bu şiddetin mağdur koruma yasası içinde değerlendirilecek kadar kaydadeğer olmadığına hükmetti. Addimando gibi Partlow’un da birçok şahidi vardı: bu şahitlerden biri onu erkek arkadaşını öldürdükten hemen sonra gördüğünü, Partlow’un çıplak halde ve bir gözünün morarmış olduğunu beyan etmişti.

 

Mağdur koruma yasası uzun zamandır bekleniyordu. 90’ların sonunda New York eyaleti, ilk defa suç işlemiş aile içi şiddet mağdurlarını ayrı tutan bir ceza reformu getirdi, fakat bu reformlar nadiren cezaları indirdi. 2007’de New York Eyaleti Ceza Komisyonu aile içi şiddetin değerlendirilmesi gerektiğine dair önerilerde bulundu, mağdur koruma yasasının Senato’ya tanıtılması dört yıl, geçmesi ise sekiz yılı buldu. New York Kadınları Derneği kurucu ve CEO’su Ana Oliveira mağdur koruma yasasıyla ilgili, “bu yasa olayda başka bir boyut olduğunu kabul ediyor. İşkencecini öldürüyorsun. Bu, işkencecinin seni öldürmesiyle aynı şey mi?”

 

Mağdur koruma yasası aile içi şiddet vakalarında meşru müdafaaya yer açarken, savcı-sanık uzlaşması hakkında pek bir şey yapmıyor. Mağdurların işkencecilerini öldürdüğü 200’den fazla vakayla ilgilenmiş olan psikolog ve avukat Karla Fischer, mağdurların yüzde sekseninin cinayet suçuyla yargılanmak yerine uzlaşmaya gittiğini söylüyor. Schenectady’deki bir davada, sanık Jacqueline Smalls erkek arkadaşı Adrian King onu dövdüğü ve boğmaya çalıştığı için iki kez koruma emri çıkarttırmıştı. Ağustos 2012’de bir gece King, Smalls’ın evine girip ona saldırdı, Smalls King’i bıçaklayarak öldürdü. Cinayetle suçlanmış olsa da uzlaşma sayesinde kasıtsız bir şekilde adam öldürme suçuyla yargılandı, 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

 

Kaç kadının istismarcısını öldürdüğü için hapiste olduğuyla ilgili bir istatistik yok. Fakat New York Ceza İnfaz Kurumu’nun yaptığı bir araştırmaya göre çocukları hariç kendisine yakın birini öldüren kadınların yüzde altmış yedisi, öldürdükleri insan tarafından istismara uğramış. “Kadınlar partnerlerini öldürdüğünde, bu genellikle kendilerini koruma amacıyla oluyor,” diyor Osthoff. “Erkekler partnerlerini öldürdüğünde ise bu genellikle onların kendilerini terk edeceklerini düşündüklerinden.”

 

Sanıkların kendilerini koruma amaçlarını kanıtlamaları için hayatlarını tehdit eden bir durum veya kaydadeğer bir fiziksel zarar olduğunu kanıtlamaları gerekiyor. Savcılığın mağdur koruma yasası konusundaki cevabında Krauss, Addimando’nun Grover’ı öldürdüğü anda şiddet gördüğünü kanıtlayamadığı durumda elindeki kanıtların geçersiz olduğunu savundu. “Mahkeme, sanığın aile içi şiddet mağduru olup olmadığını belirlemek zorunda değil,” yazdı Krauss. Mağdur koruma yasası “gayet açık: yakın zamanda değil, son günlerde değil, suçun işlendiği anda şiddet görüyor olması gerekli.”

 

“Decriminalizing Domestic Violence” (Aile İçi Şiddeti Suç Olmaktan Çıkarmak) yazarı ve Maryland Üniversitesi’nde hukuk profesörü olan Leigh Goodmark, şiddet çok yoğun olduğunda saldırının olası zamanlamasını tahmin etmenin zor olduğunu söylüyor. Size aniden saldıran bir yabancıyla, uzun zamandır izlediğiniz, yatkınlıklarını bildiğiniz biri arasında fark olduğunu söylüyor Goodmark. “Saldırının kesinlikle geliyor olacağını öngörebilirsiniz, çünkü önceki deneyimleriniz size bunu gösterir.”

