Eminönü'nün Venedik'e benzeme ihtimaline yer veren 1928 tarihli bir haber. Suyla bu denli içiçe olan bir şehrin yöneticilerinin ara ara bu şekilde delirmeleri normal sayılır mı acaba?

TARİH

Eminönü 2028’de bir Venedik Olur mu?

1928’de İkdam gazetesinde yayınlanan bu haber, yayın tarihinden yüz sene sonra, 2028’de Eminönü meydan ve Yeni Cami civarının denizle buluşacağına dair “bilimsel” bir tahmin, daha doğrusu bir temenniden bahsediyor. Yani herşey yolunda giderse 2028’de Eminönü adeta bir Venedik olacak.

 

Olması umulan, denizin içeriye doğru sokulması. Evkaf İdaresi, belediyeyi uyararak, “aman sakın bunun önünü almaya çalışmayın çünkü eğer bu olursa Eminönü bir Venedik olur, daha çok turistler gelir, gemiler Yeni Cami kenarına demir atar” diyor. Evkaf İdaresinin bu manzaraya dair başka başka hayalleri de var.

 

Suyla bu denli içiçe olan bir şehrin yöneticilerinin ara ara bu şekilde delirmeleri normal sayılır mı acaba? Sayılmamalı! Ayrıca yüz sene sonra değilse de şimdilerde bu bölgenin kaderi yeniden yazılıyor. Yıkılan iş hanları, yapılması planlanan oteller, kafeler ve yine turistleri hedefleyen birtakım planlar gündemde. Bu Venedik olma ihtimali üzerine düşünmek ne kadar sakilse, otel yapacağız diye Eminönü’nün dokusunu rastgele, keyfe keder şekilde değiştirmek de o kadar sakil. Şehre kondurulan her çirkinliğe alışmak zorunda kalmak bir yana, İstanbul’un her şeye, herkese rağmen koruduğu birkaç güzelliğin de kaybolmasını seyredecek, sonra ona da mı alışacağız? Bu gidişat tam olarak nereye gidiyor acaba?

 

Eminönü 2028’de bir Venedik Olur mu?
19 Birincikanun 1928, İkdam

“Evkaf İdaresinin dün Şehrametine müracaat ederek mühim bir talepte bulunduğunu öğrendik. Tedabiri mani alınmazsa 100 sene sonra Eminönü meydanı Yeni Cami civarının deniz altında kalacağı hakkında heyeti fenniye tarafından tanzim edilen rapor mevzu bahs edilmiştir. Evkaf idaresi gönderdiği tezkerede diyor ki: Şehremanetinin Eminönü meydanının denize kalbolması hadisei tabiyesine mani olmak üzere bazı tedabir aldığı istihbar edilmiştir. Zinhar buna teşebbüs edilmemesi tavsiye olunur. Şöyle ki: Deniz bir müddet sonra sahilleri yavaş yavaş tahrip ederek Eminönü meydanı su altında kaldığı takdirde nefis bir sanat eseri olan Yeni Cami muhteşem bir manzara arzetmiş olacak. Ve bu takdirde deniz Yeni Caminin merdivenlerine kadar gelmiş olacaktır. Bu suretle cami kendi kendine sahile inecek ve ehli cemaat arzu ettiği takdirde vapurlar, sandallar ve salapuryalarla Venedik’te olduğu gibi camiin merdivenlerine yanaşabileceklerdir. Cami arka tarafında rengarenk çiçeklerle muhat bir park, ön tarafında üstünde yüzlerce sandalın dolaştığı bir deniz olacak ve bu suretle manzara ve ihtişam nokta-i nazarından bu güzel bina dünyada ender bulunur bir müessese haline gelecektir. Buna binaen ufak bir himmetle ileride seyyahları getiren transatlantiklerinde Yeni Cami merdivenlerine yanaşmaları kabil olabilecektir.

 

Evkaf idaresinin bu teşebbüsü emanet tarafından hüsnü suretle telakki edilmiştir. Evkafın tezkeresi heyeti fenniyeye havale olunmuştur.”

 

Görüntünün Kaynağı

YAZARIN DİĞER YAZILARI

TARİH

YKadınlara Lâf Atmak Eski ve Çirkin bir Âdettir
Kadınlara Lâf Atmak Eski ve Çirkin bir Âdettir

1929 itibariyle kadınlara laf atmak şiddetle yasaklanırken.

Bir de bunlar var

Kadınca 1985, Nazan Şoray
Dönüşen İstanbul’un Öncü Kadın Sinemacısı Sabahat Filmer
Sırpuhi Markaryan Kimdi?

Pin It on Pinterest