 

Penn Eyalet Üniversitesi’nde hukuk profesörü ve şiddete uğramış kadınlar hakkında çokça yazmış olan Kit Kinports, bir şiddet suçunun meşru müdafaa olup olmadığını kararlaştırmak için, hukuk sisteminin “mağdurların maruz kaldığı sosyal gerçekleri, alternatif yokluğunu ve ayrılmanın ne kadar tehlikeli olduğunu” göz önünde bulundurmaları gerektiğini söylüyor. 2012’de Kanada, tarafların “beden ölçülerini, yaşlarını, cinsiyetlerini, fiziksel yetilerini” ve tarafların şiddet geçmişleri hakkındaki kanıtları dikkate almak üzere yasalarını değiştirdi. Bu değişiklik sanığın başından geçenleri bağlama yerleştirmeye ve dolayısıyla eylemlerinin objektif bir şekilde “makul” görülmesine yardımcı oluyor. Kinport’a bu küçük farkların cinayetin cezasız kalmasına yol açıp açmayacağını sordum. “Eğer meşru müdafaada bulunmuşsan işlediğin cinayet yanına kalabilir” diye cevap verdi.

 

Dusty Nason bana Addimando’nun saatlerce arabasıyla dolaştığını söyledi, fakat disosyatif bozukluğu öyle boyutlara ulaşmıştı ki bunu yaptığını hatırlamıyordu. Arabası, Grover’ı terk etmek için cesaret bulmaya çalıştığı bir yerdir. “Bu onun sığınağıydı,” diyor Nason. Bazen çocuklarını da yanına alırdı. En az bir defa annesinin yanında kalmaya gitmişti fakat Grover onu bulup eve geri getirmişti.

 

Aile içi şiddet mağdurlarına en çok sorulan soru—savcılığın da Addimando’ya en çok sorduğu soru—neden istismarcısını terk etmediğiydi. Bunun birçok cevabı var. İstismarcısının öç almasından korkuyor olabilir. Çocuklarının vekaletini alamamaktan korkuyor olabilir. (George Washington Üniversitesi’nde aile içi şiddet ile ilgili çalışmalar yapan hukuk profesörü Joan Meier, bir araştırmasında aile içi şiddet iddialarının çocukların vekaletini alma şansını düşürdüğünü buldu.) İstismarcısına ekonomik bağımlılığı olabilir. İstismarcısını seviyor ve ona karşı bir sorumluluk duyuyor olabilir. “Bu mahkeme salonundaki herkesin onunla ilgili sevdiği şeyleri ben de seviyordum,” diyor Addimando, Grover hakkında. “Bu yüzden terk etmemiştim. Harika bir babaydı. Çok iyi bir antrenördü. Fakat kapalı kapılar ardında çok farklıydı.”

 

Aile içi şiddet araştırmacıları arasında sıklıkla alıntılanan bir araştırmaya göre, bir mağdurun istismarcısından temelli ayrılması, ortalama yedi seferde gerçekleşiyor. Terk etmek bir olay değil, bir süreç; dikkatle temellerinin hazırlanması gereken bir süreç. “No Visible Bruises” adlı kitabımda, çocuklarının masraflarını karşılayabilmek için hemşirelik okuluna babasının adresini vererek gizli bir şekilde devam eden bir kadın hakkında yazdım. Terk etmesi yıllar süren hazırlık gerektiriyordu, bunu yapamadan istismarcısı tarafından öldürüldü.

 

Jacquelyn Campbell’in 2003 yılında yaptığı bir kadın cinayeti araştırması ve Margo Wilson ve Martin Daly tarafından 1993 yılında yapılan üç ülkeli bir araştırmanın da içinde yer aldığı yıllar süren çalışmalar, mağdur için en tehlikeli zamanın ayrılmaya çalıştığı zaman olduğunu gösteriyor. “Üç ülkedeki kadınlar ayrıldıklarında daha büyük risklerle karşılaştılar,” diyor Wilson ve Daly. Bilirkişi Kirschner’e, Addimando’nun Grover’ı terk etme çabalarının onu daha büyük bir katledilme riskiyle karşı karşıya bırakıp bırakmadığı sorulduğunda, Kirschner’in cevabı “tam olarak değil,” oldu.

 

Grover ile geçirdiği son yıllarında, Addimando olanları Elizabeth Clifton isimli bir arkadaşına anlatmaya başlamıştı. Clifton bebekler ve çocuklara müzik dersi veriyordu, aynı zamanda sosyal hizmet eğitimi almıştı. Addimando, Faye’e hamileyken Ben’i onun derslerine götürüyordu. Clifton, Addimando’nun yaralarını ve gözündeki morlukları fark etmeye, evde şiddet gördüğünden şüphelenmeye başlamışt; fakat Addimando içine kapanık ve sessizdi. Clifton derslerden sonra yaptıkları çocuk eğitimi ve müzik konuşmalarında onun güvenini kazanıp, nihayet Nisan 2016’da, Addimando’ya evde güvende hissedip hissetmediğini sordu. İki saate yakın konuştular, Addimando Grover’la olan hayatını paylaşmaya başladı. O günden sonra sıklıkla, bazen saatlerce süren mesajlaşmalar başladı. (Addimando bu noktada Facebook Messenger üzerinden konuştuklarını, çünkü Grover’ın mesajlarını kontrol ettiğini ifade etmiştir.) Clifton birkaç kez polisi aramayı teklif etse de Addimando reddeder. “Herkes Chris’i tanıyor ve seviyor,” der Clifton’a. Daha iyi olacağını umduğunu, kimsenin söyleceklerine inanmayacağından korktuğunu söyler.

 

Clifton, Addimando’yu Grover’ı terk etmeye defalarca ikna etmeye çalıştığını, bir kere de yaklaştığını söylüyor. Clifton, Addimando ve çocuklarını onun evinde kalmaya çağırır. Addimando, Ben ve Faye’i arabasına yerleştirip yola çıkar. “Yaklaşıp, korkmuş ve arabayı sürmeye devam etmişti,” diyor Clifton. Oturma odasının penceresinden, Addimando’nun saatlerce arabasını evin etrafında ileri geri sürmesini izler.

 

“Onu terk etmeye çalıştı,” diyor Clifton. “Bunu doğru veya kanunlara uygun bir şekilde yapmasının hiçbir yolu yoktu, öldürülmeyi kabul etmek dışında. Belki insanlar o zaman ona inanırlardı.”

 

 

 

Ana görsel: Rachel Levit Ruiz

YAZARIN DİĞER YAZILARI

KÜLTÜR

YBarbara Paes ile Röportaj: Brezilya’daki Siyah Feminist Siberaktivistler ve “Teknolojide Kadınlar” Neoliberalizmi
Barbara Paes ile Röportaj: Brezilya’daki Siyah Feminist Siberaktivistler ve “Teknolojide Kadınlar” Neoliberalizmi

Kendimizi teknoloji üretebilen fakat zulmü yeniden üretmeyen insanlar olarak kurmamız çok önemli.

ECİNNİLİK

YSalgın Capcanlı ve Tuhaf Rüyalar Gördürüyor. Peki Ama Nasıl?
Salgın Capcanlı ve Tuhaf Rüyalar Gördürüyor. Peki Ama Nasıl?

Karantinada yalnız başına kalmak gibi günlük yaşantılarımızı kısıtladığımız durumlarda rüyalarımızın gündelik olaylardan beslenen içeriği azalıyor ve bilinçaltımız daha derindeki anılara ulaşıyor.

MEYDAN

YSeçimin Bedeli: Üreme Sağlığı Hakları Elinden Alınmış Kadınları Fotoğraflarken Öğrendiklerim
Seçimin Bedeli: Üreme Sağlığı Hakları Elinden Alınmış Kadınları Fotoğraflarken Öğrendiklerim

Polonya’nın merhametsiz kürtaj yasaları, fotomuhabir Kasia Strek’i üreme haklarının kısıtlandığı yerlerdeki kadınların tecrübelerini sergilemeye itti.

SANAT

YSinemada Bechdel Testinden Daha İyisini Yapabiliriz
Sinemada Bechdel Testinden Daha İyisini Yapabiliriz

Bechdel testi sinemada kadın temsiliyetleri açısından artık yeterli değil.

Bir de bunlar var

Hatay’ın Kadın Kooperatifleri (I): Ortak Olmak
Ben Sana Yandım Müftü
Mahsa’nın Rüyası

Pin It on Pinterest